Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Kazanın aydınlatılması için seferber olmuşlar. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın samimiyetine yürekten inanıyorlar.
28 ŞUBAT'TAKİ TAVRIYLA GURUR DUYDUM
Yürekli ve cesur biriydi
- 28
Şubat sürecinde Muhsin Bey'in gösterdiği tavrı nasıl karşıladınız?
Gurur duydum. Eşim ve 2 çocuğumun babası. O kadar yürekli ve cesur bir insanla evli olduğum için gurur duydum.
- Sizce o günlerden bugünlere
demokrasi yol almadı mı?
Herkes kendisi için istediği demokrasiyi karşısındaki için de istemeli. O zaman demokrasinin tam anlamıyla yaşanacağına inanıyorum. İnsan istediği gibi çalışamıyorsa, istediği gibi okuyamıyorsa, istediği gibi yaşayamıyorsa, başörtülü, başörtüsüz farketmez bütün insanlar için söylüyorum, o zaman tam anlamıyla demokrasi var mıdır? Aynen şunu diyeceklerdir: Camiye gidip namazını kılıyor, sokakta başörtülü geziyor, alışverişe gidiyor orası tamam. Niye insanlar başörtüsüyle üniversiteye gidemesin, mesleğini icra edemesin? Buna niye karşısınız? Herkes istediği gibi mesleğini icra etsin. İnsanların birbirlerinin özgürlüklerini kısıtlamadığı müddetçe herkesin istediği gibi
yaşamasından yanayım.
- Bugünlerde bazı kesimler yaşam tarzı kaygılarını sıklıkla dile getiriyor. Siz bir genel başkan eşiydiniz. Başörtünüzden dolayı
mahalle baskısı yaşadınız mı?
Benim çocuğum ilkokula gid
erken,
sınıf arkadaşlarının anneleri asker eşi olduğu için askeri tesislerde yapılan bir program için davetiye verirken, annesi başörtülü olduğu için tek kişilik davetiye veriyorlar. 'Başı açık teyzen varsa onunla gel' diyorlar. Biz birbirimizin inançlarına, özgürlüğüne, yaşam tarzına, çalışma hayatına saygılı olmadığımız müddetçe ilerleyemeyiz. İnsanları kılık ve kıyafetlerine göre değerlendirmemek lazım. Mini etek giymiş bana ne, başı açık geziyormuş beni ilgilendirmez, saygı duyarım, onun da bana saygı duymasını beklerim.
ÖNCE DAVAM, SONRA AİLEM
Birisi Muhsin Başkan'a 'Hayatınızdaki öncelikleriniz nedir?' diye sordu. Başkan 'Benim önceliğim vatanım, milletim, dinim ve
davamdır. Sonra dava arkadaşlarımdır, sonra da ailemdir' dedi.
1.5 ayda tanışıp evlendik
- Muhsin Bey ile nasıl tanışmıştınız?
Görücü usulüyle tanıştık. Lalahan'da Hayvan
Araştırma Enstitüsü'nün bir yeri var. Ağabeyim veteriner hekim, oranın da müdürüydü. Ağabeyimle çok iyi anlaşırdım, onun için sık sık yanına gider gelirdim. Muhsin beni ilk olarak orada
bisiklet sürerken görmüş. İkinci kez gördüğünde top oynuyormuşum. Sonrasında da
Allah nasip etti, oldu. Arkadaşının evine geldiğinde beni çağırdılar. Gittim ki içeride bir bey, çok zayıf, hatta 'bu kim acaba' diye garipsedim. Orada Muhsin Başkan hayatını anlattı, neler beklediğini, neler istediğini, herşeyi anlattı.
Eylül sonu nişanlandık, 8 Kasım'da da düğünümüz oldu. Tanışıp evlenmemiz 1,5 ay sürdü.
BAŞKAN'IN TÜNELDE YAPTIĞI KAZA ÇOK BENİ KORKUTMUŞTU
- Daha önce de birkaç defa
trafik kazası geçirmişti Muhsin Bey. Hatta siz de Sivas'a giderken aracınız yolun dışına çıkarılmıştı.
Başkan çok kaza geçirdi. Ama en son tünelde yaptığı kaza beni çok korkutmuştu. İşin gerçeğini söyleyeyim, tüneldeki kaza bana çok basit gelmemişti. Kendisi 'bir şey yok' demişti, ama göz göre göre lades gibi bir şey olmuş.
- Bu olaydan sonra "bir şey olabilir mi" diye kuşkuya kapıldınız mı?
Bir insanın düşmanı olur, o zaman 'o olur, bu olur' diye belki bekler böyle birşeyi. Ama sizin düşmanınız yoksa, insanlara zarar vermiyorsanız böyle bir beklentiniz olmaz. Biz insanlara zarar vermiyoruz, düşmanımız yok. Hiç de böyle bir beklentim olmadı benim.
- Özellikle
Ergenekon Davası başladıktan sonra Muhsin Bey ile ilgili mesela gizli
tanık olduğu gibi bazı iddialar gündeme getirildi,
gizli tanık mıydı?
Niye
Muhsin Yazıcıoğlu gizli tanık olsun? Türkiye'de Muhsin Yazıcıoğlu kadar delikanlı başka bir adam var mıymış? Bu kadar açık ve net konuşan başka bir adam var mı da gidip gizli tanıklık yapsın. Muhsin Yazıcıoğlu'nun söylemleri ortada. Hiç kimse konuşmazken, bazı konularda muhatapları bile konuşmazken çıkıp net bir şekilde açıklamalar yapan Muhsin Yazıcıoğlu oldu. Neden korkacak ki gidip gizli tanıklık yapacak. Muhsin Başkan asla gizli tanıklık yapmaz. Ne biliyorsa dürüstçe, açıkça söyler ve bildiği şeyleri milletiyle de paylaşır.
BAŞÖRTÜMDEN DOLAYI SİYASETTEN KAÇMAM
- Siyasetle ilgileniyor musunuz?
Hayır ilgilenmiyorum. Muhsin Başkan varken de aktif
siyaset yapmıyordum, şu anda da aktif siyaset yapmıyorum. Öyle bir sürecin içerisinde de değilim.
SİYASETİ DÜŞÜNMÜYORUM
-Öyle bir sürecin içine girme ihtimaliniz var mı?
Benim şu anda bir hedefim var. Kaza sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi. Bu süreçte sağlıklı neticeler alabilmek için bu olayla ilgileniyorum. Önceliğim bu. İnsanlarla hayırda hasenatta yarışmak istiyorum.
- Başörtüsünden dolayı mı siyaseti düşünmüyorsunuz?
Ben başörtüsünden dolayı, yapmak istersem siyasetten kaçmam. Eğer başörtülü bir milletvekili olsam, gider başörtümle yeminimi ederim, milletvekili görevimi de yaparım. Fakat, ben başörtüsüyle alâkalı değil, önceliğimde siyaset olmadığı için siyaset yapmayı düşünmüyorum.
- Aslında siyasete uzak değilsiniz.
Değilim, siyasetin içinde büyüdüm. Siyasi bir aileden gelmek, mutlaka siyaset yapacağım anlamına gelmez. Millete, vatana
hizmet sadece siyasetle yapılmaz, değişik yollar var. Elimden geldiğince insanlara faydalı olmak için bundan sonra birtakım faaliyetler içinde bulunacağım. Bizim bir siyasi partimiz var. Benim eşimin bıraktığı bir emanet var. Elimden geldiğince aktif olarak değil, ama arka planda onlara
destek olurum.
DİK DUR DÜZGÜN YAŞA
- Muhsin Bey'in siyaseti bırakmasını istediniz mi hiç?
Ben ona 'Siyaseti bırak' derdim. 'Ben davam için yapıyorum, makam ve mevki için yapmıyorum' derdi. Bu dünyada siyaseten sonucunu almamış gibi gözükebilir. Muhsin Başkan
vefatıyla insanlara şunu gösterdi ki, kendi söylemiyle söyleyelim. 'Dik durduğunuz, düz yaşadığınız, doğru yürüdüğünüz ve davanızın eri olduğunuz zaman gönüllerin sultanı olarak çok sevdiğiniz Rabbinize kavuşuyorsunuz.'
- Muhsin Yazıcıoğlu ismi ile bir
vakıf kurulmuştu. Ne oldu?
Kaza sürecinden kısa bir süre sonra Muhsin Bey'in bazı arkadaşları tarafından bu
teklif getirildi. Önce karşı çıktım, fakat sonra bu vakıf kuruldu. Ben bu vakfın kurucusu olmadım. Sağlıklı bir şekilde düşündüğümüzde bu vakfın kuruluşunun çok erken olduğunu ve Muhsin Başkan'ın isminin farklı şekilde zikredilmesinden korktuğumuz için isim hakkımızı
mahkeme kararı ile aldık.
HEP GELECEKMİŞ GİBİ BİR DUYGU YAŞIYORUM
- Kendinizi hiç yalnız hissettiğiniz oluyor mu?
Her insan zaman zaman hisseder. Bütün insanlar için geçerlidir. Ama, Allah'a çok
şükür inancım var, Rabbim var, Allahüteala'nın her zaman bizimle olduğuna inanıyorum. Öyle bir duyguya kapılacağımı hissettiğim an Rabbim'e sığınıyorum.
- Çok özlüyor musunuz Muhsin Bey'i?
Hep çıkıp gelecekmiş gibi bir duygu yaşıyorum. Bize has bir şey değil bu. Eşi vefat eden birkaç arkadaşım söylemişti. Belli bir süre bu duygu yaşanıyormuş. O süreç ne zaman biter bilmiyorum. Bana 'hep bekleyeceksin gelecekmiş gibi gelir' dediler. Öyle oldu, hep gelecekmiş gibi bekliyorum. Ahireti düşündüğünüz zaman Muhsin Başkan'ın çok iyi yerlerde olduğuna inanıyorum ve o zaman mutlu oluyorum.
Seda ŞİMŞEK
BUGÜN GAZETESİ
Gülafer Yazıcıoğlu gündemdeki DDK raporunu ve merak edilenleri Samanyolu Haber'e değerlendirmişti: