Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, temaslarda bulunmak üzere İsrail'e geldi. İsrail temaslarına başlayan Abdullah Gül Tel Aviv'de Ben Gurion havaalanında, Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu ve İsrail'in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi tarafından karşılandıktan sonra Kudüs'e geçerek Haremü'ş-Şerif'e geldi.
Gül ve beraberindekiler Haremü'ş-Şerif'te Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Ercan Özer, Kudüs müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, Haremü'ş-Şerif Vakfı Başkanı Abdülazim Selhab, Vakıf Genel Müdürü Adnan Hüseyni ve İslam Vakfı temsilcisi Abdülrahim El Hayat tarafından aslanlı kapıda karşılandı.
Kubbetü's-Sahra'da abdest aldıktan sonra Mescid-i Aksa'yı gezen Gül burada bir Filistinli'nin tepkisi ile karşılaştı. Protestocu Filistinli Gül'e "Sizin İsrail'le ilişkiniz var. İslam'da Yahudilerle ilişki yasaklanmıştır. Bizim onlara ihtiyacımız yok. Onlarla ilişkinizi kesin" diye seslendi. Protestocu "Siz burayı halifelik döneminde yönettiniz. Buraya gelin ve burayı İsrail'in elinden kurtarın " diye bağırdı ve ardından İsrail polisi tarafından Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırıldı.
Protestocunun uzaklaştırılması sırasında çevredeki Filistinlilerle korumalar arasında kısa süreli arbede yaşandı. Abdullah Gül, prostocunun uzaklaştırılmasından sonra namaz kıldı ve Mescid-i Aksa'dan ayrıldı.
Bu arada Miraç Kandili için Kudüs'e tur düzenleyen Samaha Turizm yetkilileri havaalanında kendilerine yapılan muameleyi Bakan Gül'e şikayet etti. İki yolcunun 14 saat havaalanında bekletildiğini belirten yetkililer Aydın Keleş adlı Mardinli işadamının da 48 saattir hala havaalanında tutulduğunu ifade etti. Gül'ü takip eden gazeteciler de 7-8 saat boyunca havaalanında beklemek zorunda kaldı.
CİHAN
Osmanlı Kudüs'ten çekildikten sonra o bölge bir daha refah bulmadı. Yaşanmış bir hikayeden yola çıkılarak kaleme alınmış köşe yazısı için tıklayın
Osmanlı�nın Büyüklüğünü Bir Daha Görün Diye
Dışişleri Bakanı Gül Olmert'le görüştü
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lübnan'da konuşlandırılacak uluslararası gücün oluşturulması ile ilgili görüşmeler için geldiği Kudüs'te İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüştü
Gül, Olmert ile görüşmesi öncesi, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile görüştü.
Olmert, Gül'ü kabulünden sonra yaptığı açıklamada, iyi bir görüşme yaptıklarını söyledi. Gül ile uluslararası gücün Güney Lübnan'a konuşlandırılması konusunu görüştüklerini belirten Olmert, Türkiye'nin Ortadoğu'da önemli bir rol oynadığını ve oynamaya devam edeceğini ümit ettiğini kaydetti. Olmert, Türkiye'nin oynadığı bu rolün İsrail'i ilgilendirdiğini ifade ederek, ''Biz Türkiye'nin bölgede istikrar sağlayıcı bir rol oynayacağına güveniyoruz'' dedi.
Olmert, Türkiye'nin İsrail'in güvendiği bir ülke olduğunu da söyledi. Gül ise Olmert görüşmesinden sonra açıklama yapmadı.
GÜL-LİVNİ GÖRÜŞMESİ
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Olmert tarafından kabulünden önce, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile Dışişleri Bakanlığında görüştü.
Livni, görüşmeden sonra yaptığı kısa açıklamada, İsrail halkının BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının uygulanmasıyla ilgili endişelerinin bulunduğunu kaydederek, Hizbullah'a silah sağlanmasının önlenmesi gerektiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Gül ise kritik bir dönemde İsrail'i ziyaret etmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, ''Ne yazık ki son dönemde çok büyük bir yıkım yaşandı. Çok canlar verildi. Ama artık kalıcı bir barışı sağlamak için fırsatınız var'' dedi
Gül, tüm yaşananlar ve olup bitenlerden alınması gereken dersler olduğunu, ortaya çıkan yeni fırsat doğrultusunda yapılacak ilk işin İsrail askerlerinin serbest bırakılmasının yanı sıra Filistin'de seçilmiş yöneticilerin de en kısa zamanda serbest bırakılması olduğunu vurguladı.
Gül, İsrail-Filistin anlaşmazlığı ile ilgili olarak da önümüzdeki süreçte iki ülkenin beraberce yaşayacağı bir zemin hazırlanmasının önemini dile getirdi.
Abdullah Gül, ''Eninde sonunda bir barış olacak, ancak bunun hızlı ve kalıcı olması gerekiyor'' dedi.
Gül-Livni görüşmesinde İsrail tarafının özellikle BM ateşkes anlaşmasının uygulanması ile ilgili tereddütlerini ve bölgede konuşlandırılacak uluslararası güç ile ilgili beklentilerini dile getirdiği kaydedildi.
Türk tarafının ise daha önce yaptığı öngörülerin gerçekleştiğini hatırlatarak, bundan sonra geçmişi bırakıp geleceğe bakmak gerektiğini ve BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkesle ilgili kararının sekteye uğramadan uygulanmasına özen gösterilmesi gerektiğini vurguladığı belirtildi.