Törende öğrencilere tavsiyelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, öğrencilerden
eksen kayması tartışmalarına aldırmamalarını istedi.
İngiltere,
Fransa ve
İspanya gibi ülkelerin tarihi bağı bulunan bölgelerle
ekonomik ve siyasi ilişkilerini artırdığına dikkat çeken Gül,
Türkiye'nin de tarihi bağı bulunan ülkelerle ilişkilerini güçlendirmesinin normal olduğunu söyledi.
Fatih
Üniversitesi 2009-2010 yılı
mezuniyet
töreni
Haliç Kongre ve
Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle yapıldı. Mezuniyet törenine Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkın, çok sayıda öğrenci ve aileleri katıldı. Toplam 2 bin 896 öğrencinin mezun olduğu törende Fen
Edebiyat Fakültesi'nden 673, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nden 289, İstanbul
Meslek Yüksekokulu'ndan 721, Mühendislik Fakültesi'nden 341,
Ankara Meslek Yüksekokulu'ndan 720,
Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu'ndan 107,
Fen Bilimleri Enstitüsü'nden 98 ve Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden 140 öğrenci diplomalarını aldı. Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı ile başlayan tören
Fatih Üniversitesi'nin
tanıtım filimi ile devam etti. Törende ayrıca
Türkçe Olimpiyatları'na katılan
Tacikistan ve Iraklı öğrencilerin gösterileri ile sürdü. Olimpiyat çocuklarının barış mesajı veren gösterileri salonu dolduran öğrenci ve velilerden büyük alkış aldı. Tören Fatih Üniversitesi'nin Bilimsel, Sosyal-Kültürel ve Sportif alanlardaki başarılarıyla ilgili
tanıtım filmi ve bu alanlarda başarılı olan öğrencilere plaket verilmesi ile devam etti. Başarılı öğrenciler ödüllerini Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün elinden aldı. Cumhurbaşkanı Gül'ün ödüllerini verdiği öğrencilerle sahnede uzun süre sohbet etmesi dikkat çekti.
Konuşmasında
mezuniyet töreninde olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı olduğu süre boyunca
vakıf v
e devlet üniversitelerine verdiği destekten bahsetti.
Vakıf üniversitelerinin Türk eğitim sistemine büyük bir zenginlik kattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Vakıf üniversitelerinin kurulmasında ve gelişmesinde ise devlet üniversitelerinde yetişen
öğretim görevlerinin katkılarının büyük olduğuna dikkat çekti. Gül, üniversiteler arası
rekabetin eğitime katkısının da büyük olduğunu aktardı.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) üyeleriyle yaptığı toplantılarda vakıf üniversitelerine yeni imkanlar sunmalarını ve aynı zamanda vakıf üniversiteleri kurulurken kriterlerin asla gevşetilmemesi talimatını verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bir taraftan üniversitelerin sayısıyla övünürken diğer yandan da üniversitelerdeki eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve onların dünyanın en iyi üniversiteleriyle mukayese eder hale getirilmesinde önemle durmalıyız. Özelikle son 10-20 yıl içinde üniversitelerimiz çok içe kapalı kaldılar. Dünya ile de rekabet etmediler çünkü dünyaya çok açılmadılar. Şimdi bu üniversiteyi ziyaret ettiğimde çok takdir ettiğim bir husus üniversitemizin dışa açık olması. 700 e yakın
yabancı öğrencinin 70'in üzerinde ülkeden öğrencinin eğitim alması takdir edilecek bir şeydir. Üniversite demek zaten evrensel demektir. Akademik olmanız için akademik bir iklim oluşturmanız için bütün dünyaya açılmanızın,
renk, dil kültürlerini görmezin gerekir" dedi.
Üniversiteden mezun olan öğrencilerin eskiden sadece kamu yönetimine girdiğini yada memur olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Gül, durumun artık değiştiğini, öğrencilerin özel sektörde, kendi işlerinde ve dünyanın çeşitli yerlerinde farklı alanlarda çalışma imkanı bulduğunu bildirdi. Gül, "Önemli olan üniversitede
formasyon almak. Sizin artık çalışma alanlarınız sadece Türkiye değil bütün dünya dolayısıyla dünyada iş bulacaksınız. Türk değil dünya şirketlerinde iş bulacaksınız. Oralarda rekabet edeceksiniz. Lisansüstü eğitimlerinizi sadece Türkiye'de değil dünyanın farklı üniversitelerinde yapacaksınız. Daime iddialı ve başarılı olmak için çok uğraşın. Kendinizi dar kalıplar içine koymayın. Doğu da batıda size açıktır. Alanınız çok geniş ve bu noktada. Türkiye'nin çok geniş bir hinterlandı vardır." diye konuştu.
"EKSEN KAYMASI SÖZLERİNE ALDIRMAYIN"
Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, kamuoyunu bir süredir gündemini meşgul eden "Türkiye'de eksen mi kayıyor' laflarına aldırmamalarını istedi. Önemli olanın değerlerin geliştirilmesi olduğunu belirten Gül, bu anlamda bakıldığında Türkiye'de demokrasinin standartlarının her gün
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin standartlarına ulaştığını aktardı. Bu yolda çok şey yapıldığını ve mutlaka yapılacak da çok şey olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "İnsan haklarına saygı, insan haklarına saygıyı ülkemizde her alanda etkin kılmak.
Temel hak ve özgürlükleri her açıdan ülkemizde geçerli kılma açısından da çok önemli mesafeler alınmıştır. Önemli olan fikir özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, hangi dinden olursa olsun din özgürlüğünün,
inanç özgürlüğünün doyasıya yaşayabilmesidir." Şeklinde konuştu.
Bir ülkede eksen kayıp kaymadığıyla ilgili bir kanıya varabilmek için bu değerlere bakılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, "Bu değerlerde Türkiye nereye gidiyor.
Kadın-erkek eşitliği açısından Türkiye nerede. Türkiye'nin bu bahsettiğim bütün değerlerde eğer güçlü bir şekilde yükseliyorsa o zaman Türkiye'nin eksenini falan hiç tartışmamak gerekir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin komşuları ve tarihi hatıraları olan ülkelerle iyi ilişkiler kurmasının çok normal olduğunu belirten Gül, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerden örnekler verdi. Gül, "Nasıl Birleşik Krallık dediğimiz İngiltere'nin Yeni Zellanda'dan, Kanada'ya kadar hatta Bengladeş'ten Pakistan'da
Güney Afrika'ya kadar hepsiyle iktisadi ilişkilerini canlı tutmak için uğraşıyorsa ve hatta zaman zaman ibr araya geliyorsa ve kendi gündemleri varsa ve bu
Avrupa Birliği ile ilişkilerine zarar vermiyorsa. Nasıl İspanya'nın Latin
Amerika ülkeleriyle olan çok güçlü ilişkileri devam ediyorsa.
Latin Amerika'nın en
devrimci ülkeleriyle bile İspanya güçlü temaslarını muhafaza ediyorsa ve bu AB ile hiçbir engel teşkil etmiyorsa, Nasıl Fransa Afrika ülkeleriyle eski kolonileriyle diyeceğim güçlü ilişkilerini muhafaza ediyorsa, daha da derinleştirmek için uğraşıyorsa, şüphesiz Türkiye'de komşularıyla Türk cumhuriyetleriyle,
İslam ülkeleriyle eskiden tarihte beraber olduğu ülkelerle güçlü bir şekilde ilişkilerini devam ettirecektir ve bunlar hiçbir zaman bir tezat olarak görülmeyecektir. " ifadesini kullandı.
Üniversitelerinin 1996 yılında kurulduğunu hatırlatan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Şerif Ali Tekalan ise, Fatih Üniversitesi'nin 600 öğrenciyle başladığı eğitim hayatına şu anda 12 bin öğrenciyle devam ettiğini aktardı. Üniversitede 33 farklı ülkeden 731 akademisyen bulunduğunu belirten Tekalan, şimdiye kadar 9 bin mezun verdik. Bu seneki 3 bin ile bu sayı 12 bine ulaşmış durumda. Üniversitemiz uluslararası üniversite 74 farklı ülkeden 700 öğrenci bulunmakta." Şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül'ün ayrılmasının ardından Fatih Üniversitesi'nin
mezuniyet töreni devam etti. Mezun öğrenciler tek tek sahneye çağrıldı. Birkaç yıldır devam eden eğitimin sona ermesinin sevinci ve yeni bir hayatın zorluklarının endişesini taşıyan öğrenciler keplerini fırlatmanın heyecanını yaşadı.