Cumhurbaşkanı Gül, 56 ilden 261
şehit yakını ve gaziye
Dolmabahçe Sarayı'nda
iftar yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Gül,
iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, bu göreve geldikten sonra ilk kez 2007'de başlattıkları iftar geleneğinin bugün 4'üncüsünün gerçekleştirildiğini belirterek, daha öncekileri
Ankara Çankaya'da yaptıklarını, bugün de şehit yakını ve gazileri tarihi Dolmabahçe Sarayı'na davet ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, şehit ailelerine seslenerek, ''Sizler, en değerli evlatlarınızı kaybettiğinizde kimseye fırsat vermediniz, 'vatan sağ olsun' dediniz, gözünüzün yaşını içinize akıttınız. Başımızın üstünde hepinizin yeri var'' dedi.
Şehit yakını ve gazilere Dolmabahçe Sarayı'nda iftar yemeği veren Cumhurbaşkanı Gül, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dört bir yanından, 50'nin üzerinde şehirden şehitlerin yakınları ve gazilerin bu iftar yemeğine katıldığını söyledi.
Tüm şehit yakını ve gazilere minnet ve şükran borçlu olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bu vatanın dört bir yanından, vatanın birliği, bütünlüğü, milletin geleceği için şehitler verildiğini belirtti.
Gül, şöyle devam etti:
''Sizler, en değerli varlıklarınızı, eşinizi, oğlunuzu, küçükler babalarını, kardeşlerinizi bu vatan için şehit verdiniz. Bunun herhangi bir karşılığı söz konusu olamaz. Bundan daha kıymetli, daha büyük fedakarlık da söz konusu olamaz. Bu vatan, bu millet size şükran borçludur. Benim verdiğim bu iftar, aslında devletimizin, milletimizin size sahip çıktığının ve daima sizin yanınızda olduğunun sadece ufak bir göstergesidir.
Tabii ki ateş düştüğü yeri yakar, bu bir gerçek. Biz, ne zaman bir şehit haberi gelse, 'bir polisimiz, askerimiz, korucumuz şehit oldu' dense, inanın o gün bütün milletimiz ağlar. Ne zaman geç
vakit bana bir
telefon gelse telefonu ürpererek alırım, yine kötü bir haber var diye. Hepimiz bunu derinden hissederiz. Katıldığımız cenazelerde bilirsiniz, acınızı hep beraber paylaşırız ama şu bir gerçek ki, ateş tabii düştüğü yeri yakıyor. İşte bunu biraz unutturmak, sizin yalnız olmadığınızı göstermek için sizi her sene ramazan ayında bu iftara davet ediyorum. Geçen sene Ankara'da verdiğim iftarda konuşmamı şöyle bitirmiştim; 'İnşallah gelecek sene davet edecek kimse olmaz iftara' demiştim. Bunu çok arzu etmiştim ama maalesef böyle olmadı. Geçen seneden bu yana şehitlerimizin yakınları, gazilerimiz sizlersiniz. Yani hala çok şehit verdik. Bunun acısı büyüktür. İnancımız o ki, şehitlerimizin mekanı cennettir. İnancımız budur. Onlar en yüce makama ulaşmıştır.''
Şehit ailelerini, acılarını tekrarlamak için davet etmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ''Sizlere sahip olduğumuzu göstermek için sizleri davet ettim'' dedi.
-''BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİNİZ VAR''-
Cumhurbaşkanı Gül,
şehit yakınları ve gazilerin bulunduğu her masada kendisinin bir temsilcisinin bulunduğunu ifade ederek, ''Biraz önce sizleri tek tek karşılarken kimileriniz bana söylediniz, bazılarınız söyleyemediniz. Herhangi bir şekilde söyleyeceğiniz, bana ileteceğiniz bir konu varsa masanızdaki temsilcime tek tek yazdırın. Hepsini yakından takip ettiğimizden emin olun'' diye konuştu.
Önceki senelerdeki iftarlarda davetli olan şehit yakınları ve gazilerin söylediklerini bire bir yakından takip ettiklerini, hepsini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bazıları için de hala çalışıldığını anlattı.
Gül, ''Sizlerden ricam; buraya kadar yoruldunuz, Türkiye'nin uzak yerlerinden geldiniz. Söyleyeceğiniz her şeyi masanızdaki temsilcime söyleyin ve yazdırın. Çünkü sizler, en değerli evlatlarınızı kaybettiğinizde kimseye fırsat vermediniz, 'vatan sağ olsun' dediniz, gözünüzün yaşını içinize akıttınız. Başımızın üstünde hepinizin yeri var'' dedi.
Valiler,
emniyet müdürleri, kaymakamlar ve belediye başkanlarının kapılarının
şehit aileleri ve gazilere sonuna kadar açık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, herhangi bir yerde arzu ve sorunlarını onlara söylemelerini veya kendisine iletmelerini istedi.
İftara katılanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, onlardan, memleketlerine döndüklerinde ailelerine, yakınlarına, komşularına selamlarını götürmelerini istedi.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda iftara katılanların kendisini alkışlamaya başlaması üzerine, ''Yok yok, hiç alkış falan istemiyorum. Siz evlatlarınızı vererek bu memlekete en büyük fedakarlığı yaptınız. Biz sizin yaptığınız fedakarlığı sadece takdir ediyoruz. Buralar alkış yeri değil, buralar size sahip çıkma yeri,
Allah razı olsun'' dedi.
-YEMEKTEN NOTLAR-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iftardan önce eşi
Hayrünnisa Gül ile birlikte konuklarını Hasbahçe'nin girişinde karşılayarak,
teker teker ellerini sıktı.
İftar yemeğinde konuklara; iftariyelik tabağı,
mercimek çorbası, zeytinyağlı mini biber dolma,
kuzu pirzola, yaz salatası, karamelize tel kadayıf ve çay-
kahve ikram edildi.
Yemekte, Cumhurbaşkanı Gül ile eşi
Hayrünnisa Gül,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu ve bazı şehit aileleri ile aynı masada oturdu.
56 ilden 261 şehit yakını ve gazinin davetli olduğu iftar yemeğinde her masada
Cumhurbaşkanlığından en az bir yetkili bulundu.
Cumhurbaşkanlığı yetkilileri, yemek boyunca masalarındaki şehit yakını ve gazilerin sorun ve taleplerini dinleyerek, notlar aldı.
Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasının ardından Kur'an-ı Kerim okundu.