Sayın, "Adının
Ergenekon olduğunu bilmediğim bu
örgütlenme,
sivil toplum örgütleriyle koordineli olarak çalışıyormuş ve düzenli olarak gizli toplantılar yapıyorlarmış. Konuştuğum komutanlar, Türkiye'deki durumun iyiye gitmediğini, bu örgütlenmenin bu gidişe bir dur diyeceğini söylediler. Komutanlar
muhtıra verilmesini savunuyorlardı." dedi. Bu konuda kendisine en detaylı bilgiyi
Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun anlattığını ifade eden Sayın, "Örgütlenmenin 'Encümen-i Daniş' olduğunu, Moda'da toplandıklarını söyledi. Encümen-i Danış içerisinde büyükelçiler, komutanlar ve devletin üst kademesindeki insanların bulunduğunu, görevi sırasında da böyle toplantılar yapıldığını söyledi." diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana
davası sabah saat 10.30'da başladı. Duruşmaya;
tutuklu sanıklar Hayrettin Er
tekin ve Selim Akkurt ile başka suçlardan tutuklu sanıklar
Semih Tufan Gülaltay ve
Sedat Peker katılmadı. Diğer tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklardan
Gazeteci Güler Kömürcü
Öztürk,
duruşmada hazır bulundu. Sanıklardan
Alparslan Arslan'ın anne ve babası ile sanıklar
Muzaffer Tekin ve
Veli Küçük'ün eşleri de duruşmaya da izleyici olarak katıldı.
Tutuklu sanıklardan Ümit Sayın, daha önceden gizli bir duruşma yapılarak ifade vermeyi talep ettiğini, ancak bu konuda bir işlem yapılmadığını, bu nedenle
mahkeme heyetini reddettiğini belirten bir dilekçe verdi.
Ümit Sayın'ın redd-i hakim talebi, yarım saatlik aranın ardından reddedildi. Ümit Sayın'ın daha önce verdiği dilekçesindeki talebini değerlendiren mahkeme heyeti, Sayın için kapalı bir
oturum yaptı. Diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar mahkeme salonundan çıkarıldı. Ancak izleyiciler ile basın mensupları mahkeme salonundan çıkarılmadı.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün, "Evet! seni dinliyoruz. Nedir söylemek istediklerin?" demesinin ardından Ümit Sayın, daha önce yazılı talebi üzerine savcı
Zekeriya Öz'e ifade verdiğini, bu oturumda da ona ilaveler yapacağını söyledi. Ümit Sayın, askeri okuldaki öğrencileri vasıtasıyla ve gittiği konferanslar nedeniyle tanıştığı komutanlar tarafından kendisine
Genelkurmay ve TSK içerisinde gizli bir yapılanma olduğunun söylendiğini açıkladı. Sayın, "Adının Ergenekon olduğunu bilmediğim bu örgütlenme, sivil toplum örgütleriyle koordineli olarak çalışıyormuş ve düzenli olarak gizli toplantılar yapıyorlarmış. Konuştuğum komutanlar Türkiye'deki durumun iyiye gitmediğini, bu örgütlenmenin bu gidişe bir dur diyeceğini söylediler. Komutanlar muhtıra verilmesini savunuyorlardı." diye konuştu.
Konuştuğu komutanların isimlerini de veren Sayın, "
Tümgeneral Reha Taşkesen, Genelkurmay Psikolojik
Harp Dairesi Başkanlığı'ndan Levazım Başkanlığı'na
tayin olunan Tümgeneral Can Teler,
Orgeneral Hurşit
Tolon 2006 yılında
Merkez Orduevi'nde, Orgeneral Şener
Eruygur 2006 yılında
Fenerbahçe Orduevi'nde, Genelkurmay istihbaratından
emekli Tümgeneral Alaattin Parmaksız, aynı sitede yazdığımız eski yüzbaşı Zekeriya Öztürk 2006 yılında Kadıköy'de, 2004 yılında
Kemal Alemdaroğlu, emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu Fenerbahçe Orduevi'nde, eski
İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu 2004 yılında bu örgütlenmeden bana bahsettiler. En ayrıntılısını da Hüseyin Kıvrıkoğlu anlattı. Örgütlenmenin 'Encümen-i Daniş' olduğunu, Moda'da toplandıklarını söyledi. Encümen-i Danış içerisinde büyükelçiler, komutanlar ve devletin üst kademesindeki insanların bulunduğunu, görevi sırasında da böyle toplantılar yapıldığını söyledi." diye konuştu. Sayın, konuştuğu bu kişilerden sadece Eruygur tarafından bu örgütlenmenin sivil kanadında yer alıp almayacağı şeklinde
teklif geldiğini belirterek, "Bana sıcak gelmediği için kabul etmedim." dedi.
"İDDİANAMELERİ OKUDUKTAN SONRA ORDU İÇİNDE BİR YAPILANMA OLDUĞU KANAATİNE VARDIM"
Ana dava iddianamesi ile ikinci dava iddianamesini okuduktan sonra ordu içerisinde bir yapılanma olduğu kanaatine vardığını belirten Sayın, "Gerek Özden Örnek'in günlükleri gerekse diğer deliller, TSK içerisinde bir örgütlenme olduğunu gösteriyor. Zaten 2. dava
darbe üzerine açılmış." dedi. Koğuş arkadaşı olan tutuklu sanık Prof. Dr.
Emin Gürses'in
Sevgi Erenorel ile kilisede yaptıkları bir toplantıya ilişkin bilgiler de vererek, "Erenerol, Emin Gürses'e,
Şener Eruygur'un da başında olduğu bir yapılanma ve örgütlenmeden bahsetmiş. Şener paşanın TSK'nın, sivil toplum örgütleriyle koordinasyonunu sağlamak için ADD'nin başına geçeceğini söylemiş." dedi.
Sanık Ümit Sayın, savcı
Mehmet Ali Pekgüzel'in sorusu üzerine sonradan ek ifadesini, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak için verdiğini söyledi. İfadesini kendi iradesi ile verdiğini belirten Sayın, en büyük baskıyı "
İtirafçı olma" diye ablasından gördüğünü söyledi.
Tutuklu sanıklar Mehmet Demirtaş ile
Oktay Yıldırım arasında yapılan bir konuşmaya da kapı arkasından şahit olduğunu belirten Sayın, "Hangisi söylüyordu tam olarak hatırlamıyorum ama bombalardan bahsediyorlardı. Kendilerinin olduğu ortaya çıkarsa fena olacağını söylüyorlardı. Oktay Yıldırım ise
seri numaralarının farklı olduğu belirterek 'korkma! bir şey olmaz diyordu. Ben içeri girince sustular." şeklinde konuştu.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, "Ek ifade vereceğinizi söylüyorsunuz, verdiniz de ancak sizde ele geçirilen dijital verilerin büyük bir kısmının hala şifreleri çözülemediği için
kontrol edilemedi. Bu şifreleri verecek misiniz?" diye sordu. Bu dosyaların wordperfect isimli program ile 2000 yılı öncesinde yazıldığını belirten Sayın, şifrelerini unuttuğunu belirterek, "Savcıların açtığı dosyaların şifrelerini de ben verdim. Onları da hatırlasam verirdim." dedi.
Savcı Zekeriya Öz'e verdiği ifadesinde kendisi ve ailesinin can güvenliği ile ilgili endişesi olduğunu söylediği hatırlatılan Sayın, "Eğer böyle bir örgüt varsa TSK hakkında böyle konuşarak can güvenliğimi tehlikeye soktuğumu düşünüyorum." diye konuştu.
Savcının, "Bu konuları neden size anlatıyorlardı?" şeklindeki sorusu üzerine sanık Ümit Sayın, "Görüşmelerimizde konu hep Türkiye'nin geldiği duruma varıyordu. İnsanlara güven sağlayan bir yapım var. Bu nedenle bana anlatıyorlardı." dedi.
Öte yandan, tutuklu sanıklardan
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet
Cengiz, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun mahkeme heyetinden çekilmesini istedi.
(CİHAN)