Abdullah Gül, mitingde kürsüden ip satan Bahçeli'nin bu davranışını kendisine yakıştıramadığını belirterek, "Mahkeme idam kararını verdiğinde Türkiye'de ip yok muydu? Bunlar
siyaset değil" diye konuştu.
Beştepeler mesire alanında halkın da izlediği basın toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendiren Abdullah Gül'ün hedefinde
CHP ve MHP'nin genel başkanları vardı. Seçim nedeniyle ortaya atılan iddiaların yalan ve
iftira olduğunu dile getiren Gül, şöyle konuştu: "Son günlerde maalesef dış politikada yalan ve iftiralar çok konuşulmaya ve politikanın malzemesi oldu. Dış politikada hamaset çok yanlıştır. Dış politikada çok gerçekçi olmak gerekir. Çok daha soğukkanlı hareket etmek gerekir. Yoksa milletimizin başını belaya sokarsınız. Yoksa milletimizin geleceğini kapatırsınız. Söyledikleri şeylerin hepsi yalandır. Sözüm ona biz ABD ile kağıt imzalamışız da 'Irak'a girmeyeceğiz' diye söz vermişiz. Tamamen yalan. Devletin arşivleri ortadadır. Her şey ortadadır.
Savaşın ne olduğunu bilmeyenler
seçim kampanyasını savaş malzemesi yaptılar. Şehit olan çocukların acısını hissetmeyenler, sorumsuzca davranıp kanla, silahla, savaşla şimdi seçim kampanyası yürütmeye kalkıyorlar. Ama
AK Parti iktidarı her şehidin acısını kendi evinde hisseder. Her şehidin, her gazinin acısını yüreklerimizde hissederiz. Ama bazıları kan üzerinden siyaset yapabilirler. Eminim ki millet bunu en iyi şekilde takdir edecektir."
Bahçeli'nin
Erzurum mitinginde söyledikleri ve kürsüden ip atmasını değerlendiren Bakan Abdullah Gül, "Dün gelişen hadisede gerçekten Sayın Bahçeli'ye söylediklerini hiç yakıştıramadım. Dün söylediği şeyleri üzüntü ile takip ettim" diye konuştu. 'Sözüm ona bizler mi acaba idamı engellemişiz. Sanki biz o zaman iktidardaydık' diyen Gül, Bahçeli'ye yönelik sert eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Sanki İmralı'daki
mahkeme Abdullah Öcalan'a idam cezasını verdiğinde, idam kararını verdiğinde bizler baş
bakandık.
Başbakan yardımcısıydık.
Dışişleri bakanıydık. O idamı uygulamayanlar, bekleyenler,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını bekleyenler, ondan sonra
Anayasa değişikliğini bekleyenler kimlerdi? Açın meclis zabıtlarına bakın. Kimlerin imzası var. Bizlerin imzası mı var? Üstelik biz muhalefetteyiz. Bunlara biz hiç yakıştıramadık. Böyle millete
hizmet olmaz. Böyle siyaset olmaz. Yalanla, dolanla seçim de kazanılmaz. Halen o zamanın suçluluğunu hissediyorlar. Gördüğüm kadarıyla Erzurum'da ip fırlatıyorlar. O zaman ip yok muydu. Soruyorum ben şimdi. Mahkeme idam kararını verdiğinde Türkiye'de piyasada ip yok muydu. Bunlar iyi siyaset değil. İyi şeyler değil. Bunlar siyasetin ve seçim meydanlarının malzemesi olmaması gerekir."
Muhalefetin kendilerini tenkit edebileceklerini, eksiklerini söyleyebileceklerine işaret eden Gül, bunun muhalefetin hakkı olduğunu kaydetti. Gül, daha sonra şöyle dedi: "Fakat bunları büyük bir ağır başlılık içinde yapılmalıdır. Türk milleti bunları biliyor. Neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Türk milleti kimin ne yaptığını da iyi biliyor. Biz 4.5 yıl içinde her şeyi şeffaflaştırdık. Herkes, her şeyi takip eder hale geldi.
Hürriyet ve özgürlükler daha çok gelişti."
Cihan