Genel
kurmay'ın
Silvan açıklamasının Yeni Türkiye'de
demokrasinin nereden nereye geldiğinin göstergesi olduğu bildirildi. Uzmanlar, açıklamada ‘uyarı ve emir' dilinin artık kullanılmadığına dikkat çekti.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından Silvan'da 13 askerin şehit olmasına ilişkin yapılan yazılı açıklamada kullandığı dil, kamuoyunda “üslup değişikliği” olarak değerlendirildi. Genelkurmay'ın açıklamalarını yakından izleyen uzmanlar, geçmiş yıllarda benzer olaylarda kamuoyuna uyarı ve medyaya
eleştiri içeren sert Genelkurmay açıklamalarının yerini, 26 Temmuz açıklamasıyla
sivil iradeye vurgu yapan, olaya ilişkin askeri personelin eksikliklerini sorgulayan ve
şüpheli noktaların yargıya taşınıldığı belirtilen bir üslubun aldığını söyledi.
Ya karargahın taktiksel hataları
Emekli Askeri Hakim Dr. Ümit Kardaş: Genelkurmay'ın açıklamasında bir üslup değişikliği var. Eskiden olsa,
Genelkurmay Başkanı çıkar, tüm sorumluluğu üzerine alan bir açıklama yapar ve olay kapanırdı. Ya da daha sert üsluplu bir açıklama yapılırdı. Şimdi yapılan açıklamada, medyanın daha önce sorguladığı konularda mahkemeye gidileceği ifade ediliyor.
Fakat demokratik ülkelerde, bu tip açıklamaları Genelkurmay değil,
Milli Savunma Bakanlığı yapar. Sorumlu olan sivil iradedir. Bu açıklamada, sorumlular hakkında mahkemeye gidileceği ifade ediliyor ama ana karargahın ne tür taktiksel hataları olduğu konusuna değinilmiyor. Bir anlamda demokratik bir açıklama ama öbür yanıyla da ana karargahın hatalarının sorgulanmasına mani olan bir açıklama da aynı zamanda. Konuya bu şekliyle yaklaşılabileceğini düşünüyorum.
Demokrasiye geçiş...
Yargıtay Eski Savcısı Ahmet Gündel: TSK'nın hukuka vurgu yapan, 13 askerin şehit edilmesi olayının hukuk tarafından nihayetlendirileceğini belirten açıklaması, Türkiye'nin demokrasi anlamında nereye geldiğinin göstergesi. 27
Nisan e-muhtırası akıllarda taze duruyor. Daha önceki açıklamalar da unutulmuş değil. Bu bağlamda Genelkurmay'ın bu tür hukuk vurgusu yapan, olayı detaylı anlatan, kamuoyunu bilgilendiren ve
hesap verme niteliği yoğun olan açıklaması, demokrasi açısından sevindiricidir. Eskiden bu tür şehit olaylarında kamuoyunun Genelkurmay'ı eleştirmesi söz konusu olmazdı. Sorgularsa, Genelkurmay kendisini yıpratmaya dönük faaliyet kapsamında bir değerlendirmede bulunur, eski askerler çıkarak Genelkurmay'ın açıklamasına basında
destek verirdi. Bugün geldiğimiz nokta, geçmişte görmediğimiz hayalini kurduğumuz bir demokrasiye geçişi anlatması bakımından önemlidir.
Açıklama bir sitem de içeriyor
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi: Genelkurmay açıklamasının üslubu, bir sitem içeriyor. Genelkurmay, ‘Bu konuda çalışıyoruz, ama kıyasıya eleştiriliyoruz, bunu hak etmiyoruz' anlamında kendi sitemini dile getirmiştir. Bu açıklama ile kamuoyunun iddialara yönelik olarak tatmin edilme çabası içinde olunduğu görülüyor. Genelkurmay ‘Ben 30 yıldır
terörle mücadele ediyorum, bu işin nasıl yapıldığını biliyorum, konunun detayları bunlardır, bilmeyenler bizi kıyasıya eleştirmemeli' anlamında konuşuyor. Çünkü kendisine yönelik olarak
suçlama ve yüklenme var. Ortada
13 şehit var. TSK, suçlanan makam. Suçlanan makam olarak da serzeniş dolu ve yanlış olmayan bir açıklama yapmışlar. Kendini haklı gördüğü konulara vurgu yapmış. Konuya bu açıdan bakmak lazım.
Doğru olan gerçeği anlatmak
Dünya Mağdurlar Derneği Başkanı Avukat Yunus Akyol: Genelkurmay eleştirilmez görüşü eskiden vardı. Genelkurmay, eskiden olsa ‘Beni eleştiremezsiniz' diyen bir açıklama yapardı. Bunlar, doğru olmayan şeyler. Doğru olan, vatandaşa olayın nasıl olduğunu anlatmaktır. Açıklamada konunun yargıya taşındığı ifade ediliyor. Bu en doğru yöntem. Yargıda bu işin aslı ortaya çıkmalıdır.
Genelkurmay hatayı kabul etti
Milli
Güvenlik Uzmanı,
emekli Kurmay
Albay Mesut
Ülker Genelkurmay'ın Silvan saldırısıyla ilgili açıklamasında ilk defa hatayı kabul ettiğini söyledi. Sivil soruşturmanın askerin konuya daha ciddi yaklaşmasını sağladığını kaydetti. Ülker, ”Bir hatayı kabullenme var. Operasyon bölgesinin medyaya açılmasının yanlış olduğu kabullenilmiş. Bu ilk kez yapılan bir
itiraf. Burada asker ilk kez hatayı kabullendi. Ayrıca tereddütler oluştuğu ilk kez ifade edildi. Tereddütler ve
ihmal iddialarıyla ilgili yargıya gidilmesi, enine boyuna detaylı bilgi paylaşılması toplumu rahatlatmıştır” dedi. Ülker şöyle konuştu: “Genelkurmay ‘kurum körlüğü'nden kurtulma yönünde ilk adımı attı. Aktütün'de, Dağlıca'da da bu şeffaflığı bekliyorduk ama olmadı. Silvan'da sağlanan şeffaflık bir milat olmalı.”