KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, TSK'nın güvencesi altında yaşamanın onurunu duyduklarını belirtirken, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül de Eroğlu'na
Kıbrıs'ta barış
müzakerelerini başlatması nedeniyle dünyanın kendisinden beklemediği bir davranışla herkesi şaşırttığını söyledi.
Geleneksel
Kayseri'liler Brunch'ı, Esma Sultan Yalısı'nda yapıldı. Brunch toplantısına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KKTC Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu,
Enerji Bakanı
Taner Yıldız,
İstanbul Valisi Hüseyin Avnu Mutlu, Kayseri Valisi
Mevlüt Bilici, her iki ilin
emniyet müdürleri ve derneğin çok sayıda Kayserili üyesi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kayseri İli Yardım Derneği İstanbul Şube Başkanı Yasemin Aydoğan, "Kayseri'yi, Kayseri kültürünü ve bağlarımızı perçinlemek için buradayız." dedi. Aydoğan'ın ardından kürsüye çıkan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, konuşmasına, "KKTC'de olan bir hemşerinizim." diyerek başladı.
Üniversite yıllarında
Bursa Yenişehir takımında iki yıl
futbol oynadığını belirten Eroğlu, kendi ismi olan Derviş'in, Kayseri'den gelen büyük dedesi tarafından konulduğunu belirterek kendisinin de Kayserili olduğunu söyledi. Kayseri'de akrabaları olduğunu belirten Eroğlu, "Ara sıra buluşuyoruz. Çünkü çok uzak bir geçmişimiz yok." diye konuştu.
34 yıllık aralıksız siyasi bir geçmişi olduğunu belirten Eroğlu, Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs
Müzakerelerini yürütme gibi önemli bir görevi olduğunu söyledi. Müzakere ile ilgili olarak muhataplarının zaman zaman müzakere masasından kaçan, zaman zaman da ortaya çıkan anlaşmaları reddeden kişiler olduğunu belirten Eroğlu, "Sabırla bu müzakereleri yürütme gayreti içerisinde olacağız. Elbette haklı olduğumuz için haklarımızı müzakere masasında
tescil etmenin de gayreti içinde olup müzakere masasını da terk etmek gibi bir gayret içinde olmayacağız. Üçüncü görüşmemizin yapılacağı gün sayın Dimitri Hristofyas'ın bir oyun bozanlık yaptığını, belki müzakere masasından beni kaçırabilir miyim diye bir deneme yaptığını zannediyorum biliyorsunuz. Onu da sabırla geçiştirdik ve ayın 15'inde tekrar müzakereler başlıyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nd
e devlet kurmak, devlet yaşatmak kolay değil. İşte bu noktada anavatan
Türkiye'nin desteğiyle KKTC devleti her geçen gün temellerini sağlamlaştırmakta. Halkımız da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güvencesi altında yaşamanın onuru içerisinde KKTC'ye sahip çıkma gayretlerini sürdürmektedir." diye konuştu.
Güçlü bir ekonomi kurabilmek için uğraş verdiklerini belirten Eroğlu, "Zaman zaman anavatan Türkiye'den gelen yatırımcılarla KKTC ekonomisine katkılar yapılmakta. Biz de müzakere masasında her geçen gün elimizin biraz daha güçlendiğini hissederek müzakerelere devam etmekteyiz." diye konuştu. Yasemin Aydoğan, konuşmasının ardından günün önemi nedeniyle Eroğlu'na çini bir tabak
hediye etti.
Kayseri'lilerin, memleketlerine denizi getirip,
baraj yaptığını ve iklimini değiştirmeye başladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Ancak bizim bir de
Erciyes dağımız var." dedi. Kayserililerin kendini aştığını belirten Gül, bunun en güzel örneğinin KKTC Cumhurbaşkanı'nın da Kayserili olması olarak değerlendirdi. Kayserili olmaktan mutluluk duyduğunu, bunun insani bir duygu olduğunu belirten Gül, "Türkiye de artık Kayserililerin ne kadar
hayırsever olduğunu gördü. Kayserililerin hayır işlerinde yarıştıklarını, Kayserililerin karşılıksız
yardım ettiklerini. Aslında biz biliyoruz ama artık diğer kentler de bunun farkına varmaya başladı." dedi.
Yurt içi ve
yurtdışında nereye gitse 38 numaralı
forma hediye aldığını belirten Gül, Bursa'nın
şampiyonluğunun ardından Kayserispor'un şampiyon olması istediğini dile getirdi. Günün anlamı nedeniyle siyasetten uzak bir konuşmanın daha uygun olduğunu belirten Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun da toplantıya katılması nedeniyle iki cümle Kıbrıs siyasetiyle alakalı konuşacağını söyledi.
İCRAATLARINIZLA DÜYAYI ŞAŞIRTTINIZ
Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığını
tebrik ettiklerini belirten Gül, "Samimi olarak ifade etmek isterim ki dünyanın beklentisi farklıydı sizden. Siz ilk adımlarınızda, ilk icraatlarınızda dünyayı şaşırttınız. Yani müzakerelerle bu işe devam edeceğinizi, konuşarak masada olacağınızı, dolayısıyla her şeye hayır demeyeceğinizi, ama her şeyi tartışabileceğinizi gösterdiniz. Bu Türkiye'nin de sizden beklentisiydi. Ama bunu, bu yolu siz kendiniz
tercih ettiniz. KKTC bir şeyiyle kendini ispatlamıştır, demokrasisiyle, çalışan demokrarisisiyle. Çoğulcu partiler var, seçimler var, seçimlerde kazananlar var kazanamayanlar yerini devrediyorlar. Kazanan da kazanamayan da işte büyük bir şeref kazanıyor. Ve orada demokrasinin düzgün bir şekilde çalıştığını, kökleştiğini son seçimlerde dünyaya gösterdiniz. Bundan sonra rasyonel politikalarınızla da bunu gösteriyorsunuz. Dünyada aleyhte çok
propaganda var, Türkler herşeye hayır der, dinlemeden hayır der, oturup konuşmazlar, konuşmasını bilmezler. Bu önyargı kırılmış oldu. Arzumuz şu tabii, Akdeniz'de KKTC ve Kıbrıs Rum kesimi, sorunlarını konuşarak çözsünler, gerçekçi bir şekilde çözsünler, Adanın gerçekleri dikkate alınarak çözülsün sorunlar ve problemle karşılaşılmasın. Bundan sonra
küçük bir adada birçok ortak projeler olur. Yeri gelir ortak havaalanları olur, yeri gelir ortak enerji projeleri olur, su projeleri olur. Daha da genişler bu. Türkiye,
Yunanistan, Kıbrıs'ın tamamı
doğu Karadeniz'de çok büyük bir
işbirliği alanı haline gelir. Türkiye'nin vizyonu bu aslında. Bunu giderek herkes anlayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti olarak biz her daim KKTC'nin yanındayız, yanında olacağız. Oradaki kardeşlerimizin refahı ve güvenliği bizim için birinci derecede önemlidir. Ayrıca bu müzakere süreci içerisinde de müzakereyi yürüten sizlersiniz ve bizler de size
destek veriyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasını bitirmesinin ardından
dernek başkanı Yasemin Aydoğan, Gül'e üzerinde
Ayasofya ve Topkapı figürlerinin bulunduğu İstanbul temalı çini bir vazo hediye etti.
Yapılan konuşmaların ardından derneğin
yönetim kurulu üyeleri, iki
ülke cumhurbaşkanı ve iki şehrin valisi ile emniyet müdürüyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Toplantının bundan sonraki kısmı basına kapalı olarak devam etti.