Yapılan saldırıyı
Taraf’la paylaşan gizli
tanık Aksaray-
Ankara yolunda farları sönük bir
minibüsten üç el ateş açıldığını, çok yakınından geçen mermilerin isabet etmediğini anlattı. Gizli tanık, kimliğinin ortaya çıkmaması için saldırıyı polis veya jandarmaya anlatmadığını,
pazartesi günü
İstanbul’a gelerek
Ergenekon savcılarıyla görüşmek istediğini söyledi. Savcılara ulaşamayan
gizli tanık, saldırının amatörce olduğunu,
Veli Küçük’ün çevresinden kuşkulandığını söyledi: Tanıklıktan vazgeçmeyeceğim ama yurtdışına gidebilirim
Ergenekon davasının Tanık Koruma Programı’na alınmayan gizli tanığı, kirli ilişkilerini deşifre ettiği Ergenekon’un kendisini öldürmek istediğini iddia etti. Aksaray yakınlarında farlarını söndürerek kendisine yaklaşan bir minibüsten üzerine üç el ateş açıldığını söyleyen gizli tanık, “
Mermiler çok yakınımdan geçti ama isabet etmedi” dedi. Gizli tanık, Ergenekon sanığı
emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün yeraltı dünyasındaki “kardeşlerinin” peşinde olduğunu öne sürdü.
Ergenekon davasının ismi gizli tutulan gizli tanıklarından bir tanesi, geçen pazar
akşamı Aksaray yakınlarında yaşadığı olayı Taraf’a anlattı. Can güvenliği nedeniyle isminin ve Ergenekon iddianamesindeki kod numarasının gizli tutulmasını isteyen gizli tanık, başına gelenleri şöyle anlattı:
Üç kurşun
“Bir arkadaşımı ziyaret etmek için geçen hafta sonu Aksaray’a gittim. Yola çıkmadan önce ziyaretine gittiğim arkadaşımı
telefonla arayarak Aksaray’a geleceğimi bildirdim. Arkadaşımı, 18 Ocak Pazar günü Aksaray’daki ofisinde ziyaret ettim. Bir süre birlikte
vakit geçirdikten sonra akşam saatlerinde Aksaray’dan ayrıldım. Aksaray’dan Ankara’ya
dönerken yolda silahlı saldırıya uğradım. Saat 19.00-19.30 sularıydı. Aksaray’ı 8- 10 kilometre geçmiştim. Yol kenarında mola verdiğim sırada karşı yönden gelen
Volkswagen Transporter
marka bir minibüsün, akşam olmasına rağmen farlarını söndürmüş halde bana yaklaştığını farkettim. Tam yanımdan geçtiği sırada minibüsün içinden üzerine üç el ateş edildi. Mermiler çok yakınımdan geçti ama hiçbiri isabet etmedi. Minibüs, hiç durmadan hızla yoluna devam etti.
Karanlık olduğu için plakasını alamadım. Saldırganlar geri döner diye aracımla stabilize bir yola saptım. Ana yola yakın bir yerde gizlenip geri dönüp dönmediklerini
kontrol ettim. Dönmediklerini farkedince yola devam ettim.
Savcılara ulaşamadım
Saldırıyı polise ya da jandarmaya bildirmedim. Pazartesi günü İstanbul’a giderek yaşadığım olayı daha önce gizli tanık sıfatıyla ifade verdiğim Ergenekon savcıları
Zekeriya Öz ve Nihat Taşkın’a anlatmak istedim. Ancak her iki savcıya da ulaşamadım.
Ergenekon soruşturmasında savcıların teklifi üzerine gizli tanık olup bildiklerimi anlatmayı kabul ettim. Ancak buna rağmen beni Tanık Koruma Programı’na almadılar. Programa alınıp alınmayacağımı sorduğumda, ifade verdiğim savcılardan biri, ‘Birşey olursa gereğini yaparız’ dedi.
Sanırım bana ateş açanlar profesyonel değildi.
JİTEM’ci olduklarını sanmıyorum. JİTEM’ci olsalar beni durdurup kimliğimden emin olduktan sonra ıssız bir yere götürüp ne yapacaklarsa orada yaparlardı.
Küçük’ün kardeşleri peşimde
Saldırganların, Veli Küçük’ün yeraltı dünyasındaki ‘kardeşleri’ olduğunu düşünüyorum. Arkadaşımı ziyarete gitmeden önce yaptığım telefon görüşmelerinden Aksaray’a gideceğimi öğrenmiş olabilirler.
Gizli tanık olduktan sonra herhangi bir tehdit gelmedi. Sadece bir gün ben evde yokken eve iki kişi gelmiş. Evdekilere beni sormuşlar. Evde olmadığımı anlayınca da ‘Biz yine geliriz’ deyip gitmişler. Herhangi bir isim ya da not bırakmamışlar. Sonra gelen olmadı.
Yurtdışına kaçabilirim
Gizli tanıklıktan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Tanık olduğum bilgileri gidip mahkemede anlatacağım. Ancak can güvenliğim sağlanmazsa yurtdışına kaçabilirim. Ergenekon davasında para karşılığı sanıkları suçlar nitelikte ifade verdiğimi iddia ediyorlar. Ben 50 yaşındayım. 50 yılda devletin 50 kuruşunu yemedim.
SONER ARIKANOĞLU-TARAF