Genel
kurmay Başkanı
Orgeneral İlker Başbuğ'a ait olduğu açıklanan şok ses kaydına
emekli askerlerden sert tepki geldi. Konuşmanın hem hukuk hem de meslek etiğiyle uyuşmadığına dikkat çeken askerler, Başbuğ'un
görev süresi içinde hukuk ilkeleri ile bağdaşmayan birçok olayın geliştiğine işaret etti. Askerler, birçok ortamda
demokrasiye ve hukuka bağlılık vurgusu yapan Başbuğ'un ses
kayıtlarını kabul etmesinin
istifa gerekçesi olacağını dile getirdi. Başbuğ'un konuşmaları
siyaset dünyasında da yankı buldu.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkan Vekili Mehmet
Şandır, konuyla ilgili "
Türk Silahlı Kuvvetleri kendisini siyasetin üzerinde, siyasi iradenin üzerinde görmemelidir." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz
Baykal Baykal ise, "Sonra konuşuruz." demekle yetindi.
Konuşmanın ortam dinlemesi ya da bilgi dahilinde yapılmış bir kayıt olup olmadığı konusu netleşmezken, Arınç'a yönelik suikast iddiaları nedeniyle gözaltına alınan subaylara Başbuğ'un bizzat emir verdiğini söylemesi kamuoyunu tam anlamıyla şoke etti.
Genelkurmay'ın resmî sitesinde kısa bir açıklamayla doğrulanan ses kaydında "
Ankara Seferberlik Kurulu Bölge Başkanlığı'ndaki yaşadığımız olay. Evet, bunlara biz görev verdik. Hatta ben verdim, hiç kimse de ırgalamasın. O görevi arkadaşlar uzun süredir icra ediyorlar. Bölge hassas ve bir yığın adam var orada." cümleleri yer alıyor.
Suikast iddiaları nedeniyle yapılan 'kozmik oda' aramalarıyla ilgili de Başbuğ, "Efendim işte bu Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gelecekler, arayacaklar. Yani ne yapacaksınız: Bir: aratmayacaksınız. Aratmazsanız ne olacak? Arayabilirler mi? Girdim. Giremezsiniz desen ne yapacaklar, girebilirler mi oraya? Nah girerler... Yok böyle bir şey, giremezlerdi yani." sözlerini sarf ediyor.
Komuta kademesinin sarf edeceği sözler değil
Emekli Askeri
Hâkim Faik Tarımcıoğlu: Konuşma son derece rahat bir ortamda yapılmış.
Genelkurmay Başkanı iki arada bir derede kaldığı için, bazı generallere ve subaylara moral vermek için bir konuşma yapmış olabilir.
Kozmik oda aramasıyla ilgili sözler de hiç uygun değil. Dost sohbeti olduğu için biraz geniş tutulmuş bir konuşma gibi. Yoksa komuta kademesinin sarf edeceği cümleler değildir bunlar. Bir Genelkurmay'dan ideal anlamda başka şeyler bekleriz.
Hukukun esaslarıyla bağdaşmıyor
Emekli
Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi: Bu konuşmayla Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki subayların Bülent Arınç'ı izlemesinin kendiliğinden olmadığı, takip işleminin Genelkurmay Başkanlığı'nın emriyle yapıldığı ortaya çıktı. Bu şahısların ne için orada oldukları sorusunu cevabını Genelkurmay'da olduğu görünüyor. Bu saatten sonra Genelkurmay'ın bu sorunun cevabını kamuoyuyla paylaşma zorunluluğu doğmuştur. Konuşmanın içeriğinin hukuka uygun olmadığı açık bir şekilde görülüyor. TSK personeli dâhil olmak üzere bu ülkede herkes
kanun önünde eşittir. Herkesin kabul ettiği gibi Genelkurmay'ın da hukukun üstünlüğünü kabul edip, gayrimeşru arayışlardan uzak durması hepimizin isteğidir.
Pes doğrusu bu kadar da olmaz
Emekli Jandarma Kurmay
Binbaşı Kemal
Şahin: Bu kadar da olmaz ki! Genelkurmay Başkanı meslek haysiyeti açısından insanlık, demokrasi, hukuk devleti adına istifa etmesi kendi yararına olacaktır. Böylesi bir açıklama Bülent Arınç'a suikast hazırlığının, iddialarının kabul edilmesi anlamına geliyor. Konuşmada birçok vahim nokta var. Bir albay on yıldır akaryakıt kaçaklığı yapıyor. Bu albayın durumu hakkında Genelkurmay haberdar olduğu halde hiçbir işlem yapmıyor. Muz cumhuriyeti olsa bile onların bir savcısı vardır! Genelkurmay demokrasiye bağlı olduğunu vurguluyor her seferinde. Bunlar, kamuoyunun önüne çıktığında başka, personellerinin karşısına çıktığında başka ağızdan konuşuyor anlaşılan.
Konuştukça batıyor
Emekli Yarbay
Tevfik Diker: İlker Baş-buğ'un yerinde olsam bir saniye dahi o makamda oturamaz istifa ederdim. Bir Genelkurmay başkanı böyle bir emri ne için ne diye veriyor? Kendisinin direkt böyle bir emir veriyor olması Genelkurmay İkinci Başkanı'nı ve
Özel Kuvvetler Komutanı ve diğer generalleri yok saymıyor mu? Demokrasilerde Genelkurmay başkanları bu tür emirleri vermez, veremez! Başbuğ, bugüne kadar yaptığı açıklamalar kamuoyunu hiçbir zaman tatmin etmediği gibi açıklamaları çelişkilerle dolu. Başbuğ konuştukça batıyor. Başbuğ'un bu tutarsız tatmin etmeye açıklamaları en son ses kaydı ile TSK'ya zarar verdiğine inanıyorum. Başbuğ'a, aklanmak paklanmak istiyorsa istifa gibi bir erdemli yolu telkin ve
tavsiye ederim.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMADI
Emekli Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları: TSK bünyesinde Genelkurmay izni dışında hiçbir gelişme yaşanmaz. Ancak bu durumu açıkça savunamayacakları için bunları yalanlama ve birilerine mal etme yoluna gidilir. Ancak ses kaydından sonra mızrak çuvala sığmadı. Genelkurmay'a ait olduğu hiç şüphe götürmeyen ses kaydıyla gerçek bir daha ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanı'nın daha önce demokrasi vurgusu yaptığı konuşmalarıyla ses kaydındaki konuşmalar karşılaştırıldığında ortada açık bir çelişki olduğu görülüyor. Bunlar gizlenemeyen bir gerçek. Başbuğ demokrat bir kimlik ortaya koymaya çalıştı ancak tutmadı. Bu aşamadan sonra Genelkurmay'ın yapacağı en doğru şey istifadır. Son konuşmasıyla kendisini inkâr etti. Devlet adamı yalan söyleyemez, eğer bunu yapan Genelkurmay ise bunun izahı olamaz. ZAMAN