Görebildiğim kadarıyla
gazozlara
alkol karışımı konusundaki yorumlar henüz son noktaya ulaşmış değildir. Değişik açılardan yorumlar sürüyor, (içinde alkol oluşup oluşmadığı, dışarıdan katılan alkolün karıştığını
haram hale getirip getirmediği...) konularında farklı görüşler ileri sürülüyor. Muhtemelen ileride
kimya uzmanları ile Diyanet'in sorumlu heyeti konuyu birlikte inceleyerek görüş birliğine varacaklar, son sözü de ondan sonra birlikte söyleyebileceklerdir.
Şu andaki farklı görüşleri şöyle özetlemek mümkündür:
***
A- Tedbirli olmayı isteyen görüşe göre, dışarıdan karıştığı ya da içinde oluştuğu söylenen alkolle haram hale geldiği söylenen gazlı içeceklerde haramlık durumu kesinleşmemiş olsa da, şüpheden hali değildir. Şüpheli şeylerden uzak kalmakta ise isabet vardır. Öyle ise bu
şüpheli içeceklerden uzak durmalı, zaten pek de sıhhi sayılmayan menşei şaibeli meşrubatı
tercihe ihtiyaç duymamalıdır.
***
B- İkinci görüşe göre ise, bazı gazlı içeceklere dışarıdan alkol karıştırılmakta, karıştırılan bu alkol de karıştığı içeceğin içinde istihaleye uğramayıp alkol özelliğini korumakta, böylece karıştığı içeceği haram hale getirmektedir. Bu sebeple dışarıdan alkol karıştırılmış içecekler
helallık vasfını yitirmekte, bunlara helal anlayışıyla bakmak zorlaşmaktadır.
***
C- Üçüncü bakışa göre, şüpheyle haramlık sabit olmaz. Haramlığın sabit olması için kesin
delile ihtiyaç vardır. Bu sebeple,
temiz bir içeceğin içine karışan alkol, karıştığı temiz içeceğin tadında, kokusunda, renginde kendini belli ediyorsa, haramlığına ait delil var demektir. Bu meşrubat içilmez.
Ancak tadında, kokusunda, renginde kendini belli edemiyorsa, karıştığı helal içeceğin içinde istihaleye uğrayıp haram özelliğini kaybetmiş, helal çoğunluğun cinsine dönüşmüş demektir. İçeni de
sarhoş etmeyen böyle işaretsiz meşrubata haramlık hükmü verilemez.
Sıhhatli fıkıh kitaplarına dayandırılan bu görüşün şöyle özetlendiğini de görmekteyiz:
"… Kefir, boza, gazoz ve kolalarda, çoğunun içilmesi durumunda sarhoş etme özelliği/etkisi yoktur!. Bunlarda temiz olan su çok, içinde oluşan veya aromasını eritmek için kullanılan etil alkol azdır, bunların içinde alkolün rengi, tadı ve kokusu yoktur. Bunlara haram diyenler helal olan bir şeye haram demiş olurlar ki, bunun da büyük sorumluluğu vardır!."
***
Fıkıh kitaplarına dayandırılarak ifade edilen bu bakışa göre, bir içecek, içenleri sarhoş etmiyorsa, ayrıca dille tadında, burunla kokusunda, gözle renginde alkol belirtisinden bir tanesi de tespit edilemiyorsa haram demek için delil mevcut değildir. Bunları içmek haramdır, denmemelidir.
Sonuç olarak şöyle denebilir: Durumu şüpheli sayıp da uzak kalmayı tercih edenler için bir sorun yoktur.
Ancak şüpheyle haramlık sabit olmaz diyenler ise kuvvetli gördükleri görüşü tercih edecekler, belki de fıkıh kitaplarına dayandırılan hükme ilgi duyarak, tercihlerini öne çıkaracaklardır.
Demek ki mesele, kimya uzmanları ile Diyanet sorumlularının yapacakları ortak çalışma sonunda verecekleri kararla netleşecektir. Diyanet'teki sorumlu heyetin vereceği böyle ortak bir kararın ihtilafları ortadan kaldıracağını düşünmek doğru olsa gerektir.
Ahmed Şahin - Zaman