Sahte diploma ile TÜBİTAK’a girdiği ortaya çıkan ve tutuklanan Hasan Başaran’ın, eski Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün yeğeninin eşi olduğu ortaya çıktı.
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, Ergün, TÜBİTAK’a girmesini sağladığı iddia edilen damatla ilgili, “En ufak katkım yok” dedi. Tüm ailenin, gözaltına alındığında sahtekârlığı öğrendiğini belirten Ergün şunları söyledi:
AİLE ŞOKTA
“Söz konusu Hasan Başaran, benim ağabeyimin kızı, yani yeğenimle 7 yıl önce evlendi. Herkes onu ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunu sanıyordu. Gözaltına alınana kadar eşi dahil ailelerden kimse sahte diplomaya sahip olduğunu bilmiyordu. Ailesi olayla birlikte büyük bir şok ve travma yaşadı. Öğrendik ki, yıllar önce Başkent Üniversitesi’nin 2 yıllık Bilgisayar Bölümü’nde okula başlamış. Sonra ailesine dikey geçişle ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’ne geçtiğini söylemiş. Sonra da mezun oldum deyip, sahte diplomayla askere gitmiş ve kısa dönem askerlik yapmış.
YENİ ÖĞRENDİK
Önce Kocaeli Belediyesi’nde ardından da TÜBİTAK’ta işe girmişti. Gözaltı olayına kadar tüm aile ve bizler bunun doğru olduğunu sanıyorduk. Gözaltı olayında, sahte diploma olayı ortaya çıktığında tüm aile perişan oldu. Yeğenimle 7 yıldır evli ve bir oğulları var. Eşi de herkesle birlikte öğrendi. Evet bir yakınlığım var ama mağdur edilenin yakınıyım. Şimdi devlet bunun hesabını sorar. Ne suç işlediyse cezasını çeker. Sahtecilikten de ceza alır. Olmadı devletten aldıklarının parasını tahsil eder. Ama bir de ailesinin kaybettikleri var. Aile de şu anda perişan. Eşi ve oğlunun durumunu düşünün. Bundan sonra ne yaparlar bilmiyoruz.
BEN İŞE ALMADIM
Benim bakanlık yaptığım dönemde TÜBİTAK’ta işe başladı. Ama işe alınması sürecinde hiçbir dahlim ve katkım olmadı. Ne ben, ne de benim bürokratlarımın aracılığı oldu. TÜBİTAK’ın kendi iç inceleme ve eleme sistemiyle kuruma alındı. Bilgisayar Mühendisi olduğunu söyleyen, diploması olan ve kriptoloji lisansı yaptığını gösteren belgeleri olan biri olarak başvurmuş ve tüm elemelerden geçmiş. Asıl sorun da burada bana göre. Ne askerlik yapma aşamasında, ne de kamuda göreve alınma aşamasında gösterdiği belgelerin hiçbiri ciddi bir kontrolden geçmemiş. Daha önce de böyle sahtekârlar yakalandı. Sahte doktor olaylarını bile gördük. Aslında YÖK ile temasa geçip tek bir düğmeye basılarak, bu belgelerin teyidinin yapılması gerekir. Bir soruşturma konusu olmadan böyle bir sahtekârlık ortaya çıkmıyor.