Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın hazırlayıp sunduğu "Ankara'nın Gündemi" programına konuk oldu. Canlı yayına torbalar dolusu dosyalarla gelen Gökçek, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Twitter'da son günlerde en çok konuşulan isim olan ve son olarak CNN İnternational aleyhine kampanya başlatan Gökçek, yeni hedefinin Almanya olduğunu belirterek, "Almanya ile de bir maç yapacağız, hazırlansınlar. Cuma günü namazdan sonra Almanya'yla ilgili kampanyayı başlatacağız. Almanya'da 3.5 milyon Türk var. Almanya ayağa kalkmalı ki, Almanya da ayağını denk almalı. Biz öyle bir ülkeyiz, bir Türkiye'yiz" diye konuştu.

Dünyadaki yeni silahın Twitter olduğunu kaydeden Gökçek, "Adam bununla sivil darbe yapıyor. Güya demokrasi adına bunu yapıyor ama demokrasi adına anarşi çıkartıyor. Türkiye'de dedeler ve anneanneler dahil herkes Twitter kullanmayı öğrenmeli. Bir daha bize saldırırlarsa biz Türkiye'den 70 milyon birden bize saldırana saldıracağız. Bakın BBC ve CNN nasıl yola geldi?" ifadelerini kullandı. Gökçek, BBC ve CNN'nin sosyal medyadan örgütlenmeye çalıştığını ve CNN'nin Türkiye'de sivil darbe yapmak istediğini öne sürdü.

Ankara'da tahrip edilen belediye araçlarının fotoğraflarını da programda paylaşan Gökçek, tahrip edilen araçların EGO girişinde sergilendiğini ifade ederek, "Önümüzdeki günlerde Belediye Meclisime bir teklif getiriyorum. Bu tahrip edilen araçların sergileneceği bir müze açacağız ve adına 'Vandalizm Müzesi' diyeceğiz. Bütün dünya bunu görsün, geleni gideni gezdirelim ki bir daha ülkenin içerisinde böyle vandalizme kimse teşebbüs etmesin" dedi.

Melih Gökçek, keskin virajın dönüldüğünü, oyunun bozulduğunu belirterek, "Ama bundan sonra başka oyunlar bekliyor bizi. Çünkü bu oyun tutmadı" dedi. Gökçek ayrıca, dış güçlerin Türkiye’yi karıştırmak için sağdan veya soldan önemli kişilere suikastlar düzenlenebileceğini söyledi. "Ülkemin menfaati icap ettiği zaman o işe kafadan girmeye kendime her zaman görev addetmişimdir" diyen Gökçek, "Ben bu ülkenin, bu toprakların insanıyım ve bir inancım temsilcisiyim. Dolayısıyla ülkemi, inancımı tehdit eden her şeye kimseye sormadan o işin içerisine atlamışımdır, atlarım da. Biz bunu yaparken Allah rızası için yapıyoruz, inandığımız için yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Taksim'de bikiniyle eylem yapan kadınla ilgili de konuşan Ankara Büyükşehir Başkanı Gökçek, "Bir kadın çıktı, Taksim Meydanı'nda bikiniyle oynadı. Bağırıyor, 'özgürlük istiyorum' diye. Daha hangi özgürlüğü istiyorsun? Alman çıktı. Böyle böyle ülkeyi tahrik etmeye çalıştılar. Ankara'da camları siyah bir arabayı eylemcilerin üzerine sürdüler, tahrik ettiler. Aynısını Brezilya'da yaptılar. Aynı oyun Brezilya'da da var. Gene Sharp'ın metotları Gezi Parkı'nda kullanıldı. Olayların başladığı hafta ne olduğunu ben de anlayamamıştım. Ama Başbakanımız anladı ve dik durdu" dedi.

Gökçek, Gezi Parkı olaylarının bir numaralı aktörü olarak sanatçı Mehmet Ali Alabora’yı gösterdi. Mehmet Ali Alabora'nın Sırbistan merkezli kurulan ve Mısır, Tunus gibi ülkelerde de yönetimlerin devrilmesinde aktif rol oynayan Otpor adlı örgüt temsilcisiyle İstanbul'da görüştüğünü ve olayları planladığını öne süren Gökçek, şunları kaydetti: "Alabora, 2 yıl önce aynı konuyu deneme olarak 'Ayaklan İstanbul' adı altında yaptı. Yani Gezi Parkı'ndaki bu olayın daha küçüğünü, provalarını arkadaşlarıyla birlikte yapmış. Orada neler istediklerini, aynı bugünkü gibi söylüyorlar. Kendisinden bu Gezi Parkı'ndaki olayların olması için eğitim yapması isteniyor ve Alabora oynadığı 'Mi Minör' oyununda Gezi Parkı eylemlerinin provasını yapıyor. Burada halkı işin içine katıyorlar. Olaylar başlıyor ve CNN Alabora'yı buluyor, ekrana çıkartıyor. Bunların tesadüf olması mümkün mü?"

"CHP ve Kılıçdaroğlu, bu işin baş mimarlarından birisi" diyen Gökçek, "CHP'nin kapatılması lazım. Bu benim şahsi fikrim. Çünkü bu provokasyonların tam ortasında. Bütün olayların en ön safında kendileri vardı. Kılıçdaroğlu çıktı televizyona 'Gezi Parkı'na ikişer günlük nöbet listesi yazdım, milletvekillerini koydum' diyor. Ne işin var senin Gezi Parkı'nda. Levent Gök aldı eline megafonu milleti önüne kattı, bas bas bağırdı, sinkaflı küfür etti. Hüseyin Aygün zaten başlı başına bir facia. Hüseyin Aygün sen tam bir provokatörsün. Hadi beni mahkemeye versene, sıkar ama vermek. CHP hala Aygün'ü bünyesinde barındırıyor" şeklinde konuştu. Bazı gazeteci ve yazarların halkı ayaklanmaya teşvik ettiğini savunan Gökçek, "İnsanları sokağa döken o sanatçılar şimdi nerde? Hepsi tatilde. Hiçbiri kalmadı ortada" dedi. CHP'de dün gerçekleşen grup başkanvekili seçimlerine de değinen Başkan Gökçek, Doğu Perinçek'in Süleyman Demirel'e mektup yazdığını, Demirel'in de mektubu Kılıçdaroğlu'na verdiğini ve Emine Ülker Tarhan'ı milletvekili yaptığını anlattı. Emine Ülker Tarhan'ın CHP'li olmadığını, İşçi Parti'li olduğunu söyleyen Gökçek, "Emine Ülker Tarhan, CHP'yi İşçi Partisi'ne çeviriyordu, sonunda uyandılar. Tarhan da grup başkanvekilliğine seçilemedi" diye konuştu.

Programda polisin orantısız güç kullandığı iddialarını da değerlendiren Gökçek, "Ben polisin orantısız güç kullandığına inanmıyorum. Sadece ilk gün gazı biraz fazla attılar. Eğer buna orantısızlık deniyorsa Başbakan 'Bir daha atmayın, gerekli işlem yapılacak' dedi ve ondan sonra o hatayı bir daha yapmadılar. Peki kardeşim karşıdakiler bu hatayı yapmadıklarında rahat mı durdular? Polisi sürekli tahrik ettiler. O garip polis ne yapsın? Adam 'Ben Başbakanlığı basacağım ve o makama oturup o basın bildirisini okuyacağım' diyor. Niyet bu. Polis de 'Geç otur oku bildirini mi?' diyecek" ifadelerini kullandı. Yanında getirdiği eylemlerle ilgili fotoğrafları ve videoları programda paylaşan Gökçek, "Polise bu konuda haksızlık yapıyorlar, asıl saldıranlara bakmak lazım. Sakatlanan, yaralanan polisin haddi hesabı yok. Hiç kimse de 'Polise yazık' demiyor" dedi. Göstericilerin polise taş, sapan ve molotofla saldırdığını, aralarında yaşlı teyzelerin bile bulunduğunu ifade eden Gökçek, "Nerdesin CNN? Nerdesin BBC?" diye sordu. Gezi Parkı olaylarında polisin orantısız güç kullandığı iddialarıyla ilgili getirdiği fotoğraflarla ve videolarla dünyadan da örnekler veren Gökçek, "Bu yabancı polisi bizdeki polis şiddetini haklı göstermek için değil, bizi haksız yere tenkit ettikleri için gösteriyorum. O bize saldıran Avrupa'nın yüzünü gösteriyorum. Yabancı polislerin yaptıklarını bizimkiler yapsa hemen idamlarını isterler" şeklinde konuştu. Başkan Gökçek, Halk TV'de canlı yayına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in "Aylin isimli bir kız TOMA'nın altında kalarak ölmüştür" dediğini hatırlatarak, "Halk TV'deki muhabir 'Bize böyle bir bilgi gelmedi, kesin mi efendim?' diye soruyor, 'Evet, kesin' diye cevap veriyor. Milletvekili olarak nasıl 'kesin' dersin, gördün mü? Bu olayların en büyük provokatörlerinden birisi Adnan Keskin'dir. İsterse beni mahkemeye versin" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a 'diktatör' benzetmesi yapılması ve Başbakan'ın hedef alınmasına da değinen Gökçek, iktidarın başında olan insanlardan şüphe etmek, itimatsızlık oluşturmanın Gene Sharp'ın metotlarından biri olduğunu söyleyerek, "Bu metodu birebir uyguladılar. İlk başta insanlar bir sarsıntı geçirdi. Ama ondan sonra bu gerçekler görülünce, tezgah olduğu ortaya çıkınca olay Başbakana bağlılığa döndü" dedi. "Bu seçimlerde biz Ankara'da yüzde 60'lara kadar gelirsek şaşırmayın" diyen Gökçek, "Çünkü bu millet CHP'yi gördü. Yarın CHP seçimlerde belediyeyi ele geçirecek olursa şu Kızılay'daki militanlar var ya onların hepsi Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanı olacak. Millet bunu görmeyecek mi? Millet bunun hesabını CHP'den sormayacak mı? Biz, bunu seçim boyunca anlatmayacak mıyız millete?" şeklinde konuştu. Ankara'daki "Gezi Parkı" olaylarına kimlerin katıldığını da anlatan Başkan Gökçek, "CHP kafadan bu işin içinde, İşçi Partisi bu işin içinde, Halkevleri, DHKP-C, bazı mezhepsel dernekler, TKP, TGB hepsi bu olayların içinde" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Gezi Parkı" olaylarında MHP'lileri sokağa dökmemesini takdir ettiğini belirten Gökçek, "MHP'li gençlerin bazıları provokatörler tarafından olayların içerisine sokulmaya çalışıldı. Hemen Sayın Bahçeli müdahale etti. İşte bu yakışan bir devlet adamlığı, teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Bu olaylarda Türkiye'nin Alevi-Sünni çatışmasına götürülmeye çalışıldığını söyleyen Gökçek, "Türkiye'de Alevi ile Sünni etle tırnak gibidir. Asırlardır bir arada yaşıyoruz. İster Sünni, ister Alevi olsun kim kalkar bu olayı körüklerse vatan hainidir, alçaktır" dedi. Başkan Gökçek, son durağın ise seçimlerde belli yerlerde sandıkları basarak seçimi tehlikeye sokmak olduğunu öne sürdü.