İstanbul Emniyeti
Organize Suçlarla Mücadele Şube'nin
Ağustos ayında yaptığı
fuhuş operasyonu,
Türkiye tarihinin en büyük
casusluk operasyonuna dönüştü. Gözaltına alınan 30'u
muvazzaf 36 asker ile 4
TÜBİTAK görevlisinden bazıları, fuhuş,
şantaj ve tehdit yolu ile elde ettikleri çok gizli
belgeleri
yabancı istihbarat
servislerine sızdırmakla suçlanıyor. Türkiye'nin
savunma sanayi ile ilgili çok önemli projelerin de yer aldığı belgelerin hangi ülkelere sızdırıldığı araştırılıyor.
GİZLİ BELGELER MİT'E DE GÖNDERİLMİŞTİ
Ağustos'ta çok sayıda
gizli belgenin ele geçirilmesi ve fuhuşta yabancı uyruklu kadınların kullanılması nedeni ile polis şebekenin yabancı istihbarat birimleri ile irtibatından şüphelenmiş ve dosyayı MİT'e de göndermişti. Dün gözaltına alınanlardan
Albay İbrahim Sezer'in evi de Ağustos'ta aranmış ve çok sayıda gizli belge ele geçirilmişti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait
gizli belgeleri dışarı çıkardığı iddia edilen Sezer, operasyonun hemen ardından emekliye ayrılmıştı.
BELGELER HEP AYNI İSİMLERE GİTMİŞ
Çetenin, yabancı hayat kadınlarını kullanarak kritik görevlerdeki
subay ve bürokratları fuhuş ağına düşürüp görüntüledikten sonra tehdit ve şantajla gizli belgeleri elde ettiği tespit edildi. Gizli belgelerin, daha sonra hep aynı isimlere gönderildiği belirlendi. Yabancı hayat kadınları nedeniyle yabancı ülkelere casusluk şüphesi yaratmıştı.
ÇOK ÖNEM VERİLEN PROJE DE ÇALINMIŞ
Önceki günkü ‘casusluk' operasyonunda gözaltına alınan kriptoloji uzmanı 4 TÜBİTAK çalışanı ile Sivil Savunma Müsteşarlığı'nda Daire Başkanı Ahmet Lütfü Varoğlu'nun, görev yaptıkları birimlerde sürdürülen güvenlik açısından çok önemli bazı belgeleri fuhuş şebekesine verdiği iddia ediliyor. Gizlilik derecesi çok yüksek olan bu projelerden birinin de Türkiye'nin çok önem verdiği bir projenin de olduğu iddia ediliyor.
‘Vatana
ihanet'le yargılanıyorlar
Ergenekon savcısı Fikret Seçen'in başında olduğu “
Askeri casusluk” iddiasıyla yürütülen
soruşturmada, 6 muvazzaf asker dün Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi.
6'SI DA SERBEST BIRAKILDI
Zanlıların birini
savcılık, 5'ini ise
mahkeme serbest bıraktı.
Savcı Seçen, şüphelilere, “Devletin gizli belgelerini yabancı istihbarat servislerine verdin mi” sorusunu yöneltti.
Hukukçular gizli bilgilerin yurtdışına çıkarılma suçunun hem Askeri
Ceza hem de Türk Ceza Kanunu'na göre ‘vatana ihanet' cezasını gerektirdiğini belirtti.
Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Mustafa Şentop “Askeri casusluğun Askeri Ceza Kanunu'nda da, Türk Ceza Kanunu'nda da ilgili maddeleri bulunmakta. Askeri belgeleri yurtdışına kaçıranlar vatana ihanet suçu kapsamında da yargılanırlar” dedi.
Vatana ihanet suçunu işleyen TCK'daki hükümlere göre ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası ile cezalandırılıyor. Bu arada soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan üç kişi de gece İstanbul'a gönderildi.
BAZI PROJELERİ ENGELLEMİŞLER
TÜBİTAK ve Sivil Savunma Müsteşarlığı'nda yapılanan şebekenin devletin büyük bir
gizlilik içinde yürüttüğü çok önemli projelerden bazılarını çeşitli yöntemler kullanarak engellediği tespit edildi. Şebekenin gizli belgelerle ne yaptığı ve hangi ülkelere servis ettiği araştırılıyor.