Genel
kurmay Askeri Savcılığı,
Taraf’ın yayımladığı “AKP ve Gülen’i Bitirme
Planı” belgesinin fotokopi olduğu gerekçesiyle “Kovuşturmaya yer yok” kararı verdi. Şu sorular
cevap bekliyor.
1- Kurmay Albay Dursun Çiçek’in imzasıyla ilgili kararınızı verirken “şüpheli”nin Askeri Savcılık ifadesinde attığı sahte imzayı neden tümüyle soruşturma dışı bıraktınız?
2- Jandarma, Emniyet ve
Adli Tıp raporlarındaki “İmza benzer” saptaması “kesin kanaat” olmasa bile ciddi şüphe ihtiva ederken neden bu şüphenin üstüne gitmediniz?
3- TÜBİTAK’ın, fotokopi üzerinde belgenin orijinalinde olmayan unsurların eklenmesi yoluyla tahrifat yapılmadığı saptamasını neden görmezden geldiniz?
4- Kurmay Albay Çiçek’in devre arkadaşı olan ve ofisinde söz konusu belgenin bulunduğu
Ergenekon zanlısı
Serdar Öztürk’le ilişkisini incelediniz mi, ne sonuca vardınız?
5- Kurmay Albay Çiçek’in imza örneklerinin belgedeki imzayla benzerliği ortadayken, “Şüpheli”nin evindeki bilgisayarı incelemek için neden beş gün beklediniz?
6- Belgenin “Fotokopi” olmasına dayanarak “Kovuşturmaya gerek yok” diyorsunuz. Neden belgenin aslı bulunmadan soruşturmayı durduruyorsunuz?
7- Açıklamada planın Genelkurmay Karargah’ında hazırlanmadığını söylüyorsunuz. Peki bu plan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başka bir biriminde hazırlanmış olamaz mı? Bu araştırıldı mı?
8- “
İrticayla Mücadele
Eylem Planı” için sahte demiyorsunuz, gerçek de demiyorsunuz. Bu şartlarda bu soruşturmayı nasıl bitirebilirsiniz?
Kaynak: Taraf
SABAH YAZARI EMRE AKÖZ'ÜN KÖŞESİNDEN SORDUĞU SORULAR:
* Peki, kurumu karıştıran, suratları kızartan onca telaş, kuşku, sıkıntı neydi?
* Bir, iki gün içinde sonuçlanacak bir araştırma, niye 12 gün sürdü?
* Niye sivil savcıların belgeyi hazırladığı iddia edilen albayı sorgulamaları engellendi?
* Plandaki imzanın adı geçen albaya ait olduğu kesinleşmişken, bu ne çelişki? Genelkurmay personeli boş zamanlarında, evinde, çay bahçesinde filan
eylem planları mı hazırlıyor?
* Eylem Planı'nın Ocak 2009'dan itibaren hazırlandığını söyleyen emekli orgeneralin sözlerini çöpe mi atacağız?
* Kendini 'Ergenekon'un avukatı' ilan etmiş bir Deniz Baykal'ın dahi cuntalara karşı çıktığı bir ortamda, ne oldu da belgenin mevcudiyeti reddediliverdi?