Soruşturma kapsamında
sivil savcılar tarafından ifadesi alınamayan Çubuklu hakkında,
görevsizlik kararı verilmişti. Yani
dosya Milli Savunma Bakanlığı'na gönderildi.
Soruşturma savcısı,
iddianame gibi "görevsizlik kararı" yazdı. Çubuklu ve ekibini
delilleri karartmakla suçladı. Görevsizlik kararını da baskı ile verdiğini belirtti.
Savcı, gerekçeli kararda iddia ettiği eylemlerin suç olduğunun altını çizdi.
Soruşturma savcısı Çubuklu'yu defalarca ifadeye çağırdı. Bütün rütbeliler geldi o gelmedi. En son da
Mart 2010'da ifadesini vermesini istedi. Ancak Çubuklu'nun başında olduğu
Genelkurmay Adli Müşavirliği "
soruşturma yürütme yetkisinin sivil savcılıkta olmadığı"nı iddia eden bir yazı gönderdi ve Çubuklu yine ifade vermeye gelmedi. Aynı gün iddiaya göre sivil savcıya baskı da başladı.
Savcıdan, Önce
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan
Çolakkadı ardından da Başsavcı Aykut
Cengiz Engin görevsizlik kararı vermesini istedi. Baskıların sonucunda savcı, görevsizlik kararı vermek zorunda kaldı.