Malatya'daki
yayınevinde biri
Alman, 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın altıncı duruşmasında
tutuklu sanıklardan
Salih Gürler, öldürülen 3 kişinin bağlanmasına ve bıçaklanmasına karışmadığını savundu.
3. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklardan Salih Gürler ve
Emre Günaydın, tutuksuz sanıklardan da Kürşat Kocadağ ve Mehmet
Gökçe hazır bulundu. Duruşmada Salih Gürler dışındaki sanıklar dışarı çıkarıldı.
Müdahil avukatları, Salih Gürler'in dinlenmesinden önce duruşmanın
teknik aletlerle sesli ve görüntülü olarak izlenmesini, adli emanetteki emanetlerin ve Emre Günaydın'ın
hastane kayıtlarının görüntüleri ile Emniyet Müdürlüğünün olay yerinde çektiği görüntüler ve
otopsi görüntülerini istedi.
Mahkeme heyeti, müdahil avukatlarının taleplerini reddetti.
Daha sonra Salih Gürler'in dinlenmesine geçildi.
Müdahil avukatları, Gürler'e 2.
Ordu Komutanlığı lojmanlarında oturan
Kamil Dik isimli birini tanıyıp tanımadığını sordu. Gürler, "Tanımıyorum" yanıtını verdi.
Müdahil avukatlarının, "8
Nisan 2007 tarihinde saat 23.50'de onunla
görüşmüşsün. Telefon görüşmelerinde var.
Hamit Çeker'le de seninle de görüşmüş" deyince, "Ben tanımıyorum, Hamit Çeker'in arkadaşı ise
olabilir. Hamit Çeker, benim
telefonumdan aramış olabilir" dedi.
Müdahil avukatlarının, gözaltındayken çeşitli kişiler tarafından
sorgulanıp sorgulanmadığı yönündeki sorusu üzerine Gürler, şunları
söyledi:
"Sorgu odasında bazı sorular soruldu. Bu soruların
cevaplarını not
aldılar, bu sorular kayda geçmedi. Bana, 'Şunu şunu anlat' diyorlardı.
Söylediğim şeyler kabul edilmiyordu. Öldürmek amacıyla
Zirve Yayınevi
binasına gitmediğimi söyledim. 'Diğerleri kabul etti', diyorlardı."
Gürler, daha önce hiç
emniyete gidip gitmediğine ilişkin bir soruya,
"1-1.5 yıl önce bir arkadaşın tanıdığını görmek için gitmiştim'
deyince, müdahil avukatları, "Serpil diye birini tanıyor musun?" diye
sordu. Gürler, "Zannetmiyorum" dedi.
Müdahil avukatları, "Cep telefonundan 21
Mart 2007 günü yani olaydan 25 gün önce Serpil sana 'Bu sabah dershaneye gitmedin, yine mi karakola gittin?' diye
mesaj atmış" dedi. Salih Gürler, "Dersaneden arkadaşım. Bazen dersaneden kaytarmak için müdüre o tür yalanlar uyduruyorduk" diye konuştu.
-"MAHKEMEYİ ÇIĞIRINDAN MI ÇIKARMAK İSTİYORSUNUZ?"-
Müdahil avukatları, onlarca yalan içinden neden bu yalanı seçtiğini
sorunca Gürler, "Parka gideceğim, desem müdür izin verir miydi?" dedi.
Müdahil avukatlarının "Sen bir yalancı mısın?" sorusuna Salih Gürler,
"Seni ilgilendirmez" yanıtını verdi.
Sanık avukatlarının "Böyle soru olmaz" demesi üzerine,
mahkeme heyeti, müdahil avukatlarına "Mahkemeyi çığırından mı çıkarmak istiyorsunuz?" dedi.
Müdahil avukatlarının "Fiilen
Necati Aydın, Uğur
Yüksel ve Tilman
Geske'nin bağlanmasına ve bıçaklanmasına karıştın mı?"sorusuna Gürler, "Karışmadım" dedi.
-EMRE GÜNAYDIN'IN AĞABEYİNİN MAFYA İLE İLİŞKİSİ VAR MI?-
Müdahil avukatların ifadesinde Emre Günaydın'ın ağabeyi
Selçuk
Günaydın'ın
mafya ile ilişkisinin olduğunu, bu nedenle Emre Günaydın'dan çekindiğini söylediğini hatırlatması üzerine Gürler, "Bunu Emre Günaydın'dan duydum. Ağabeyi Sedat Peker'in yanındaymış. Dayıları da mafyaymış. Dayısının öldürüldüğünü anlatmıştı. 'Cezaevine düşsem dayım bana özel af çıkartır' diyordu."
DİNİ BİLGİM YOK
Gürler, dini eğitim alıp almadığına ilişkin bir soru üzerine de dinlerle ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.
Müdahil avukatlarının, olaydan önce, Emre Günaydın'ın babası Mustafa
Günaydın'ın
spor salonunda "
şükür namazı" kılıp kılmadıklarına ilişkin
soruya, Gürler, "Sadece namaz kıldım,
Allah rızası için" dedi.
Müdahil avukatlarının "Emre Günaydın'ın üzerinizdeki baskısı
düşünüldüğünde onun sizin şefiniz olduğunu söyleyebilir miyiz?"
sorusuna, "Ondan çekiniyordum" dedi.
-"PKK İLE ÇALIŞIYORLAR"-
Salih Gürler, sanık avukatlarını, "
Namaz kıldığınızda Emre size imamlık yaptı mı?" sorusuna "
Hayır" diye cevap verdi.
Gürler, Emre Günaydın'ın suçu üzerine alacağını, kendilerini ele
vermeyeceğini de öne sürdü.
Misyonerliği ilk nereden duyduğu ve misyonerliğin ne olduğuna ilişkin
bir soru üzerine de Gürler, "2007 yılının
ocak ayında Emre Günaydın'dan duydum. Emre Günaydın, misyonerlerin amaçlarının, vatanı bölmek olduğunu söylüyordu. PKK ile beraber çalışıyorlar diyordu" diye konuştu.
-"MHP İL BAŞKANI MEHMET EKİCİ'Yİ TANIYOR MUSUN?"-
Müdahil avukatları, Gürler'e, "
İlker Çınar, Burhan
Coşkun, Hikmet Çelik ve
Mehmet Ekici ve Metin Doğan'ı tanıyor musun?" diye sordu.
Sanık avukatları, "Mehmet Ekici de kim?" deyince müdahil avukatları,
"MHP İl Başkanı" dedi. Gürler, bu kişileri tanımadığını belirtti.
Salih Gürler'in dinlenmesinden sonra duruşmaya ara verildi. Aradan sonra Emre Günaydın içeri alındı.
Sanık avukatları, Emre Günaydın ile yaptıkları kısa görüşmeden sonra
sanık Emre Günaydın'ın yemek yemediğini belirttiler.
Mahkeme başkanı yemek yememesinin sebebini sordu. Ceza evinden yemek gelmediği ifade edildi. Müdahil avukatlarının da sanığın yemek yemesinin uygun olacağını belirtmesi üzerine, oturuma 15 dakikalık bir ara daha verildi. Emre Günaydın'ın duruşmaya numaralı gözlükle gelmesi de dikkati çekti.
-OLAY-
18 Nisan 2007 tarihinde Malatya'da Zirve Yayınevinde çalışan Alman
uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürülmüş, polis, zanlılardan Salih Gürler (20),
Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım'ı (19) olay yerinde yakalamıştı.
Olaydan sonra üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek
yaralanan Emre Günaydın, kaldırıldığı İÜ Turgut
Özal Tıp Merkezinde
tedavi altına alınmış, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece
tutuklanmıştı.