Ancak, akademisyenler,
STK temsilcileri ve politikacılar “Oynanmak istenen senorya belli, biliyoruz. Bu oyuna gelmeyeceğiz” diyor.
VAHAP COŞKUN
PKK da, BDP de değişmek zorunda
Dİcle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Vahap
Coşkun BDP başta olmak üzere siyasi aktörlerin hızlı bir değişim süreci yaşadıklarını belirterek şunları söyledi: “Hiç beklemediğimiz bir anda büyük bir gerginlik olabiliyor. BDP’nin şiddet ile olan ilişkisini gözden geçirmesi gerekiyor. Çünkü
Kürt siyasal mücadelesi içinde yer alanların önemli bir kısmını rahatsız ettiğini biliyorum. Gerginliğin ana unsuru ise BDP ile
AK Parti arasındaki çekişme.
Aktörler deşifre edilmeli
Şiddet sorununun çözümünde, Kürt
legal siyasetinin omurgasını oluşturan BDP’ye büyük görevler düşüyor. Zira Kürt meselesinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı bu yeni dönemde BDP dâhil hiç kimsenin alışkanlıklarını sürdürüp eski durumu devam ettirmesinin olanağı bulunmuyor. PKK’de BDP’de değişmek zorunda... Son aylarda yaşanan olayların ardındaki faillerinin bulunması gerekiyor. Bunlara kim karar veriyor? PKK içinde de çatışma sürecini arzulayan bir kesim var. Eylemsizlik kararına rağmen bu tür olayların olması çatışmayı arzulayanları savaşa davet etmek olur. Bu tür olayların ardından gerginliğin yaşanabileceğini anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Sorgulanması gereken bu olayların talimatını veren güçler kimler...
Devletin içinde de PKK’nın içinde de silahlı çatışmanın devam etmesini ve sorunların evrimleşmesini isteyenler olabilir. Bu odaklar her zaman provokatif eylemler yapmaya çalışır.
Öcalan bu tür olaylarda PKK’yı çok sert eleştiriyor. ‘PKK gerillacılık oynuyor’ diye eleştiriyor.
Asker ve PKK’nın içindeki çatışmacı aktörlerle en iyi mücadele onları deşifre etmektir. Zaten gelişen
doğal süreçte PKK başta olmak üzere bütün siyasi aktörler değişmek zorunda. PKK’de değişecek ve dönüşecek ancak bu değişimin oluşmasıyla beraber siyasi aktörleri konumlarını güçlendirmek isteyeceklerdir.”
ŞAH İSMAİL BEDİRHANOĞLU
Kürt sorunu ancak AK Parti ile çözülür
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu,
seçim sürecinde kullanılan gerilim üslubunun çok yanlış olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Bölgede Kürt sorunun ancak AK Parti ile çözülebileceği gerçeğini kimse inkâr edemez.
CHP veya MHP’den bu yönde hiçbir beklenti yok. Siyasi tabanı olan sadece iki parti var burada. Böyle bir ortamda çatışma zeminin olması da olası bir durum. Ancak bir
takım odaklar seçim sürecini sabote etmeye yönelik provokatif eylemler içinde hareket ediyor. Son
operasyon bu çerçevede büyük kuşkular oluşturdu. İlk defa
halk sınır ötesine gidiyor ve cenazeleri alıyor. Doğduğumdan beri böyle bir şeye şahit olmadım. Operasyonun başındaki
komutan hakkındaki şaibeler açık... Çünkü zımmen bir çatışmasızlık ortamı var. PKK’lının cenazesinde bir
pankart dikkatimi çekti ‘hepimiz dağa çıkıp
hesap soracağız’ şeklindeydi. Bu çok tehlikeli bir bakış açısıdır. Geçtiğimiz günlerde Mustazaf Der’e yapılan saldırıların arkasında PKK’nın olduğunu da düşünmüyorum. Ancak
bölgede kaotik bir atmosfer oluşturma çabası içindeki Ergenekonvari yapıların arzusu budur. Bu odaklar BDP’nin içinde de olabilir. Bu bölge tekrar
Hizbullah-PKK çatışması yaşamayacak ancak bunu arzulayanlar var. Sonuç itibarıyla böyle bir süreç ne PKK’nın işine gelir ne de Hizbullah’ın işine gelir.
TRT 6 asimilasyonun bittiği gün
Kürt sorunu 20 veya 30 yıl önce çok daha rahat bir şekilde çözülebilirdi. Bugün bu sorun çok daha karmaşık bir hal aldı. TRT Şeş’in kurulması devletin inkâr ve asimilasyon politikasının bittiği gündür. Demokratik açılımın içi boş olabilir ancak açılımın kendisi de bir açılımdır. Asıl iş 12 Haziran’dan sonra başlıyor. Demokratik bir anayasa ve Kürt sorununun çözümü için demokratik zemin hazırlamak. Kürt sorunun ancak silahsız bir zeminde çözülür.”
NURİ GÜLER
Biz bu oyuna artık gelmeyiz
MUSTAZAF-DER
Diyarbakır Şube Başkanı Nuri Güler, Güneydoğu’da büyük bir güç gösterisi yaşandığını belirterek “Birileri Hizbullah-PKK çatışması çıksın istiyor” dedi. Bu oyuna gelmeyeceklerini söyleyen Güler şunları kaydetti: “Çok kaygan bir zeminde yaşıyoruz. Halkın korkuyla yönlendirilmesi her an ters tepebilir. BDP korkunç bir
mahalle baskısı uyguluyor. Biz BDP yöneticilerinin kendi özgür iradeleriyle hareket etmediklerini düşünüyoruz. Taziyemizi bile basmaya çalıştılar. Bunlar o kadar şımarmış ki yasımızı bile bize çok gördüler. Anlamadıkları şey, bölgenin tekrar 90’lı yıllardaki süreci yaşamasının Kürt halkı veya onlara nasıl bir fayda sağlayabileceğidir. Bizi bu yola çekemeyecekler.”
SEDAT YURTTAŞ
Çatışmacı dilin burada yeri yok
Eskİ DEP
Milletvekili Sedat Yurttaş, Kürtlerin artık
ayrılık temelli taleplerinin geçmişte kaldığını ancak
özgürlük ve haklar temelli arayışlar içinde olduklarını söyledi. Sedat Yurttaş, Diyarbakır’da konuştuğu STAR muhabirine şu değerlendirmelerde bulundu:
“Düne göre bu gün doğru siyasal mücadele ile özgürlüklere kavuşmanın imkânlarına sahibiz. Pek çok konuda geçmişle kıyaslanmayacak mesafeler alındı. Herkesin canını acıtan birçok örnek önümüzde mevcut. Acılar yarıştırılarak çözülmez sorunlar. Çatışmacı ve kıran döken bir dilin bu coğrafyada rağbet göreceğini düşünmüyorum. AK Parti’nin burada yürüttüğü politikalar doğru değil.”