Siirt'te 28 Ekim 2007 tarihinde PKK'lı teröristlerin tuzakladığı mayının patlaması sonucu gözleri ve ellerini kaybeden Gazi Jandarma Binbaşı Mehmet Bedri Aluçlu, "Bizim yaptığımız bir şey yok, asıl işi yapanlar şehitler. Biz sadece gittik, geldik o kadar. Bizim sadece kolumuz, bacağımız kopmuş ama öbürleri şehit oldular; öldüler. Bizim kaybımız bir şey değil. Allah onların ailelerine sabır versin, bize değil" dedi.
Genelkurmay Başkanlığı 19 Eylül Gaziler Günü nedeniyle bu yıl ilk kez yurdun dört bir yanından davet edilen ve aralarında askerin yanı sıra polis, köy korucusu ve hemşire olmak üzere 22 gazi ve ailesini Ankara'da misafir edecek. 18- 20 Eylül 2014 tarihleri arasındaki etkinliğe davet edilen gazilerin en yaşlısı 83, en genci 28 yaşında.
Gaziler Günü dolayısıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in özel davetiyesini Ankara'da yaşayan gazilere Ankara Merkez Komutanı Tuğgeneral Nevzat Büyükceran ve eşi Necla Büyükceran evlerinde ziyaret ederek iletti.
Siirt'te terör örgütünün kurduğu mayının patlaması sonucu gözleri ve ellerini kaybeden Gazi Jandarma Binbaşı Mehmet Bedri Aluçlu ve eşi İclal Aluçlu, çocukları 10 yaşındaki Hakan ve 4 yaşındaki Okan Aluçlu, Tuğgeneral Büyükcercan ve eşi Necla Büyükceran'ı kapıda karşıladı.
ALUÇLU, İLK KEZ 2009 DA DİKKATLERİ ÇEKMİŞTİ
Gazi Binbaşı Aluçlu, 16 Kasım 2009 tarihinde, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) bünyesinde öğrenci grup komutanlığı iken, önceki yıl Alay seviyesine yükseltilen Öğrenci Alayı'na Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı törenle sancak verilmesi törenine katılarak burada dikkatleri çekmişti.
ANKARA MERKEZ KOMUTANI DAVETİYEYİ İLETTİ
Ankara Merkez Komutanı Tuğgeneral Büyükceran, Gazi Binbaşı Aluçlu'ya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenecek programla ilgili özel davetiyesini iletti. Davetiyesini alan Gazi Binbaşı Mehmet Bedri Aluçlu, Tuğgeneral Büyükceran'a, "Bizim yaptığımız bir şey yok, biz sadece bulunduk, asıl işi yapan şehitler, biz sadece gittik geldik o kadar yani. Bize komutanımız davetiye getirmiş lütfetmiş; Genelkurmay Başkanımızda yollamış lütfetmişler, o bizim hakkımız değil. Bizim sadece kolumuz, bacağımız kopmuş ama öbürleri şehit oldular, öldüler; bu insanlardan çok gördük. Bizim kaybımız bir şey değil. Allah onların ailelerine sabır versin, bize değil" diye konuştu.
ELLLERİ VE GÖZLERİNİ KAYBETTİĞİ ANI İLK KEZ ANLATTI
Siirt'te 28 Ekim 2007 tarihinde terör örgütünün kurduğu mayının patlaması sonucu gözleri ve ellerini kaybeden Gazi Jandarma Binbaşı Mehmet Bedri Aluçlu, olay anını ilk kez şöyle açıkladı:
"Çatışmaya girdik, 7 kişi öldü, 3-4 kişi de sağ ele geçti. Sağ ele geçirdiğimiz çocuklardan birisi bölgeye mayın döşediklerini belirtti ve yer göstermeye gittiğimizde mayınlardan biri hariç diğerlerini buldu. Olaydan 52 gün sonra tekrar olay yerine gittik ve çocuk mayınının yerini buldu ve gösterdi. Ben fünyeyi sökerken statik elektrik nedeniyle mayın patladı. Ben dokunduğum anda kaldırdı beni. 46 gün yoğun bakımda kaldım. Benim vücudumu epey bir tamir ettiler, benim kafatasımın büyük bir bölümü suntadır, tahtadandır. Yüzümü epey bir düzeltirler, göz kapaklarımı temizlediler. En son bu kadar oldu işte. Ben arkadaşları kayaların arasına geçirmiştim, başka kimseye bir şey olmadı. Ben patlayıcı eğitimi aldığım için orada olabilecekleri biliyordum. Sadece yaralanan ben oldum. Allah'tan başka kimse yaralanmadı. Normalde biliyorsunuz bu işleri bir uzman çavuş, bir er, bir astsubay yapabilir. O zaman bir bölük komutanı olarak kahrolurdum, Allah'tan bana oldu. Sonuçta herkes kaderini yaşar, bizde kaderimizi yaşıyoruz. Benim bir sıkıntım yok. Ben evliyim, çocuklarımla yaşıyorum. Bir derdim tasam yok. Dediğim gibi birçok insan öldü, ölüyor, hala ölüyor. Asıl acı onların ailelerine düşüyor, bize değil. Olayı bu kadar rahat olarak anlatmam garibinize gidebilir, ama sonuç olarak biz çok ölüm gördük. Ben uçtuğum zaman eşimde Pervari'de evdeydi. Benimle birlikte onu ve çocuğumu da helikoptere getirdiler. Ben uçtuktan sonra off'tum yani şok haldeydim. GATA'da 46 gün sonra gözümü açtım. Mesele şu; resmi ortamdan baktığın zaman bizim oradaki birliğimizin 5'i biri şehit, 4'te biri gazi oldu. Hoş bir rakam değil yani. Herkes bir şekilde yaşıyor hayatını. Türkiye değişik bir ülke olduğu için sokakta yürürken de ölebilirsiniz, illaki dağda olmanıza gerek yok."
Gazi Binbaşı Aluçlu, devletin gazi subaylar için 10 yıllığına tanıdığı haktan yararlanarak evi olmadığı için kirada oturduğunu da sözlerine ekleyerek, "Devletimizin verdiği haktan yararlanarak 2 yıldır kiram ödeniyor, 8 yılımız daha var. Gazilere böyle bir kıyağı var devletin. Onun dışında fazla bir kıyağı yok. Ben subay olduğum için yararlanabiliyoruz sıkıntım yok ancak gazi erlerin durumu bu anlamda kötü" diye konuştu.
KIBRIS GAZİSİ HEMŞİRE
Ankara Merkez Komutanı Tuğgeneral Nevzat Büyükceran ve eşi Necla Büyükceran daha sonra Kıbrıs Barış Harekatı'na hemşire olarak katılan TSK Hemşire 77 yaşındaki Gülten Tosun'u evinde ziyaret ederek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel'in Gaziler Günü davetiyesini evinde ziyaret ederek iletti.
Tuğgeneral Büyükceran ve eşi Necla Büyükceran, kendilerini kapıda karşılayan Gazi Hemşire Gülten Tosun'un elini öptü. Misafirlerine ikramda bulunan Tosun'a Tuğgeneral Büyükceran'ın eşi Necla Büyükceran da yardım etti.
Genelkurmay Başkanının kendisini Gaziler Günü'ne davet etmesinden dolayı çok gurur duyduğunu belirten Tosun, Kıbrıs Barış Harekatı'nda yaşanılanların anlatmasının çok zor olduğunu söyleyerek, "Gittik, yaşadık, geldik" dedi.
Kıbrıs'a Kasım Paşa Devlet Hastanesi'nden 4 hemşire gittiklerini belirten Tosun, "Biri benim Gülten Tosun, diğerleri Zeynep Süngü, İffet Senkıl ve Aysel Ekren. Ben bu arkadaşlarımla görüşüyorum ama diğer kara kuvvetlerinden gelen hemşirelerle irtibatım yok. Nerede olduklarını bilmiyorum. Milli Savunma Bakanlığı'nda bunların adresleri vardır iletebilirseniz, yaşayıp yaşamadıklarını öğrenirsem çok mutlu olurum" dedi. Tuğgeneral Büyükceran ise, o dönemde görev alan hemşirelerle ilgili bilgileri araştırıp kendilerine ileteceklerini söyledi.
Ertuğrul Çıkartma Gemisi'nde görev yaptığını belirten Gazi Hemşire Tosun, "Gemide 2 katlı olan ranzaların boyunu 4 kata çıkartmıştık yer kazanmak için. Gelen yaralıları buralara yatırıp tedavi ediyorduk. Hatta yer kalmadığı için geminin içinde sedyelere koridorlara yatırmıştık yaralıları. Çünkü bir gelişte 150 ila 200 yaralı geliyordu" dedi.
Tosun, kendisine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel'in davetiyesini ve hediyesini ileten Büyükceran çiftini ısrar ederek araçlarına kadar uğurladı.
DHA