Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun başındaki ekibin, yargılanan komutanları yargıdan kaçırma girişimi, hukukçular tarafından "adil yargılamaya müdahale" olarak değerlendirildi. Ceza hukukçuları ve akademisyenler Genelkurmay'ın sanıklara yardımının Anayasa'ya ve TCK'ya aykırı olduğu görüşünde. Boğaziçi Hukukçular Derneği'nden avukat Kemal Bayrak, Genelkurmay'ın tutuklama kararına itiraz dilekçelerine yardım etmesiyle açıkça taraf haline geldiğini söyledi. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Koca, Genelkurmay'ın Balyoz sanıklarına yardım ederek taraf haline geldiğini belirtiyor. Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Mustafa Şentop, kurumsal olarak savunma yapılmasını "çok vahim bir durum" olarak görürken hukukçu-yazar Kazım Berzeg, Hıfzı Çubuklu'nun yetkisini açtığını, Genelkurmay'ın resmî binasında bu toplantıyı yapanlar hakkında disiplin soruşturması açılması gerektiğini kaydediyor. Boğaziçi Hukukçular Derneği üyesi avukat Kemal Bayrak da, bu tavırla yargıya açıkça müdahale edildiğinin altını çiziyor. Kurumsal savunma vahim Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Mustafa Şentop: Balyoz hakkındaki yakalama kararıyla ilgili Genelkurmay'ın tüzel kişiliği değil şahıslar yargılanıyor. Burada yapılan suçlamalar, açılan davalar çerçevesinde Genelkurmay'ın kurumsal olarak çalışma yapması, savunma için hazırlık yapması çok vahim bir durum. O zaman şöyle düşünme imkânımız ortaya çıkıyor: 'Demek ki bu şahıslar burada itham edilen suçları bireysel hukuku çiğneyerek işlemiş değiller. Genelkurmay'ın da kurumsal olarak bu suçlarla ilgili ya bilgisi ya da iştiraki var.' Her iki halde de Genelkurmay'ın sorumlu olması gerekiyor. TSK'nın taraf olması doğru değil Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Koca: Yargılama süreci devam ederken kurumlar elini yargının üzerinden çekmeli. Balyoz davası zaten siyasi iktidarı indirme teşebbüsü ile açılmış bir dava. TSK'nın yargılanan personeline yardım ederek taraf durumuna düşmesi doğru değil. Normal şartlarda askerlerin adli müşavirlikten hukuki yardım alması makul bir durumdur. Ancak bu dava kamuoyu tarafından izlenen önemli bir davadır. Bu sebeple adil yargılama için tüm kurumlar dava üzerinden elini çekip kararı mahkeme heyetine bırakması gerekir. Hıfzı Çubuklu yetkilerini aştı Hukukçu-yazar Kazım Berzeg: Genelkurmay'ın böyle bir faaliyette bulunması tamamen kanunsuz. Bu, memuriyet bakımından müeyyideyi davet eden bir durum olabilir. İddialar doğruysa bu toplantıyı yapanlar bakımından Genelkurmay'ın resmî binasında bu toplantıyı yapanlar disiplin cezasını veya askerî ceza mevzuatına göre kovuşturmayı davet ediyor. Hıfzı Çubuklu'nun böyle bir görevi ve yetkisi yok. O da görevini aşmış durumda. Yargıya başkaldırıyorlar Boğaziçi Hukukçular Derneği Avukatı Kemal Bayrak: Genelkurmay açıkça yargıya müdahale etmeye çalışıyor. İlker Başbuğ, terör örgütü sanığı 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk ile ilgili "Suçsuz olduğuna şüphemiz yok." ifadesini kullanmıştı. Bu tip eylemler yargıya başkaldırı anlamına geliyor. Siyasî iktidarın bu çalışmalara karşı bir duruş sergilemesi gerekiyor. YAŞ'ta milletten yana mı yoksa kalıplaşmış oligarşiden yana mı taraf olacağını belirlemesi gerekir.