Son aylarda siyasi çalkantılarla boğuşan
Pakistan'a dost tavsiyesinde bulunan Gül, birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.
Gül'ün
muhalif liderler
Benazir Butto ve
Navaz Şerif ile yapacağı görüşmelerin hatırlatılması üzerine Müşerref, "Sayın Gül'ün yapacağı bu görüşmelerde Pakistan'ın çıkarlarını düşüneceğinden eminim" karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanları yaptıkları görüşmelerin ardından basının karşısına geçti. İşte iki Cumhurbaşka'nının konuşması:
Pervez Müşerref'in konuşmasından başlıklar
Çok derinlikli karşılıklı bir
iletişim söz konusu iki taraf arasında. Sayın Cumhurbaşkanı'na anlattım ki geçtiğimiz siyasi kiriz dönemini anlattım. Yaşananları açıkladım. Bu demokratik geçiş sürecini üstelendiğimizi kendisine anlattım. Bu da gelecekte Pakistan'ın güçlenmesini
destekleyecektir.
Müslüman dünyanın gelişimini konuştuk. Müslüman dünyasının kalkınmasını konuştuk. Pakistan'ın stratejik konumunu konuştuk.
Ekonomik ve siyasi ilişkilerimizin gelişememesinden yakındık. İkili ilişkilerimizin özellikle ekonomi ve
savunma alanında geliştirmek istedik. Bu konuları konuştuk. Kendisine teşekkür ettim. Pakistan halkının kendisine duymuş olduğu minneti dile getirmiş bulunuyorum.
Keşmir konusunda,
Mali konularda
Türkiye büyük bir destekçimizdir. Özellikle depremden sonra Türkiye büyük destek vermiştir Pakistan'ın yapılanmasına.
Abdullah Gül'ün konuşmasından başlıklar
Benim için Pakistan'a gelmek büyük bir zevk. Her zaman kendini evimde gibi hissettim. Türkiye ile Pakistan'ın derin kökleri olan ilişkileri olmuştur. Sadece hükümetler arası değil, halklarımız arasında da derin ilişkiler vardır. 60 yıllık varlığı aynı zamanda iki ülkenin 60 yıllık dostluk ve
dayanışma anlamına da gelmektedir. Siyasi, kültürel,
ekonomik ve eğitim alanında konularda konuştuk. Ayrıca terörü konuştuk. Kendisini ikinci kez göreve gelmiş olmasından dolayı
tebrik ettim. Burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Burada yapılan görüşmelerden çok memnun kaldım.
Sayın müşerrefin yapıcı fikirleri ve görüşleri ikili ilişkilerimiz açısından hem de bölgede barış ve
refahın sağlanması açısından çok faydalı olacaktır. Bu görüşler bölgesel ve uluslar arası anlamda birbirimizi anlamakta faydası olacaktır. Türkiye, Keşmir sorununun uluslararası bir çözümün sağlanması konusunda desteklemektedir. Türkiye, Keşmir'de
sivil çözümleri desteklemektedir.
Afganistan konusunu da görüştük. Üçlü görüşmeleri görüştük. Türkiye, Pakistan, Afganistan'ın İstanbul'da toplanmasını sağlayacak mekanizmayı görüştük.
Terörizm dünyanın her yerinde insanları tehdit etmektedir. Terörizm aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Halklar v
e devletler terörizmle mücadeleyi
demokrasi içinde kalarak üstesinde gelecektir. Türk ve Pakistan halkı gelişmek istiyorlar, refah istiyorlar. Komşularının da böyle olmasını istiyorlar. Bunlar barış için istikrarlı müreffeh, işbirliğine dayalı bir ortamın oluşturulmasıdır. Pakistan en zor zamanlarında bile Türkiye'nin yanında olduğunu görecektir. Bu dostluğumuz sonsuza kadar sürecektir.
BASIN MENSUPLARININ SORULARI
Terörle mücadele uluslar arası topluma büyük destek sağlayan Pakistan'ın bugün içinde bulunduğu durumun kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin bir soruya Gül şu cevabı verdi:
Pakistan zor bir dönemden geçiyor. Burada önemli olan şey birlik olabilmektir. Pakistan'ın geleceği bu güç coğrafyada Pakistan'ın geleceğine odaklanması gerekir. Şüphesiz demokrasi hayatı öneme haiz ve demokrasinin varlığı devletlerin sürdürülmesi açısından da önemlidir. Aynı zamanda devletlerin gerçeklikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkenin güçlü bir ordusu ve güçlü bir demokrasisi varsa dolayısıyla güçlü bir ekonomisi olur. Pakistan'da genel olarak resme bakmak lazım. İçişlerinde müdahale etmek istemem. Bunları dost olarak söylüyorum. Bizim dışarıdan baktığımız zaman biz büyük resme bakarız. Bu açıklamalarımın Pakistan tarafından doğru algılanacağına inanıyorum.
Gül'ün muhalif liderler Benazir Butto ve Navaz Şerif ile görüşecek olması hatırlatılması üzerine Müşerref şöyle konuştu:
Ben kardeşimin çok iyi konuştuğunu düşünüyorum. Başka bir şey söyleyeceğini düşünmüyorum. Pakistan'ın çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini düşünüyorum. Dar noktalara bakmamamız lazım. Geniş resme bakmak lazım. Sayın Cumhurbaşkanı'nın muhalif liderlerle görüşürken Pakistan'ın çıkarlarını düşüneceğinden eminim. Bu siyasi liderlerin de evlerine giderken arkalarına bırakmaları gerekende budur.