Bir gazetecinin, "
İsrail öyle görünüyor ki savaş tamtamları çalmaktadır. Bunu nasıl yorumluyorsunuz, gerçekten bir savaş gelmekte midir" şeklindeki sorusuna Gül şu yanıtı verdi:
"
Savaş sözünü, hiç duymak istemeyiz açıkçası. Bu,
bölgenin artık kaldırabileceği bir yük değildir. Zaten Gazze'de iki sene önce olanlar bardağı taşırmıştır. Bundan sonra yeni bir savaş veya savaşa benzer faaliyetleri bu bölge kaldıramaz. Dünyada artık hiç kimse de bunlara sempatik bakmaz ve duyarsız kalamaz. Bu bakımdan böyle bir şey asla ne görmek ne duymak isteriz. Herkesin de ona göre politikalarını tespit etmesi, ayağını denk alması gerekir."
Bölgenin savaşı kaldıramayacağına vurgu yapan Gül, "Böyle bir şey ne görmek isteriz, ne de duymak isteriz. Herkesin ona göre politikalarını tespit etmesi, ayağını denk alması gerekir." diye konuştu.
Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen Gül-
Esad ikili görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında görüşmenin içeriği ile ilgili her iki
cumhurbaşkanı ortak açıklama yaptı. Esad ile yaptıkları görüşmenin çok yararlı geçtiğini belirten Gül, "Bölgedeki ikili ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatı bulduk. İki
ülke arasında vizelerin kaldırılmış olması büyük yankı yaptı. Bu, bütün diğer çevre ülkeler tarafından da ilgiyle takip edildi. Yine iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmanın imzalanmış olması ticaretimizi giderek güçlendirmekte ve karşılıklı yatırımları giderek hızlandırmaktadır. Bunu çok önemsiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki artık bu bölge birbirine entegre olmaktadır ve
ekonomik kalkınma topyekun bu bölgede gerçekleşmektedir. Siyasi istikrar, siyasi ilişkilerdeki karşılıklı güven ve itimat, bunun üzerinde de ekonomik kalkınma ve
refah gerçekleşecektir. Bölge
halkları da bu refahtan en iyi şekilde yararlanacaktır." diye konuştu.
Konuşmasında
İran'ın nükleer çalışmalarına da değinen Gül, "İran ile ilgili nükleer meselenin barışçı yollarla, diplomasi yoluyla halledilmesine önem veriyoruz. İran, Türkiye'de ve bölgede bizim komşumuzdur.
Suriye ile çok yakın ilişkiler içerisindedir. Bu konunun daha fazla uzamadan diplomatik yollarla çözümüne çok önem veriyoruz. Ayrıca barış sürecine de çok önem veriyoruz. Suriye ile İsrail arasındaki, İsrail ile
Lübnan arasındaki ve
Filistin ile İsrail arasındaki bütün problemlerin barış ve diyalogla çözümüne çok önem veriyoruz. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı, değerli kardeşimin Suriye-İsrail görüşmeleriyle ilgili Türkiye'ye gösterdikleri güven ve itimada bir kez daha teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Irak'taki istikrarın önemine de vurgu yapan Gül, "Irak'ın komşusu olan iki ülkeyiz. Irak'ta bir an önce Irak halkının görüşleri doğrultusunda hükümetin kurulmasının hem Irak'a hem de bölgeye çok hizmetinin olacağı kanaatindeyiz. Bu konuda komşuları olarak Irak'a yapıcı katkılarımızı vermeye devam edeceğimizi bir kez daha istişare ettik."ifadelerini kullandı.
ESAD: İSRAİL ARABULUCULUĞA HAZIR DEĞİL
Suriye Cumhurbaşkanı
Beşar Esad ise yaptığı açıklamada İsrail'in barışı istemediğini savundu. İsrail'in arabuluculuğa hazır olmadığını aktaran Esad, ''İsrail, başarılı bir arabuluculuğa hazır değildir. Çünkü bilindiği üzere başarılı bir arabuluculuk barışı getirir ve barış İsrailliler tarafından istenmemektedir. Sayın Gül'e, Suriye'nin Türkiye'nin arabuluculuğuna bağlı olduğunu vurguladım. Biz aynı zamanda arabuluculuğu da vurguluyoruz, Türkiye'nin rolünü vurguluyoruz, ama şunu da vurguluyoruz; İsrail bir ortak değildir, daha önceki dönemde de ortak değildi. Olmert'in yaptığını bölgede kimse unutamaz.
Başbakan Erdoğan'ın çağrısına Gazze'ye saldırı ile
cevap verdi. Bunu unutamayız. Türkiye'ye Gazze'ye yardımları ve ambargonun ortadan kalkması için gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür ediyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Türkiye'nin konukseverliğine teşekkür eden Esad, "Biz artık kendimizi bir ülkeden diğer ülkeye geçmiş gibi hissetmiyoruz. İki ülkedeki halk düzeyindeki duyguların bir yansımasıdır bu duygular. Bu, iki ülke arasında siyasi, ekonomik ve benzeri her alandaki ilişkilerin ne kadar geliştiğini ve köklü ilişkiler oluştuğunu göstermektedir. Bu aramızdaki tarihi ilişkilerin bir yansımasıdır.'' şeklinde konuştu.
GÜL: BÖLGEDE SAVAŞ SÖZÜ DUYMAK İSTEMİYORUZ
Basın toplantısının soru cevap bölümünde
yabancı bir gazeteci tarafından sorulan 'bölgede savaş söz konusu olur mu?' şeklindeki sorusuna ise Gül şöyle cevap verdi: "Savaş sözünü hiç duymak istemeyiz açıkçası. Bu bölgenin kaldırabileceği bir yük değildir. Bu bölge kaldıramaz artık. Zaten Gazze'de iki yıl önce olanlar bardağı taşırmıştır. Bundan sonra savaş ya da savaşa benzer bunları bu bölge kaldıramaz. Dünyada hiç kimse buna sempatik bakamaz ve duyarsız kalamaz. Böyle bir şey ne görmek isteriz ne de duymak isteriz. Herkesin ona göre politikalarını tesip etmesi ayağını denk alması gerekir."
Öte yandan İsrail'in
Kudüs'te yaptıkları ile ilgili sorulan soruya karşılık Gül şunları söyledi: Kudüs sadece bir Filistin meselesi değildir. Kudüs sadece bir Arap konusu da değildir. Kudüs bütün Müslümanları ilgilendirir. Oradaki yapılaşmaya yıkılan evlere tarihi dokunun bozulması tehlikeli bir gidişat olarak görüyoruz. Bunu her ortamda güçlü bir şekilde konuşuyoruz. Bu konuyla ilgili çok hassasız. Bölge ülkeleri ile yaptığımız toplantılarda öncelikli meselemizdir." AJANSLAR