Emekli
Albay Avukat Türemen '
Balyoz' kod adlı
darbe planı davasının 102 sanığı hakkında
İstanbul 10.
Ceza Mahkemesi'nin verdiği yakalama emrine rağmen sanıkların adliyeye gelmemesi ile ilgili, yakalama emri verilen kişilerin
kanun gereği yakalandıkları yerde adli kolluklar tarafından adliyeye getirilmeleri gerektiğini söyledi.
Emekli Albay Türemen, daha önce tutuklanıp bırakılmış kişilerin savcının itirazı üzerine yakalama emriyle gözaltına alınmak zorunda olduklarına dikkat çekerek, bu yakalama emrine herkesin uymak zorunda olduğunun altını çizdi. Kişilerin ya kendilerinin gelip adli kolluğa veya
mahkemelere teslim olmaları gerektiğini veya görüldükleri yerde adli kolluk tarafından yakalanarak mahkeme huzuruna çıkarılmaları gerektiğini ifade etti. 'Kanun böyle emrediyor' diyen Türemen buna herkesin uymak zorunda olduğuna dikkat çekti ve kanuna uymayacak istisna kimsenin olmadığını söyledi.
Yakalama emri çıkartılan kişilerin kanun gereği yakalandıkları yerde adli kolluklar tarafından adliyeye getirilmeleri gerektiğine işaret eden Türemen, mahkeme kararına uymamanın düşünülemeyeceğini belirtti.
Mahkeme kararına uymamanın, suçu itiyat haline getirenlere mahsus bir davranış olduğunu kaydeden Türemen,
toplumda önemli ve değerli hizmetlerde bulunan kişilerin mahkeme kararlarına karşı durmalarının kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi. Önemli görevlerde bulunan kişilerin bu tür tedbirler karşısında lakayt davranmalarının toplumda kaosa sebep olacağını ifade etti. Türemen sözlerine şöyle devam etti: "Bu konularda topluma örnek olmak zorundadırlar. Toplum bunu kınar. Kendi haline üzülür, kendi gereken neyse yerine getiriyor. Ama bazı kişilerin bundan muaf olması insanları üzer ve incitir. Kanuna uymayan kişiler bulundukları kurumların veya görevlerin itibarına zarar verir, toplum gözünde
küçük düşmüş olurlar."
"MAHKEME KARARINA UYMAMAK GİBİ LÜKSLERİ YOK"
Şimdiye kadar mahkeme kararlarına açıktan uymayan kimsenin olmadığını ileri süren Türemen, "Ama bazı mazeretlerle bunu geciktirenler var. Uymamak gibi bir lüksleri ve hakları yok. O zaman yargı, adli kolluk görevini yapmıyor demektir. Mahkeme karar vermiştir. Kişi ya gelip kendisi mahkeme huzurunda hesabını verecektir veya cebren yakalanarak hâkim huzuruna çıkarılacaktır. Varsa suçu cezasını alacaktır, yoksa alnı açık
beraat etmiş olarak halkın içinde şan ve şerefiyle dolaşacaktır." diye sözlerini tamamladı.