İşte bir Sezer analizi
Geçti, o devir...
İpin ucu kaçtığına göre, yerçekiminden kurtularak söyleyelim: Sezer hükümete hareket çekme uğruna kendi ismini bile veto edebilir!
Bu iş öyle bir hal aldı ki, AKP hükümeti
TRT Genel Müdürlüğü için Sezer'in oğlunun kararnamesini
Köşk'e gön
derse dahi veto yemekten kurtulamayacak.
Cumhurbaşkanı önümüzdeki mayıstan itibaren evine dönecek. Çok üzücü bir durum:
Vetosuz nasıl geçer bu hayat?
Asıl diyeceğim bu değil: Ya? Sezer'in üst düzey kamu yöneticilerinin Köşk'e gönderilen
tayin kararnamelerini imzalamadan önce olağandışı yöntemlerle
soruşturma yaptırıyor olması!
Sezer'in Hafiyesi Mahmut'luğunu geçen hafta
Hasan Celal Güzel yazdı: Cumhurbaşkanı, atanacak bürokratlar hakkında normal istihbari bilgilerin dışında çok özel bir araştırma yaptırıyormuş; birtakım kişiler söz konusu kamu yöneticilerinin evlerine gidip eşlerinin başı bağlı mı değil mi diye soruşturuyorlarmış…
TRT Genel Müdürlüğü kararnamesi geri çevrilen Ruhi Özbilgiç de Köşk'e Özel
İstihbaratçılar tarafından soruşturulanlar arasındaydı. Köşk Dedektifleri, Özbilgiç'in kapıcısı İdris Çiftçi'ye gelerek Ruhi Bey ve ailesi hakkında bilgi almışlardı. "Eşinin başörtüsü yok" şahadetine rağmen "başka bir açığı!" yakalanmış olmalı ki Ruhi Bey veto edilmekten kurtulamamıştı…
Haliyle, "Sezer Köşk'te özel istihbarat servisi mi kurdu?" diye soranlar oldu…
Köşk Dedektifleri'nin yöntemi 28
Şubat'ta sayısız kişiyi fişleyen Batı Çalışma Grubu'nunkine ne kadar da benziyor değil mi?
Bugün 28 Şubat Cuntası tükenmiş durumda. Zamanında
Hasan Celal Güzel'in şemasını yayınladığı bu cuntanın bitik kalıntıları eski alışkanlıkları olan "Dindar İnsan Avı"nı bu defa da Köşk için sahneye koymuş olmasınlar?
28 Şubat Özlemcileri'ne bir başka örnek de Kışla Yazarları! Bunlardan ismi ile müsemma olanı yine
darbe tehdidi savurdu; hükümete 27
Mayıs Altından Sopa gösteriverdi…
"Daha önce işbaşında olan ve Meclis'te çoğunluğu ellerinde bulunduran başbakanlardan AKP'nin ders alıp almadığını, ders almamaları halinde ülkeyi ne hale getireceklerini hep birlikte göreceğiz" diyor, zatı-darbecileri…
"
27 Mayıs darbesine doğru gid
erken tırmanan gerilimi durdurmanın tek yolu erken
seçime gitmekti, ancak
Menderes-Bayar çifti bu önerileri reddetti, asker de yönetime el koydu" diye de ekliyor…
Kışlayazarı'nın milli sporudur, kamuoyunu darbe ile korkutmak! Ne erken seçim olacak, ne de darbe; o
vakit Kışlayazarı ne yazacak acaba, merak ediyorum…
27 Mayıs öncesindeki erken seçim talebi bugünkünden farklı bir konuydu, ayrıca: Erken seçimi engelleyen de yıllardır söylenip durduğu gibi Menderes değil, Bayar'dı!
27 Mayıs safkan ABD yapımıydı: Dışarıdakiler ile içerideki adamları, Menderes'i katletmeyi kafalarına koymuşlardı! Yani, darbe filminin senaryosunda "erken seçim" falan yoktu, "erken seçim olsaydı, bunlar olmazdı" numarası vardı!
Final: 28 Şubat'vari fişlemeler; 28 Şubat'a özenen darbe korkutmaları; hepsinin üstüne, tepeden tırnağa yalan olduğu ortaya çıkarılan en az 28 Şubat'taki "Ürperten
İrtica Yemini" yayınları kadar sahte "
Tesettür Faciası" manşetleri…
Bilumum insan avı/
psikolojik harekat numaralarının devri geçti, artık: 28 Şubat'çılar ve mekanizmaları
tasfiye edildi!
Tamer Korkmaz - Zaman