Gül ve Abbas'tan ortak açıklama

Cumhurbaşkanı Gül ve Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, Çankaya Köşkü'nde ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Gül ve Abbas'tan ortak açıklama

Toplantıda konuşan Gül, Filistinli grupların birlikte hareket etmesine işaret ederken, konuşmasına 'Bismillahirrahmanirrahim' ile başlayan Abbas, HAMAS'a 'Filistin Kurtuluş Örgütü'nün otoritesini kabul et' mesajı verdi. CUMHURBAŞKANI GÜL: Bütün Arap dünyasının, İslam dünyasının bir arada olması gerektiğini konuştuk. ABD'de yeni bir yönetim, iyi niyetlerle göreve başlarken, Filistinlilerin hepsinin birlik beraberlik içerisinde çözüm için hazır olması gerektiğini konuştuk. Acılar tekrar yaşanabilir, daha önce nasıl yaşandıysa... Filistin'deki gruplar birbirini suçlamadan birlik ve beraberlik sağlamalı. Hep beraber bu olan bitenlerin durması için bizler büyük gayret gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz. Sayın Abbas ile daha geniş bir şekilde görüşmekten büyük memnuniyet duydum, bugünden sonra da bunu kararlı bir şekilde devam ettireceğiz. Türkiye'nin insani yardımları da nasıl ki Gazze'de olaylar başladığında devam ediyorsa, bundan sonra da bu yardımlar Filistinli kardeşlerimizin yanında olacaktır. Tekrar kendilerine hoşgeldiniz diyorum, başarılar diliyorum kanın durması ve Filistin'in selamete çıkması için... FİLİSTİN LİDERİ ABBAS: Bismillahirrahmanirrahim.Sayın Gül bizi burada Ankara'da ağırladı, çok teşekkür ediyorum. Kardeş ve dost ülkede dertlerimizi konuştuk. Filistin halkı üç hafta boyunca en acımasız barbar saldırıya maruz kaldı. Bu saldırı sonucu 1300 şehit verdik. Gazze Şeridinde bulunan binaların yüzde 15'i yıkıldı. Şüphesiz ki Gazze'de yaşananlar açık bir cinayettir. Bütün dünya bunu kabul ediyor. Buna suskun kalınamaz. Bugün istediğimiz şey hızlı hareket eden ve ulaşan insani yardımlar. Zira Filistin halkı buna şiddetle muhtaç. Bugüne kadar ulaşanlar halkımızın ihtiyaç duyduğu miktarın yüzde 20'sini oluşturuyor. İlk olarak ablukanın kaldırılmasını ve tüm sınır kapılarının kaldırılmasını istiyoruz ki. Halk zulümden uzak yaşasın. Savunmasız bu halka karşı sürdürülen saldırıların tekrarına dayanamayacağımız için sürekli ateşkes bizim için çok önemli. Bununla birlikte tabi ki ulusal uzlaşma çok önemli. İmara başlamak. Yeter ki bize kuşatma getirmesin. Ve bu hükümet yasama ve başkanlık seçimlerinin hazırlığını yapmasını bekliyoruz. Öyleyse durum gerek Filistin topraklarında gerekse İslam dünyasında gerçek uzlaşı gerektiriyor. Bu bağlamda Türk diplomasisine teşekkür etmek istiyorum. Başta Gül ve Erdoğan olmak üzere... Çünkü biz diyoruz ki Türkiye'nin gizli ajandası yoktur. Tek ajandası var: Barışı gerçekleştirmek ve Filistin halkının öz güvenini kazanması... Ben bu bağlamda atılan bütün adımları Türkiye'nin adımlarını kutluyorum." ABBAS: DÜNYA BARIŞ İSTİYOR, PEKİ İSRAİL "Türkiye'nin iyilikleri çoktur. Sadece siyasi alanda değil, sosyal ve ekonomik alanda yardımları sürekli devam etmektedir. Bu Arap barış planı uluslararası barış planının bir parçasıdır. BMGK 1505 nolu kararıyla da desteklenmektedir. Arap Barış Planını kabul etmek konusunda tereddütlü olanlara şunu ifade ediyorum. 3 seçenek var: Birincisi savaşsızlık ve barışsızlık durumu Ki bunu uzun süre yaşadık. Aynısını yaşamak istemiyoruz. İkincisi, savaştır. Bunu da 60 yıldır yaşıyoruz ve gördük ki istikrar ve güven getirmeyen bir çözümdür. Üçüncüsü ise barış. Ki bunu da dünyanın bir çok ülkesi kabul ediyor. ABD dahil, Obama şunu söyledi: Biz bu Arap Barış Planını destekliyoruz. Biz Araplar ve Müslümanlar olarak madem barış istiyoruz, İsrail gün gelir de reddederse dünya nasıl bir tepki gösterecek. Sayın Cumhurbaşkanı. Biz sizin gayretlerinizi müşahade ediyoruz. Ziyadesiyle gayretlisiniz. Siz ve Erdoğan bölge ülkelerini sıkça ziyaret ediyorsunuz. Bunlar tüm takdire şayandır. Bu Allah rızası için, barış için atılan adımlardır. Son olarak Filistin'le ilgili çok önemli projelerinizin olduğunu, ama engellerin olduğun ubiliyorum, sizden kaynaklanmayan. Tekrar teşekkür ediyorum." SORU-CEVAP BÖLÜMÜ: CUMHURBAŞKANI GÜL: Filistin'in iç işlerine karşımayız. Filistin davası için hepsinin dayanışma içerisinde çalışması gerekir. Farklı grup ve partiler olabilir bu ayrı meseledir. Milli mesele söz konusu olunca Filistin Devletinin kendi topraklarının üzerinde kurulması söz konusudur. O halde bunun için birlik şarttır. Bu yönde katkımız olursa memnun oluruz. Bizim Filistin ile görüşmelerimiz bu çerçevededir. Abbas: FKÖ 1964'te kuruldu çok sarsıntı geçirdi ama zeytin ağacı gibi dimdik ayakta durdu. Kesinlikle şunu kabul ediyoruz ki bölgede yaşanan konjonktür altında reforma ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat yıkmak, başka bir yapıyı inşa etmek Filistin adına işlenebilecek bir cinayettir. Abbas, "Gruplar FKÖ'de nasıl temsil edilecek" sorusuna şu cevabı verdi: "Ablukayla ilgili: İsrail'in sorumluluğundadır: Abluka İsrail tarafından uygulanıyor. İsrail'e abluka sürdürmesini temin edecek bir hükümet istemiyoruz. Hamas'a İsrail'i kabul et demiyoruz ki. Yapılanma ile ilgili: hükümet kurma çalışmaları ile çelişmez. FKÖ içinde temsil edilmeyen grupların temsil edilmesi için hızla hareket edilmesi gerekir. Birçok kuruluş FKÖ içinde temsil edilmiyordu bunlar sonradan dahil oldu, nasıl: "Her kuruluş FKÖ'ye katılmak istiyorsa önce taahhüt ve tüzüğünü kabul edecek. Kapımız herkese açıktır. FKÖ'ye girdikten sonra her kuruluş köklü değişiklik yapma şansına sahiptir. Çoğunluğu oluştururlarsa gelsinler tepeden tırnağa herşeyi değiştirsinler. CUMHURBAŞKANI GÜL: ABD'deki yeni yönetimin barış için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. ABD'li Cheney'in Türkiye'ye gelmemesi ise teknik bir konudur. Gelmek istediği gün, hepimizle görüşmek istedi ama üçümüzün Ankara'da olması mümkün olmadı. Programları denkleştirmek için çok uğraştık mümkün olmadı. FİLİSTİN LİDERİ ABBAS: (Konuşmanızda FKÖ'ye girmek isteyenlerin bazı şartlara tabi olduğunu söylediniz. Bu, arapların işini zorlaştırmıyor mu?) Direnişten bahsetmek istiyorsak bunu icat eden biziz. Akıntıya karşı kürek çekmeyi öğrenen ve öğreten ilk biz olduk ve bu konuda akım da yoktu. Ve işgal olduğu sürece biz her zaman direnişin gerekli ve makbul olduğunu söyledik. Fakat makbul ve istenilen direniş nedir, bunun kararını kim verir. Hiç kimse halkı ipotek altına koyarak peşimden gelin diyemez. Hiçkimse tek başına bunun kararını veremez. Bütün taraflar bir araya gelir ve karar verir: Bu yıl direniş şekli budur deriz ama kimse tek başına bunun kararını veremez. Şartlarla ilgili, bu şartları koyan ben değilim. Bu şartlar FKÖ tüzüğünde vardır. Kimse bunu değiştiremez. Halid Meşal'in dün bahsettiği ifadeleri yeni değil. Daha önce de söylüyordu. Bundan daha iyisini de söyleyebilirdi. Ben FKÖ'yü tanıyorum, bunun değişimi için çalışacağım diyebilirdi."
<< Önceki Haber Gül ve Abbas'tan ortak açıklama Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER