Kafes soruşturmasında 3'ü
amiral 33
sanık hakkında
iddianame hazırlandı. Sanıklar 15 Haziran'da hakim karşısına çıkacak. Ancak, 65 sayfalık iddianame, soruşturmanın 33 sanıkla sınırlı kalmayacağını gösteriyor. İddianamede, Kafes Eylem
Planı'nın ele geçirildiği Levent Bektaş'ta bulunan bazı belgelerde ismi geçen kişilere ilişkin ayrı bir soruşturma
dosyasının hazırlandığı ifade ediliyor. 3 No'lu DVD'deki dosyada, bazı generalleri tehdit eden isimleri gizleyen savcılar, bu kişilere ilişkin ayrı bir soruşturma numarası vermiş.
Hukukçulara göre, bu ayrıntı soruşturmanın sürdüğünü gösteriyor.
Kafes
Eylem Planı soruşturmasında üçü amiral 33 sanık hakkında iddianame hazırlandı. Sanıklar 15 Haziran 2010'da hâkim karşısına çıkacak. Ancak Kafes soruşturmasında geçen isimler 33 sanıkla sınırlı değil. 65 sayfalık iddianame,
Kafes Eylem Planı'nın ele geçirildiği
Poyrazköy davası
tutuklu sanığı Levent Bektaş'ta başka belgelerin de bulunduğunu, bazı isimlere ilişkin ayrı bir soruşturma dosyasının hazırlandığını ortaya koydu. Kafes Eylem Planı'nın delilleri arasına giren 3 No'lu DVD'deki iki dosyada yer alan onlarca isim iddianamede gizlendi. Bu dosyalarda, "Paşa bizi zorda bırakırsa karısının erkek arkadaşlarını, kendi partnerlerini ve N.'nin uyuşturucu dosyalarını ve görüntülerini önüne koyalım. Bilişim projeleri B.K., C.Ü., A.Ç.,
Kadir Sağdıç. M.A. Us
sivil memur genkur ile irtibatlandıracak." şeklinde notlar bulunuyor.
Oluşturulan dosya bu isimlere yönelik soruşturmanın sürdüğü şeklinde değerlendiriliyor. Savcıların bu isimlere ilişkin ayrı soruşturma numarası vermesi, Deniz
Kuvvet Komutanlığı bünyesindeki
şantaj ve diğer derin yapılanmaları kapsayan isimlere yönelik soruşturmaların süreceğinin göstergesi.
Levent Bektaş'ta Kafes Eylem Planı ile birlikte 3 No'lu DVD'de yer alan "Gündemlerim.doc", "Gündemlerim2.doc" ve "Cihan'dan" gibi belgelerde yer alan onlarca isim gizlendi. Çoğu asker olan bu kişiler hakkındaki belgelerin "2010/11" numaralı dosya ile adli emanete alındığı bildirildi. İddianamede, "Levent Bektaş'ın işyerinde yapılan aramada ele geçen 3 No'lu DVD içerisindeki dokümanlarda isimleri yer alan ve haklarında bu aşamada soruşturma bulunmayan kişilerin isimleri kapatılarak
rapor sureti dosyaya eklenmiş, dijital inceleme raporunun aslı 2010/11 numaraya kayden
Cumhuriyet Başsavcılığımızın adli emanetine alınmıştır." denildi.
Levent Bektaş'ta ele geçirilen 3 No'lu DVD'de Kafes Eylem Planı'nın yanında "Gündemlerim.doc" ve "Cihan'dan" isimli belgeler de bulundu. Bu belgelerde Kafes Eylem Planı iddianamesi ile
Ergenekon davası sanıklarının yanı sıra onlarca
muvazzaf asker ve sivil kişinin ismi yer alıyor. Burada bulunan notlardan bazıları şöyle:
Ankara'da A.S.Ç. ve F.G. çok iyi korunmalı, önümüzdeki dönemdeki yapılanmamızdaki en güçlü ayağımız, takip ediyoruz çok iyi iz bırakmadan kendilerini gizleyebiliyorlar.
Şafak ve F.Y. bizim çocuklardan, kuvvet bunların terfisi üzerine bina edilecek alt kadememizdeki yapılanmamız için bu iki isim çok önemli F.C.
Güneydoğu kökenlileri temsil edecek.
Bu notlarda ismi geçen ve haklarında dava açılmayan birçok kişinin isimleri gizlenerek adli emanete alındı. Aynı
uygulama Poyrazköy Cephaneliği iddianamesinde yer verilen Kafes Eylem Planı'na ilişkin uygulanmıştı. Buna göre
savcılık emekli Koramiral Ahmet
Feyyaz Öğütçü, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral
Kadir Sağdıç ve
Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Fatih Mehmet İlğar'ın adını gizlemişti. Ancak daha sonra bu kişiler hakkında Kafes Eylem Planı iddianamesi hazırlanarak sanık olmaları sağlandı.
Doğru olan, iddianın araştırılmasıdır -
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu: Herkes ne yapmışsa soruşturulmalı, sonuna kadar gidilmelidir. Darbe planları, buna benzer birtakım mevcut müesses nizam aleyhine yapılan plan projelerin soruşturulması lazım. Bunun yolu kimse bu sürece karışmamalı, hakim ve savcılar rahat bırakılmalıdır.
Yargıya kesinlikle müdahale edilmemeli,
baskı altına alınmamalıdır. Ancak sızdırandan ziyade doğru olan ortaya atılan iddianın araştırılması, soruşturulmasıdır. Siz her defasında ortaya çıkarılmasını araştırırsanız kimse ortaya çıkarmaz. Zaten suç ve suçluyu gizlemek de suçtur. Ortaya çıkarmak esasta vatandaşlık görevidir. İftira atmışsa o başka bir şey. İftira atmaktan dava açılır.
Suç örtülmeye mi çalışılıyor? -
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat
Sinan Kılıçkaya:
Genelkurmay'ın delilleri yok eden yerine, sızdıranı soruşturması çelişkili. TSK'nın suça karışan personelle ilgili idarî ve askerî yargının görev alanına giren konularda soruşturma yapması gerek. Suç işleyen yerine bunların soruşturulması, bir kısım suçların örtülmeye çalışıldığı, bir kısım suçluların da gizlendiği kuşkusunu akla getiriyor. TSK, hem idarî hem askerî yargıda soruşturma açıyorsa mutlaka kamuoyuyla paylaşmalı. Çubuklu'nun toplantısı delilleri karartmaktır. Ses kayıtlarındaki ifadeler delilleri karartmaktır. Hem cezai hem de
disiplin soruşturması başlatılması gerekir. TSK disiplin işlemlerini yapmak yerine, suçu ortaya çıkaranı soruşturuyor.
Bu tavır, kamu vicdanını yaralıyor - Eski
Cumhuriyet Savcısı Gültekin
Avcı: Genelkurmay'ın suç işleyen yerine sızdıranı soruşturması 'çok tuhaf.' Bu durum
adalet duygusunu sarsar. Genelkurmay gibi adalet duygusuna saygılı olması gereken bürokrasinin (teşbihte hata olmaz) 'cinayeti işleyen yerine, kimin öldürdüğü sakın sızmasın' tavrı hukuku ve maşeri vicdanı rencide ediyor, kanatıyor. TSK'ya asimetrik hareket böyle yapılıyor. 'Kim sızdırdı' gibi bir cadı avına çıkılması bir endişeyi gösteriyor. Olayı soruşturan savcılara
destek verilmesi yerine hadiseler kapatmaya çalışılıyor. Hukuk ve demokrasiye bağlılık icraatla gösterilir. Savcılar derhal harekete geçmeli ve delilleri yok edenler hakkında soruşturma başlatmalı.
Genelkurmay yanlış yolda ilerliyor - Eski
Diyarbakır Barosu Başkanı
Sezgin Tanrıkulu: Önemli olan bu olguların varlığıdır. Olguların varlığı konusunda bugüne kadar ortaya çıkan deliller çok ciddi, bir soruşturmaya ve kovuşturmaya neden olan deliller. İşin esası budur.
Genelkurmay Başkanlığı buna uygun olarak kendi içindeki hukuk dışı örgütlenmelere karşı çıkmalı ve bunu yaptığını kamuoyuna açıklamalıdır. Genelkurmay, köstebek arayışından öte kendi içindeki hukuk dışı oluşumları ortaya çıkaracak ve bağlantılarına son verecek, orduyu siyasetin dışında bir güvenlik aygıtı olarak dizayn etmelidir. Genelkurmay maalesef kendi içerisindeki bu hukuk dışı örgütlenmeleri ortaya çıkaracak bir yolu izlemiyor.
ZAMAN