'Geri adım' bekleyenlere kötü haber

Başbakan Erdoğan,geri adım tartışmalarına Yalova'da son noktayı koydu.

'Geri adım' bekleyenlere kötü haber

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 16.5 milyon seçmenin AK Parti'ye oy verdiğini, bunun milli irade olduğunu ve bu milli iradeye herkesin saygı duymak zorunda olduğunu belirterek, ''22 Temmuz'da yaptığım konuşmanın arkasındayım. Kimse hedef saptırmasın'' dedi. Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'ndaki partisinin Yalova Kadın Kolları 2. Olağan Kongresi'ne katıldı. Kongrede konuşan Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'nin muasır medeniyet çıtasını yükseltmek için yola çıkmış bir parti olduğunu ifade ederek, ''AK Parti, Türkiye için demokrasimiz için son derece önemli bir mihenk taşıdır'' dedi. AK Parti'nin sadece kendilere oy verenler için değil, Türkiye'nin 70 milyon insanı için de umudun tek adresi olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''AK Parti dar bir kadro hareketi değil, bir zümre hareketi değil, Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayan bir partidir. AK Parti, milletin ideallerinin takipçisi olmaya devam edecektir. Başkalarının AK Parti'yi tanımlamaları farklı olabilir. Başkaları, kemikleşmiş ön yargılarıyla AK Parti'yi görmek istedikleri gibi görebilirler. Ancak biz kendimizi Türkiye'nin menfaatleriyle tanımlayan, Türkiye'nin imkanıyla ve aklıyla tanımlayan bir partiyiz. Olmazsa olmazımız, cumhuriyetimizin temel sütunlarıdır, demokrasidir, anayasal hukuk düzenidir. Bütün vatandaşlarımızın, aidiyetiyle onur duyduğu insan, hak ve hürriyetlerinin kullanılmasıdır, daha çok adalettir, daha çok kalkınmadır ve daha çok özgürlüktür. Eğer bu haklar yıllar yılı Türk milletinden esirgenmeseydi, Türkiye bugünkünden çok daha iyi durumda olurdu.'' -''22 TEMMUZ KONUŞMAMIN ARKASINDAYIM''- AK Parti'den başka Türkiye'de 81 ilin 80'inde milletvekili çıkaran ikinci bir parti olmadığını anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin her bölgesini aynı muhabbetle kucaklayan başka bir parti bulunmadığını ifade etti. Erdoğan, ''Buradan, bu istikrar çizgimizden geriye dönüş olmayacaktır'' diye konuştu. AK Parti'nin yola çıkarken, 3 kırmızı çizgisi olduğunu ve bunlardan ilkinin etnik milliyetçilik olduğunu dile getiren Erdoğan, etnik milliyetçiliğe karşı olduklarını, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan 70 milyonun tamamının canı, ciğerleri olduğunu ve başlarının üstünde yeri bulunduğunu söyledi. ''Yaratılanı, yaratandan ötürü sevme'' anlayışını benimsediklerini vurgulayan Erdoğan, hangi etnik unsur olursa olsun ayırmadıklarını kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi: ''Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülkemizde değerlerimize hep birlikte sahip çıkalım. Onun için 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' dedik. Böyle yürüdük bu yollarda. Hamdolsun biz milletimizi kucakladık, milletimiz de bizi kucakladı. Onun için 80 ilden 341 milletvekilini bize verdi. Yüzde 47 oy verdi. Parlamentonun da yüzde 65'ini bize verdi. Yaklaşık 16.5 milyon seçmen AK Parti'ye oy verdi. Bu milli iradedir. Bu milli iradeye herkes saygı duymak zorundadır. 22 Temmuz'da yaptığım konuşmanın arkasındayım, kimse hedef saptırmasın. Açık söylüyorum, biz sadece AK Parti'nin ya da AK Partililer'in iktidarı olmadık. Biz, şu ana kadar 3 tane kırmızı çizgi, bizim kırmızı çizgimizdir. Ülkemizde 70 milyonun iktidarı olduk, 780 bin kilometre karelik vatan toprağının iktidarı olduk. Son günlerde bir şeyler oluyor. Televizyonlarda çıkıyorlar, tartışmalar yapıyorlar ve bu tartışmalarda AK Parti'yi getirip sadece, başörtüsü meselesine kilitleyenler oluyor. Ayıptır, ayıp. İnsan utanır, insan utanır. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bu ülkede 5 yıldır böyle bir şeyi gündeme mi getirdim? Ve 5 yıldır bunu gündeme getirmeyen bir başbakan kusura bakmayın da uluslararası basın toplantısında böyle bir soru sorulduğu zaman bunda kanaatini açıklamaktan geri mi duracaktı? Peki, bunda kanaatini açıklayan bir Başbakan'a, bir milletvekiline kusura bakmayın da Türkiye'de de parlamento çatısı altında olan bir başka partinin, 'biz de bu mutabakatın içinde olmaya hazırız' dediği halde peki bu yaklaşım niye? Bu ikircikli bir yaklaşımdır. Ama çok açık söylüyorum, tarih bunu affetmeyecektir. Zira biz, demokrasi içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz, hukuk içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak sırtımızda taşıyoruz ve hedefimiz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak. Bu... Ama bunların gözü var, bunların kulağı var, bunları dili var. Ne görürler, ne duyarlar ne gerçeği söylerler.''
<< Önceki Haber 'Geri adım' bekleyenlere kötü haber Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER