Asım
Yıldırım, Samanyolu Haber TV'de yayınlanan "Son Durum" programında,
Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin
Gazzeli çocuklara ithafen yazdığı
köşe yazısını okudu.
İŞTE HÜSEYİN GÜLERCE'NİN 8 OCAK TARİHLİ KÖŞE YAZISI
Gazze'nin masum bebekleri, küçücük çocukları. Günlerdir sizin
cennet fotoğraflarınıza bakıyoruz. Bakamıyoruz, bakar gibi yapıyoruz. Yüreğimiz, yüreklerimiz daralıyor.
Daralıyor, sıkışıyor, bitiyoruz. O dağınık saçlarınız. Ecel rüzgârında dalgalanır gibi. Ne güzel saçlarınız var sizin. Ne de güzel, yaşar gibi
bakan donuk gözleriniz. Anlamaya çalışıyorum, bize neler anlatıyor, neler fısıldıyorsunuz.
Yüzleriniz ne güzel. Ölümün izleri tutunamaz mı sizin yanaklarınızda?
Siz nasıl bakıyorsunuz öyle? Ne diyorsunuz katılaşmış, katran sürünmüş, pas tutmuş vicdanlara? Zalimin bombalarına, mermilerine en büyük
cevap siz misiniz?
Anneleriniz size doyamadan,
babalarınız doya doya koklayamadan, nasıl da kayıp gittiniz ellerinden, ellerimizden. Giderken, bütün dünyanın çocuklarını sorulara boğdunuz. Sizin masum yüzlerinize bakarken evde annelerine, babalarına sorup durdular:
Çocuklar neden ölüyor anne? Çocukları neden öldürüyorlar?
Cevap veremedi kimse. Boğazlara bir düğüm atıldı. Ne diyecektik? Ne demeliydik?
Ben o güzel yüzlerinize önce cesaret edip, bakamadım. Toplayamadım kendimi. Sonra dayanamadım. Bak dedim, onlar cennet yüzleri. Bir de dağınık saçlarınıza takıldım. Ne güzelmiş şehit bebeklerin saçları. Okşamak isterdim. Cennetten kokular sürünmüştür şimdi onlara diye koklamak isterdim. Yüzüm olur muydu? Elim gider miydi? Suçluyuz hepimiz...
Sonra teselli aradım. Cennette Peygamberimiz okşayacak o saçları, o masum başları. Peygamber
şefkati dedim. Düşündüm sonra, Kasım'ı, Abdullah'ı, İbrahim'i okşar gibi okşayacak Gazze'nin cennet çocuklarını. Kim bilir nasıl da oyunlar oynardı, Peygamberim, tutarak ellerinizden. Size elleriyle yemişler verirdi, sizinle
yarış ederdi kim bilir. Cennet çocukları, nasıl da özenirlerdi size kim bilir. Sorarlardı sizi, bunlar da kim? Kim böyle İnsanlığın İftihar Tablosu'na
arkadaş olanlar? Siz cevap mı verirdiniz: Biz Gazze'nin çocuklarıyız. Yan yanaydı küçücük kefenlere sarılı bedenlerimiz. El eleydik, sıra sıraydık, ellerdeydik, havalardaydık. Doğrudan geldik biz buraya... Sizin orada bahçeleriniz mi olurdu; adını Gazze mi koyarlardı?
Siz cennetin kapısında annelerinizi babalarınızı almadan gitmez misiniz? Bizi de bekleyin... Bizi de işaret edin...
O masum yüzleriniz, o sıra sıra cennet kundaklarına sarılmış halinizle siz, bize bütün hayatı sorgulatan bakışlarınızla siz, boşuna ölmüş olamazsınız. Anladıklarımızdan, daha büyüktür anlattıklarınız. Siz kurumuş çöllere can veren rahmet damlaları gibi, yüreklere şefkat, merhamet yağdırıyorsunuz. Siz, bilseniz ne çok taşlaşmış kalbi çözdünüz, erittiniz. Siz, "sadece ben" diyen insanlara, yüreği hatırlattınız. Kanayan bedenlerinizle, vicdanları kanattınız. Kurumuş nice göz pınarına yaş yürüdü, bakarken o bakılamaz gözlerinize... Siz
buğday tohumu gibi hatta ondan da öte, bir düşünce toprağın bağrına milyon dirildiniz. Bizi insanlığımıza dirilttiniz.
Eğer ihtiyar dünyamız bir bahar daha yaşayacaksa, taşlaşmış kalplerle gelmez o bahar. Merhamet, şefkat, vicdan gelmeli önce. İnsan dirilecekse, insaniyet dirilmeli önce. Demek size düştü, sizin masumiyetinize düştü bu görev.
Size o zalim, o merhametsiz, o kalpsiz adamlar, kadınlar nasıl da kıyıyorlar. Nasıl da utanmıyorlar.. korkmuyorlar.. pişman olmuyorlar... Siz, Gazze'nin cennet çocukları, siz onları teşhir ettiniz. Onlara
destek verenleri teşhir ettiniz. İnsan hakları,
hayvan hakları diyenlerin suskunluğunu, ortadan kayboluşlarını teşhir ettiniz. Nasıl da yakalandılar, masum bakışlarınızda... Bu kadarını ummayan, bu kadarını düşünemeyen, "
medeniyet,
demokrasi,
insan hakları falan filan var artık, böyle vahşetler Nazilerin döneminde kaldı artık" diyenlere, en anlatılamazı anlattınız.
Gazze'nin cennet çocukları, kararan vicdanları sarstınız. Dünyaya dalan Müslümanlara, mümin olma şuurunu hatırlattınız. Dağınık saçlarınız ve yaşıyormuş gibi bakan gözleriniz, on günde ne çok şey anlattı bize... Eminim, ahınız, kalmaz düştüğünüz yerde...
İLGİLİ HABERLER: BAŞBAKAN GRUPTA ÇOK SERT KONUŞTU
BURASI GAZZE - SANSÜRSÜZ VİDEO - İZLE
BABA OLAN BU ACIYA DAYANABİLİR Mİ? - KARELER
İSRAİL AHTAPOT BOMBASIYLA ÖLDÜRÜYOR - KARELER
İŞTE İL İL GAZZE FERYADI - KARELER
GAZZE'Yİ KARADAN VURMAYA BAŞLADILAR - İLK KARELER
İSRAİL KARA HAREKATINI BAŞLATTI
ASKERLERİN GAZZE’YE GİRİŞ GÖRÜNTÜLERİ - İZLE
GAZZE’DEN YÜREK YAKAN GÖRÜNTÜLER - İZLE
İSRAİL’İN İLK HEDEFİ ÇOCUK OLDU
EL FETİH’TEN HAMAS’A DESTEK
İŞTE ŞOK GÖRÜNTÜLER - İZLE
TÜRKİYE SOKAĞA DÖKÜLDÜ
İŞTE KAN DONDURAN FOTOĞRAFLAR
İLK KEZ YAYINLANAN ŞOK FOTOĞRAFLAR
İSRAİL 'MASUMLARI' ÖLDÜRÜYOR - KARELER
TÜRKİYE'DEN İSRAİL'E BÜYÜK TEPKİ - KARELER
TÜRK HALKINDAN İLK TEPKİ - KARELER
İŞTE ŞOK GÖRÜNTÜLER