Kanaltürk Ankara Temsilcisi Sami Dadağlıoğlu'nun hazırlayıp sunduğu programda
Susurluk'tan Ergenekon'a kadar uzanan süreçte yaşana üç "derin"
kaza masaya yatırıldı. Susurluk kazası ile
Meclis Susurluk
Araştırma Komisyonu'nun iki önemli isminin
ölümüyle sonuçlanan kazaların perde arkası tartışıldı.
Susurluk Komisyonu üyesi Bedri İncetahtacı ile Susurluk Komisyonu
raportörü hakim Akman Akyürek'in "öldürüldüğü" iddia edildi.
“Trafik kazası değil suikast”
Programa Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı
Mehmet Elkatmış, İncetahtacı'nın oğlu Yahya İncetahtacı, Akyürek'in kuzeni Mehmet Akyürek, Susurluk hükümlüsü, özel timci Ercan
Ersoy ve eski polis
Gazi Bizkaya katıldı.
İncetahtacı, 21
Kasım 1999'da
Esenboğa havalimanı yolunda geçirdiği kazada ölen babasının suikasta uğradığını öne sürerek şunları söyledi: "Susurluk olayı bir zihniyetin ürünüydü. Babam bu zihniyeti deşifre etmenin peşindeydi. 'Bu olay 3 - 5 ismin olayı değildir' diyordu. Bu zihniyeti deşifre etmez isek '2018'de Estergon'u konuşacağız' diyordu. Yüzde 100 diyemesek bile babam bize göre öldürüldü."
“Bedri Bey it kapanıyla kıstırıldı”
Elkatmış ise, İncetahtacı'nın öldüğü kazayı 10- 15 dakika sonra gördüğünü belirterek, "O sabah hava açık, yağış yoktu. O kazada ölüm olması mümkün görünmüyordu" dedi ve şöyle konuştu: "Hiç ipucu yoktu. Epeyce bir zaman geçti bir milletvekili arkadaşımız bana geldi. 'Bana
telefon geldi bir
astsubay ismini söylemedi, numarasını vermedi. Bedri Bey it kapanı ile kıstırıldı
trafik kazası yaptırıldı öldürüldü' dedi. Olayı gören bir kişi de ortaya çıkmayınca hiçbir ipucu bulamadık."
ÇATLI OLAY YERİNDE YAŞIYORDU
S usurluk hükümlüsü eski Özel Timci
Ercan Ersoy ise Susurluk kazasına ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Sedat Bucak'ın yakın koruma polisi olduğunu aktaran Ersoy, "Kaza benim önümde oldu. Rahmetli Hüseyin Kocadağ yandan çıkan kamyonu görmemiş. Kapıyı ilk açtığımda
Abdullah Çatlı ve
Gonca Us adeta top olmuş gibi vites kutusunun üzerine yumulmuşlardı. Herkes birbirine girmiş haldeydi. Araba içinde Sedat Bucak'ı aradık. Torpidonun altına sıkışmıştı. Çatlı'yı
arabadan ilk çıkardığımda yaşıyordu. Yolda nabzının atmadığını fark ettim, hastanede öldüğünü söylediler" dedi.
ÖCALAN’A TÜNELDE SUİKAST PLANI
E rcan Ersoy, Abdullah
Öcalan'a Şam'da planlanan "
tünel kazma" yöntemli
suikast planını da şöyle anlattı:
"Bekar arkadaşlardan 30-35 kişilik bir birlik oluşturuldu. Bu birlik çok özel eğitime tabi tutuldu. Eğitimi Özel
Harp Komutanlığı verdi. O sırada Öcalan Şam'da bir kuvvet komutanının da oturduğu çok sıkı güvenlik önlemlerinin bulunduğu sokakta oturuyordu. Bazı görevliler
eylem için Zonguldak'taki maden ocaklarında tünel kazma eğitimi bile aldılar. 350-400 metre tünel kazılarak evinin altına
patlayıcı yerleştirilerek
imha edilmesi planlanmıştı. Ancak
örgüt aldığı istihbaratla evini değiştirdi."
‘Akyürek son dönem çok tedirgindi’
A kyürek'i 1983’ten beri tanıdığını ve kazanın "
cinayet" olduğunu öne süren Gazi Bizkaya şöyle dedi: "Akman, son dönemde çok düşünceli ve tedirgindi. Başbakanlık'taki makamında oturmazdı. Onu çıkmaza soktular. Cenazeyi defnettikten sonra
Tuncay Özkan'la Ankara'ya geldik. Birlikte ofise gittik. Özkan bilgisayarını açınca bilgisayardan
duman çıktı. 'Buna kısa devre koymuşlar' dedi.
Bilgilere ulaşılmasın diye bunu yapmışlar. Neticede bilgisayar açılamadı. Tuncay Bey, ofisten 3-4 koli evrak alıp gitti."
‘İstihbarat kullanıp öldürmüş olabilir’
Mehmet Elkatmış ise Akyürek'in
komisyona faydalı olmadığını belirterek, "Bazı istihbarat servislerince kullanılıp öldürülmüş olabilir" dedi.
Akyürek'in MİT elemanı olduğu yönünde iddiaların kulağına geldiğini anlatan Elkatmış, "Komisyon sırasında hep dışarıya bilgi verdi. 'Akman not al bunları soruşturalım' derdim. Ancak hiç bunları not alıp önümüze getirmezdi" dedi. Akman Akyürek'in kuzeni Mehmet Akyürek ise, “11 yıl önce bir trafik kazasında
vefat etti. Mezarında rahat bırakılsın, huzur içinde uyusun" diye konuştu.