Kur'an-ı Kerim’de yer alan:
“Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur” ayeti (Mâide, 32)
Ve “… fitne öldürmeden daha şiddetlidir” (Bakara 1291)
ayetindeki
ilahi hükümlere inanmış bir mümin olarak,
Danıştay İkinci Dairesi hakimlerine yapılan menfur saldırıyı havsalama sığdıramıyorum. Zira bu menfur eylemi gerçekleştirenler öldürme vasıtasıyla, nereye varacağı belli olmayan, fitnelerin kapısını açarak, iki hükmü birden ihlal etmişlerdir.
İhlal edilen dini hükümler yönüyle günahın en büyüğünü işleyen, diğer taraftan devletin temel kurumlarından birinin mensuplarına saldırmakla milletimizin sinesinde onulmaz yaralar açanlar, ülkemiz ne zaman düzlüğe çıkacak bir sürece girse, hemen ortaya çıkmıştır ve silahları da
terör olmuştur.
Maksadı ve şekli ne olursa olsun terör; hak katında da
halk katında da bütün çeşitleriyle lanetlenmiş bir insanlık suçudur.
Böyle bir suç hangi maksatla olursa olsun asla kullanılamaz.
Dini duyarlılığı olan, insani değerlere sahip kişilerin de bu tür hareketlere başvurmayacağı, dünden bugüne göstermiş oldukları sağduyu ile
tescil edilmiştir.
Bu çirkin saldırıyı yeni bir başörtüsü ya da laik-antilaik çatışmasına alet etmenin, akl-ı selimin kabul edebileceği bir şey olmadığını ifade etmek isterim.
Bu gün, terörün her çeşidini lanetlemekte
ittifak ettiğimiz gibi, terör vasıtasıyla açılmak istenen gedikleri kapatmakta da ittifak etme günüdür.
Danıştay mensuplarımıza yönelen bu menfur saldırının ardından yaralananlara acil şifalar diler, tüm yargı mensuplarımıza ve
vefat eden
Mustafa
Yücel Özbilgin Beyefendi’nin ailesine taziyelerimi arz ederim.
M.
Fethullah Gülen