En son
Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde ziyaret 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk zamanında gerçekleşmiş. Aslında bu ziyaretin gerçekleşmesi bile başlı başına bir olay.
Cumhurbaşkanı’nın
Irak ziyareti aylar öncesinden planlanıyordu. Cumhurbaşkanı’nın
kulak rahatsızlığı ve 1 buçuk ay uçağa binememesi, sonrasında ise
İsrail’in
Filistin’e düzenlediği saldırı derken takvim gecikti. Ve ziyaret bu zamana sarktı.
Ziyaret edilen
ülke Irak olunca gerçekleşen zaman ne olursa olsun her zaman kritik bir ziyaret olma özelliği taşıyor. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı
İran’a yolunda “kürt sorunuyla ilgili önümüzdeki günlerde çok iyi şeyler olacak” dedi. Bu söz Türkiye’nin sorunun halli için attığı adımlardan öte
PKK’nın
silah bırakacağı söylentileri hatta kısmi bir af mı gelecek sorularını bile akıllara getirdi.
İran’dan sonra gerçekleşen Irak ziyareti şüphesiz ki birçok açıdan önem taşıyor.
Amerika’nın bölgeden çekilmesi ile bölgede oluşacak güvenliğin tabi ki emin ellere bırakılması gerekli. Türkiye bölgeye gelecek yatırımların birinci engelinin her fırsatta PKK olduğunu anlatıyor. PKK’nın her açıdan oluşturduğu tahribatı geç de olsa
Talabani de anladı,
Barzani de. Gelişmeler bunu doğruluyor.
Gelelim ziyarete. Cumhurbaşkanı Gül Irak yolunda gazetecilere konuşurken ilk kez "
Kürdistan Bölgesel Yönetimi" ifadesini kullandı. Bunu bir yere yazın. Diplomatik dili bütün yetkinliği ile kullanan Cumhurbaşkanı’nın bu sözü ne gelişigüzel bir söz, ne de ağzından kaçırdığı bir ifade. Yine yolda söylediği “bu ziyaretin çok önemli sonuçları olacak" sözü de bu açılımla birebir alakalı. Cumhurbaşkanı Gül’ün söylediği bu sözler İran’a giderken söyledikleri ile benzeşiyor. Aynı zamanda Gül, yaptığı ziyaretin Irak’a bir
jest olduğunu ifade etti. Bu resmi ziyaret büyük bir jesttir
evet. Batılı liderler
Bağdat’a ateş almaya giderken Cumhurbaşkanı işgalin olduğu
gündem beri kimsenin kalmadığı Bağdat’ta bir gün de konakladı dahası.
Ortak basın toplantısında Talabani belki de en kararlı haliyle PKK’nın silah bırakmasını aksi takdirde ülkeyi terk etmesi gerektiğini söyledi. Ve kritik bir görüşmesi daha vardı Cumhurbaşkanı’nın. Ziyaretinin ikinci gününde Bölgesel
Kürt Yönetimi Başbakanı
Neçirvan Barzani ile görüştü. Bu görüşmeyi sağlık sorunları engel olmasa
Mesut Barzani ile gerçekleşecekti. Neçirvan Barzani görüşmede beklendiği gibi dağdan inişlerin hızlanması için çıkacak bir af önemli olur” dedi. Ve yine kritik bir cümle “Türkiye ile birbirimizi artık daha iyi anlıyoruz “ Bu cümle PKK’ya
Kuzey Irak dar gelecek anlamında aynı zamanda.
Şimdi bütün bunları alt alta yazarsak şu sonuç çıkıyor.
1-Türkiye
TRT Şeş’in ardından sorunun halli için yeni atılımlara gidebilir.
2-PKK sadece Türkiye’nin sorunu olmadığını herkes anladı ve PKK bölgede büyük bir kambur.
3-
Nisan ayından
Erbil’de yapılması planlanan Kürt Konferansı ise iddia edildiği gibi PKK’nın silah bırakması dahil
sürpriz gelişmelere gebe.
Yani Cumhurbaşkanı 33 yıl aradan sonra Irak’a gitmiş olmuyor sadece. 33 yıldır baş ağrıtan sorunlara da son nokta konacak gibi. Bekleyip göreceğiz.
MEHMET DOĞAN-SAMANYOLUHABER