Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek, ''iddia edildiği gibi SESAR
firmasına araştırma yaptırmadığını, para ödemediğini'' ifade ederek, ''Böyle bir araştırma yoktur. Bana da gelmemiştir'' dedi.
Gökçek, Büyükşehir Belediyesi
Basın Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısında,
CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile
Uğur Dündar'ın yönettiği
tartışmanın ardından yaşananları değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenlediğini söyledi.
''Basın toplantısının bugüne ertelemesinin nedeninin, bugünkü medyanın tavrını net olarak görmek için olduğunu'' kaydeden Gökçek, ''Bugün özellikle CHP yandaşı medyanın bana tam bir
kampanya halinde, belediye başkanlığımı engellemek noktasında büyük bir gayret içerisine girdiğini gördüm. Aynen tahmin ettiğim gibi oldu'' dedi.
Kılıçdaroğlu ile tartışma programına katılmak için bazı şartlarının olduğunu Dündar'a söylediğini ifade eden Gökçek, ''Sadece 9 başlık var, başka konuyu kesinlikle konuşmam'' dediğini anımsattı.
Bu başlıkları sıralayan Gökçek, Dündar'ın bu konular dışında konuşulmayacağına dair söz verdiğini kaydetti. Ancak bu konunun haricinde her şeyin konuşulduğunu ileri süren Gökçek, ''Bu konulardan bir tanesine Sayın Kılıçdaroğlu
cevap verdi mi? Verdi diyen var mı?'' sorusunu yöneltti. Gökçek, ''Sessizlik olduğuna göre verilmediğini anlıyorum. Doğru mu? Doğru'' diye konuştu.
KUMPASA GELDİM'
''Bu konuya ilişkin CHP yanlısı
gazetelerde yer verilmediğini'' öne süren Gökçek, ''CHP medyası bu konuda bir kampanya açmıştır. Bu kampanya
halk nezdinde tutmaz. Bütün amaç, 'Acaba
Melih Gökçek'i Ankara'da
aday yapmamayı başarabilir miyiz?'' amacıdır'' ifadesini kullandı.
Bugün bir gazetede yer alan ''İki artçı şok'' haberini gösteren Gökçek, haberde ''Doğalgazda yapılan fazla tahsilata EPDK'nın el koyduğunun'' belirtildiğini, ancak bunun yalan olduğunu ileri sürdü. Gökçek, şunları söyledi:
''Bu gazete niçin bunu yapıyor? Sayın Uğur Dündar, yani özellikle aynı ekibin içerisinde bulunan kişi ciddi anlamda köşeye sıkıştı. Artık tarafsızlık ortadan kalkmıştır. Bir televizyona çıkıp tartışma görüntülerini dondura dondura yapacağım. Böylece Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Dündar'ın Melih Gökçek'e karşı nasıl bir
kumpas kurduğu ortaya çıkacak. Sayın Dündar'ın oradaki tavrıyla daha önceden Sayın Kılıçdaroğlu ile bir araya gelip belli konularda anlaştığı çok net ortaya çıkıyor. Sayın Uğur Dündar resmen taraf tutmuştur.
Benim oradaki hareketlerimin tamamı bilinçlidir ve bunun adını da 'agresif davranıyor' koyuyorlar. Karşı tavır koymanın adının bu olmaması gerekir. Bu tepkiyi koymamın en önemli nedenlerden birisi, beni Kılıçdaroğlu yolsuzluk, hortumla, yetim hakkını yemekle suçladı. Bu şerefsizliğin çok daha ötesinde bir ithamdır. Buna karşı tepkisiz olmak mümkün değildir ama benim ithamlarım karşısında Sayın Kılıçdaroğlu pişkinlik yaparak sadece gülmüştür.''
Gökçek, yapılan tartışmada Dündar ve Kılıçdaroğlu'na karşı mücadele ettiğini, kumpasa geldiğini öne sürdü. Bazı gazetecilerin kendisine pişman olup olmadığını sorduğunu söyleyen Gökçek, ''Pişman değilim diyemem. Şunun için ben böyle bir kumpası tahmin etmemiştim. Uğur Dündar'ın karizması çizilmiştir.
Tarafsızlık karizması yoktur. Bundan sonra hiçbir kimse kendisi ile ilgili bir itham olduğu zaman Uğur Dündar'ın karşısına çıkmaz'' görüşünü dile getirdi.
Melih Gökçek, ''bundan sonra Kılıçdaroğlu'nun
savcılık döneminin bittiğini, sanıklık döneminin başladığını'' savundu. Kılıçdaroğlu'na 25 soru sorduğunu, ancak hiçbirine cevap alamadığını öne süren Gökçek, bu soruları hatırlattı.
Kılıçdaroğlu'na, SSK Genel Müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin bazı sorular yönelttiğini anımsatan Gökçek, bu dönemde Kılıçdaroğlu'nun sayısız
ihale yaptığını, bu ihalelerin pek çoğu için çok büyük oranda artışlarla ödeme yapıldığını iddia etti.
SESAR ARAŞTIRMASI
''
Ergenekon davası dosyasında Gökçek adına
fatura bulunduğu'' iddialarına da değinen Gökçek, şöyle konuştu:
''SESAR denilen firma benim
Demokrat Parti kuruluş hareketi sırasında yanıma gelen, 'Size yardımcı olmak istiyorum' diyen bir firma. Kendi kendisine gidip bazı anketler yapmış. Bu anketler bana intikal etmiş değil. Seçim geçti. Bir de baktım ki önümde fatura. İşte 300 milyar küsurluk bir fatura. Açtım telefonu son derece ağır hakaretlerde bulundum. 'Sizinle konuşmuştuk. Biz size danışmanlık yaptık' dediler. Ne danışmanlığı yaptın. 3 sefer benimle konuştu gitti, danışmanlık ücretiymiş.
Belli ki, Ergenekoncu olduğu da daha sonra ortaya çıktı. O da tezgahcının birisi işte. Günün birisinde kullanılsın diye demek bunu yapmış. Göndermiş olduğu fatura konusunda avukatıma talimat verdim. Avukatım gerekli işlemleri yaptı. Ondan sonra da ses çıkmadı. Para falan ödenmiş değil. Kesinlikle yoktur. Varsa böyle bir ödeme bulsun makbuzunu çıkarsınlar. Yoksa bunun da CHP medyasının kumpas hareketinin bir parçası olduğunu ifade ediyorum. Böyle bir parayı Melih Gökçek ödememiştir. Bu adam taş çatlasa 3 sefer görüştüğüm adamdır. Böyle bir araştırma yoktur, bana da gelmemiştir. Bu adam üçkağıtçının tekidir.
Faturayı incelerseniz, saçma sapan yazılar var. Böyle bir fatura mı olur? Melih Gökçek kalkıp da faturayla bir iş yaptıracak olsa böyle bir faturayla iş yaptırması mümkün mü? Böyle bir iş yaptırmak için deli olmak lazım. Ben böyle bir araştırma yaptırmadım.
Sayın
Ertuğrul Özkök'e sesleniyorum. Bana bunu sormadan
manşet etmesini anlayabilmiş değilim. Hayretle karşılıyorum.''
''Uğur Dündar'ın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını hak ettiğini'' ifade eden Gökçek, ''Yaptığı yayınlara bakın
AK Parti düşmanı yayınlarla doludur'' dedi.
Melih Gökçek, Kılıçdaroğlu ile tartıştığı programda sorduğu sorularla ilgili üzerinde ''168
avro'', ''
Sayıştay incelemesi'', ''Soruşturma'', ''Cumhurbaşkanı yakınlarına ihale'', ''CHP Genel Merkezi'', ''5 imzalı yolsuzluk belgesi'', ''CHP
İzmir İl Başkanı'', ''Kılıçdaroğlu'' yazan balonları patlattı.
Gökçek, balonları patlatırken gazetecilere, sorularına Kılıçdaroğlu'nun cevap verip vermediğini sordu ve ''Sizi şahit tutacağım. İtirazı olanın da itirazını isteyeceğim'' dedi. Ancak Gökçek'in bu sözlerine gazeteciler tepki göstererek, kendilerini şahit tutamayacağını, taraf olmayacaklarını söyledi.
Melih Gökçek, gazetecilerin soru sormalarına izin vermeyerek, yarın yapılacak basın toplantısında açıklamalarına devam edeceğini söyledi.