'Gülen karşıtı söylem İslamofobik histeri'

Amerikan liberal solunun etkili dergilerinden The New Republic, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Gönüllüler Hareketi hakkında Türk laikçileri arasındaki endişelerin anti-Semitizm'i andırdığını kaydetti.

'Gülen karşıtı söylem İslamofobik histeri'

Amerikan liberal solunun etkili dergilerinden The New Republic, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Gönüllüler Hareketi hakkında Türk laikçileri arasındaki endişelerin anti-Semitizm'i andırdığını kaydetti. The New Republic'in 2 Aralık sayısında Gönüllüler Hareketi hakkında geniş bir dosya yayımlayan Suzy Hansen, Gönüllüler Hareketi hakkında sarf edilen "her yerdeler," "medya ellerinde," "zenginler," "birbirlerine sahip çıkıyorlar" ve "sadece kendi adamlarını kayırıyorlar" türünden korku dolu ifadelerin anti-Semitizm'le benzerliğinin altını çizdi. Hareketin özellikle Afganistan ve ABD'deki eğitim faaliyetlerini öven Hansen, yine de hareketin yeterince şeffaf olamadığını ve laikçi kesimdeki korkuların biraz da bu içine kapanıklıktan kaynaklandığını iddia etti. Fethullah Gülen Hocaefendi'yi "Küresel İmam" ve "Dünyanın en etkili İslami hareketinin lideri" olarak tanıtan Hansen, hareketin bir taraftan Türkiye'de paralel bir toplum oluşturduğunu, diğer taraftan da siyasal iktidara talip olmayan bir sosyal güç merkezine dönüştüğünü yazdı. Yazısında Gönüllüler Hareketi'nin ışıkevlerle başlayan ve 115 ülkeden öğrencilerin katıldığı Türkçe Olimpiyatları'na kadar uzanan hikâyesini anlatan Hansen, ABD'deki sözleşmeli okullarla alakalı yerel basın ve bloglarda çıkan yazıların İslamofobik bir histerinin ürünü olduğunu da kaydetti. Houston ve Texas'ta Türklerin işlettiği sözleşmeli okullarla ilgili öğrenci velileri ve yetkililerle görüşen Hansen, bu okullar hakkında herhangi bir şikâyet alınmadığını, aksine okulların diğer devlet okullarından daha başarılı olduğunun gözlemlendiğini yazdı. Okullarda herhangi bir dinî eğitim verilmediğini de gözlemleyen Hansen, "Houston'da tanıdığım Türkler inançlarını evde bırakmak hususunda oldukça dikkatliydiler." tespitinde bulundu. Bütün bu güzel hizmetlerine rağmen Gönüllüler Hareketi'ne karşı bazı Türklerin şüpheci davranmasının sebeplerini araştıran Hansen, temel sorunun Hareket'in amaçları ve dinî içeriğiyle alakalı değil, sosyal gücü edinme ve kullanma tarzıyla alakalı olduğunu iddia etti. 2001 yılından sonra Türkiye'de siyasal iktidarın el değiştirmesinin de laikçi çevrelerde cemaat hakkında artan bir paranoyaya sebep verdiğini söyleyen Hansen, Ergenekon örgütü davasının da bu paranoyaya katkı yaptığını yazdı. Hansen'e göre Gönüllüler Hareketi mensuplarının bu dava sürecinde herhangi bir rol oynadıklarına dair bir delil bulunmasa da laikçilerin bu konudaki şüphelerini gidermek konusunda hareket başarısız olmuş. Hansen, yazısında bu tür şüphe ve korkuların Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaat aleyhine yazı yazmak isteyen insanlar üzerinde bir baskı oluşturduğunu da iddia etti. Gönüllüler Hareketi'nin siyasi iktidara talip olmadığını anlatan Hansen, hareketin zaten sosyal gücü elinde tuttuğunu söyledi. Hansen, Gönüllüler Hareketi'nin Türkiye'nin yurtdışındaki imajını parlatmak için gösterdiği gayreti Londra'nın King's College Üniversitesi'nden Bill Park'a yorumlattı. Park, hareketin uzun vadeli amacının, ileride ortaya çıkacak küresel bir Türk ekonomik ve siyasi varlığının kültürel boyutunu önceden hazırlamak olduğu yorumunda bulundu.
<< Önceki Haber 'Gülen karşıtı söylem İslamofobik histeri' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER