Danıştay saldırısına adı karışan
Muzaffer Tekin,
Oktay Y.'nin
İstanbul Güvenlik'te işe başlamasına aracı olmuş.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Oktay Y. ile birlikte görev yapan, isminin açıklanmasını istemeyen bir arkadaşı,
emekli Yüzbaşı Tekin'le tanışmasını kendisinin sağladığını dile getirdi: "Ben
Muzaffer Tekin'le çok önceden tanışıyordum. Oktay'ı da Tekin'in Kadıköy'deki bürosuna kendim götürdüm. Oktay deli dolu bir tip. Muzaffer
komutan sevdi onu. Öyle tanıştılar."
Oktay Y. ile Muzaffer Tekin'in aralarının yaklaşık 6 ay önce açıldığı, sonradan tekrar barıştıkları öğrenildi. Bir arkadaşıyla kafeterya işleten Oktay Y.'nin işyerini kapattıktan sonra Tekin aracılığıyla güvenlik şirketinde çalışmaya başladığı ifade edildi. Bir dönem oto alım-satımı da yapan Oktay Y., bir süre kargo şirketinde de çalışmış. Oktay Y.'yi
eylem adamı olarak tanımlayan
silah arkadaşı, şunları söyledi: "Oktay plan yapmayı bilmez. Ama tam bir eylem adamıdır. Gözü karadır." Oktay Y.'nin 1997-1999 yılları arasında Hakkari'nin
Şemdinli ilçesinde görev yaptığını ifade eden silah arkadaşı, askerî malzemeleri de buradan almış olabileceğini belirterek, "Oktay gibi Güneydoğu'da görev yapanların
psikolojik tedavi görmesi lazım. Yoksa sivile adapte olamıyor. " diye konuştu.
Bombaların kaynağı bulunmalı
Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan
bombalar ile Ümraniye'de ele geçirilenlerin aynı olması, gözleri Danıştay saldırısına çevirirken, uzmanlar aradaki bağın mutlaka ortaya çıkarılması gerektiğini söylüyor. Emekli
Hakim Albay Ümit Kardaş, bombaların arkasının araştırılması gerektiğini söyledi. Kardaş, "Danıştay'a yapılan silahlı saldırı olayında ciddiye alınacak bir oluşum var. Birileri bombalarla yakalanıyor. Gerisine gidilemiyor." diye konuşuyor.
Susurluk davasının yargıçlarından Sedat Karagül ise, "Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombaları askerî bir bomba olduğu için bunun menşeine inmek gerekir. El bombalarının
seri numaralarından nereden çıktığı belli olur." şeklinde konuşuyor.
ZAMAN