Demokrasi standartları yükselirse bir çok sorun kendidiğinden çözülür diyen Gül şöyle konuştu: "Türkiye'nin sosyal kültürel farklılıklarını da kucaklayacağız. Türkiye şehir değil büyük bir ülke. Bazı ülkeler vardır ki aynı makineden çıkmış gibi herşeyleri birbirine eşittir. Türkiye şanlı bir imparatorluğun devamıdır. Nüfus olarak coğrafya olarak büyüğüz. Almanya birleşmemiş olsaydı en büyük ülke biz olacaktırk Avrupa'da. Ülkemizin neresine giderseniz gidin çok farklı özellikleri göreceksiniz. Anayasamız da kültür mirasımıza sahip çıkacağız yazmaktadır. Bu bağlamda biz herşeyi suhuletle halledebiliriz. Artık bugünkü çağda herkes birbiriyle beraber olmak durumunda. Kendimizi başkasının yerine koyarak düşüneceğiz. Birbirimize saygı göstereceğiz. Böyle bakınca farklılıklar zenginlik olarak ortaya çıkacaktır. Tartışabilme ortamını bozmamak gerek. Terör devletin güçlerinin dışındaki silahlı güçler bu süreci engelleyicidir. Devletin polisinin askerinin dışında herhangi bir kişi "Benim de gücüm var" derse olmaz. Sorunlarımızı konuşarak sorunları çözeriz, kimse teröre asla sempatiyle bakmayacak. Asla teröre yer vermeyeceğiz. Arkasında şiddet olmadan herşey açıkça konuşulabilir. Halkımızın sağduyusu sağlamdır. Bunlar bizim genlerimizde vardır. Hoşgörü, saygı.. Bu değerler bize yabancı değil. Şundan emin olun ki herkes Türkiye'yi imrenerek seyretmektedir. Bazıları bizden çekiniyor. Demokrasi güçlü olunca, güvenlik güçleri olunca, bu ülke hem kendi içinde herkese huzur verecektir. Hiçbirşeyden çekinmemek lazım. Sevgi saygı bu ülkenin temelinde vardır."