Türkiye'nin pazar günü Suriye'ye ait uçağı düşürmesinin ardından, Ankara'da, İsrail ile kritik bir zirvenin gerçekleştirildiği öğrenildi. Taraf'ın haberine göre, İsrail gizli servisi MOSSAD'ın eski Başkan Yardımcısı ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun şu anki enerji ve güvenlikten sorumlu temsilcisi David Maidan, pazartesi günü gizlice Ankara'ya geldi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı hükümet yetkilileriyle görüşen Maidan, aynı gün yine gizlice Türkiye'den ayrıldı. Ankara'daki görüşmede, düşürülen Suriye uçağı ve güvenlik konuları ele alınırken, Suriye'de ve sınırda yaşanan son gelişmeler ile PYD bağlamında Kürt sorunu da masaya yatırıldı. Akdeniz'deki enerji faaliyetleri konusunda Türkiye'nin kolaylaştırıcı rol oynayacağı belirtildi ve bu konuda, İsrail tarafının beklediği güvencelerin verildiği öğrenildi. Öte yandan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'e yapacağı ziyaretin de gündemdeki konulardan biri olduğu kaydedildi. Ziyaretin, 30 Mart yerel seçimlerinden sonra gerçekleştirilmesi üzerinde durulduğu ifade edildi. Erdoğan'ın ziyaretinden önce ise, iki ülkenin elçiliklerini karşılıklı olarak açması yönünde karar alındığı dile getirildi.
NETANYAHU'NUN ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN
David Maidan, yıllarca MOSSAD'ın iki numaralı koltuğunda oturdu. MOSSAD Başkanı olması beklenen Maidan, Netanyahu'nun başbakan olması sonrasında ısrarlı talepler üzerine, Netanyahu'nun yanına geçerek güvenlik ve enerji konusundaki en kritik isim oldu. Maidan'a, bu konularda Netanyahu'yu doğrudan temsil etme yetkisi verildi.
10 AYDA İKİNCİ KRİTİK ZİRVE
MOSSAD'ın tepe ismi Tamir Pardo, MİT Müsteşarı Fidan'la haziran ayında Ankara'da biraraya gelmişlerdi. Pazartesi günü Maidan ile gerçekleştirilen görüşmenin, hazirandan bu yana İsrail ile yapılan ikinci kritik görüşme olduğu belirtiliyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, önceki gün, İsrail ile Mavi Marmara konusundaki tazminat müzakerelerinde son aşamaya gelindiğini, seçimden sonra anlaşmanın imzalanma ihtimalinin büyük olduğunu söylemişti. Arınç, İsrail ile varılacak uzlaşmada en büyük payın ABD Başkanı Barack Obama'ya ait olduğunu vurgulamıştı.