Gizli kamera yeniden iş başında

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Velev ki siyasi simge olsun, başörtüsünü yasaklamak mı gerekir?" sözlerinin hemen ardından medyada adeta kampanya başladı.

Gizli kamera yeniden iş başında

"28 Şubat'ta düğmeye ben bastım." diyen Ali Kırca'nın yönetimindeki Show Haber, başörtülü hastane çalışanlarının peşine düştü. Gizli kameralarla yapılan çekimler, "Burası devlet hastanesi. Türban yasağını dinleyen yok!" ifadeleriyle ana haber bülteninde verildi. Hasta kılığına giren muhabirler, Haseki Hastanesi'nin personelini hedef aldı. Gizli çekimde, personelin hastalara yardımcı olmak için gösterdiği gayret dikkat çekiyor. Dışarı çıkan başörtülü bayanı dakikalarca kovalayan muhabir, sorularıyla personelin üstüne gidiyor. Görüntülerdeki çalışanların, 28 Şubat döneminde görevden alındığı, iki yıl süren mahkeme sürecinin ardından işine geri döndüğü öğrenildi. Personeline sahip çıkan Başhekim Haldun Öztürk, hastane çalışanlarının suç işlemiş gibi gösterilmesine tepki gösterdi. Öztürk, "Ben insanların giyimine kuşamına değil, çalışmalarına bakarım." dedi. Çalışma azmi ve uygar tavırlarıyla dikkat çeken bayan sağlıkçılar, başörtüsü sebebiyle Show TV tarafından adeta fişlendi. Başhekim Haldun Öztürk, gizli kamerayla görüntülenen personelin görevlerini layıkıyla yaptığını vurguladı. Show TV'nin gizli kamerayla yaptığı çekimlere sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül: Haklar ve özgürlükler açısından baktığınızda bu açıkça baskı uygulamasıdır. Gizli kamera ile insanları görüntüleyip, mesai çıkışından sonra mikrofon dayamak baskı amacı taşır. Kişilik haklarına da müdahaledir. Haber alma özgürlüğünün dürüst yayın ilkeleri çerçevesinde uygulanmasını isteriz. İnsanlar dinî inançları gereği giyiniyor diye aşağılanmamalıdır, ayıplanmamalıdır. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Şentok: Gizli kamera ile çekim yapmak kişilik haklarına müdahaledir. Haber yapılan kişilerin tazminat davası açması mümkündür. Haberi yapan televizyon kanalının hangi amaca hizmet ettiği de düşündürücüdür. Başbakan'ın açıklamaları ve başörtüsünün yeni anayasayla özgür hale getirilmesinin tartışıldığı bir zamanda psikolojik bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor. Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Kamil Uğur Yaralı: Bu haberle sorumsuz bir yayın anlayışıyla karşı karşıyayız. Hastanede eğer bir yolsuzluk varsa işini yapmayan birileri varsa haber konusu olabilir. Bizim gördüğümüz burada işini özveri ile yapmaya çalışan insanlar olduğudur. Bu insanlar, inanç özgürlüğü kapsamında başlarını örtüyor. Bu haberle amaçlanan, başörtüsü özgürlüğünün yeni anayasaya girmesini engellemektir. Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan: Basın özgürlüğünün en önemli unsuru ahlakî boyutudur. Haberde kamu yararı, hak ve özgürlüklere hizmet unsuru aranmamıştır. Aksine kısır tartışmalara mahkûm edilen bir toplum söz konusudur.
<< Önceki Haber Gizli kamera yeniden iş başında Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER