"Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterin enkazı, 2 saat sonra bulundu. Ancak 44 saat gizlendi"
Sokakta kulaktan kulağa yayılan ses "bu bir
kaza değil, suikast" diyor. Bu devirde, bunca zaman geçmesine rağmen olayın ne olduğu aydınlatılamıyorsa gelişmişlik katsayımızla ilgili hiç ahkâm kesmeyelim.
Savcılığa gidecek
BBP'nin yeni genel başkanı
Mustafa Destici,
Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi
Gülefer Yazıcıoğlu ve genel sekreter Metin
Gündoğdu ile birlikte
pazartesi günü Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün kapısını çaldı. Gül'ün çalışma ofisinde gerçekleşen görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı'na önemli bir bilgi verdiklerini söylediler. Delillerin karartılması ihtimaline karşı bu bilginin ne olduğu açıklanmıyor, ama işin içine "gizem" girince merak etmemek mümkün değil.
"Deliller karartılmasın" hassasiyetine saygı duyarak, "gizemli bilginin" ne olduğunu "açıklama"yıp,
tarif edelim. Cumhurbaşkanı'na anlatılan sır, bir
belge. Bu belge,
Cumhurbaşkanlığı kanalıyla soruşturmayı yürüten
Malatya Özel Yetkili Savcılığı'na da ulaştırılacakmış.
Belge, helikopter kazasının ardından yaşanan
arama kurtarma skandalına ilişkin önemli bir detayı içeriyor.
Bu belgeye göre helikopter düştükten 2 saat sonra enkaza ulaşılmış, yani kaza yerine gidenler olmuş, ancak helikopterin enkazına ulaşıldığı bilgisi saklanmış. Karlı dağlarda günlerce aranan, düştükten 46 saat sonra bulunabilen Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına yerleri bilinmesine rağmen taammüden ulaşılmamış. İşte Cumhurbaşkanı'ndan belgede yer alan buna dair bilgilerin doğruluğunun araştırılması konusunda
yardım istenmiş, Cumhurbaşkanı Gül de Devlet Denetleme Kurulu'na bu belgenin araştırılması talimatını vermiş.
Cevap bekleyen sorular
Eğer belge doğruysa, ortaya cevabı aranacak yeni sorular çıkacak. Şimdiden bu soruları soralım:
Helikopterin enkazına ulaşanlar kimler? Bu kişiler helikopter enkazına kazadan ne kadar süre sonra ulaşmışlar? Ulaşıldığı halde neden bu bilgi saklanmış ve arama çalışmaları 46 saat sürmüş? Enkaza ulaşıldığında İsmail
Güneş yaşıyor muydu? Yaşıyorduysa ölüme mi terkedildi? Zira Güneş'in yardım istediği
telefon konuşmalarından birisinde "Bunlar kim ya?" dediği duyulmuştu.
Destici ve Gülefer Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı'na ayrıca bu soruşturmayı yürüten savcıların arkalarında devlet desteği olduğunu hissetmeleri gerektiğini aktarmışlar, "Zırhlı
araba ise zırhlı araba, koruma ise koruma verilsin" talebinde bulunmuşlar.
Seda Şimşek -
Bugün Gazetesi