Özkök tercihini ‘arya’lardan, Dumanlı türkü ve
şarkılardan, Barlas Türk sanat müziğinden, Hızlan klasik
müzikten,
Murat Bardakçı ise tasavvuf müziğinden yana kullanmış.
Ülkemizde pek çok insanı peşinden sürükleyen, yazılarıyla
ülke gündemine ve siyasete yön veren gazetelerin yayın yönetmenleri ve köşe yazarları, müzik arenasında da
tatlı bir rekabete tutuşacak. Evet yanlış okumadınız artık yazarların da bir
albümü olacak. Ama onlar kendileri çalıp kendileri söylemeyecek. Sadece sevdikleri şarkılar bir albümde toplayanacak. Bu ilginç projenin mimarı ise müzik direktörü ve
sanatçı Ercan Saatçi.
Yazarların arta kalan zamanlarında ruhlarını hangi müziklerle dinlendirdiğini merak eden sanatçı, proje
teklifini yazarlara ilettiğinde herkesi heyecanlandırmış. Albümlenecek yazarlar;
Ertuğrul Özkök,
Ekrem Dumanlı, Mehmet Y. Yılmaz, Sedat
Ergin,
Hıncal Uluç, Ayşe Arman,
Can Dündar, Bekir
Coşkun,
Mehmet Barlas, Murat Bardakçı, Doğan Hızlan, Selahattin Duman ve
Ali Kırca… Türk basınının önde gelen bu isimlerine ait albümlerden ilki tabii ki Saatçi'nin kayınpederi olan
Ertuğrul Özkök'ün seçtiği şarkılara hazırlanıyor. Kapaklarına her yazarın kendi fotoğrafının yerleştirileceği ve “Arta Kalan Zaman” ismi verilen albümlere hangi yazarın hangi şarkıyı alıp koyacağı büyük merak konusu. Usta yazarlar
gençliklerinden bugüne hangi şarkılardan etkilenmişler ve o şarkılarla ilgili hangi anılara sahipler? Büyük ilgi uyandıracağı tahmin edilen albümler öyle görünüyor ki diğer yazarları kıskandıracak.
Böyle bir projeye imza atmak nereden aklınıza geldi. Ertuğrul Bey'in damadı olmanızın etkisi var mı?
Türkiye'de pek çok okuru peşinden sürükleyen yazarlar var. Yazılarıyla hakikaten ciddi yönlendirmeler yapabiliyorlar. Bu tür yazarların sosyal hayatlarında müzikle ilgili bağları da var. Bunu zaman zaman yazılarında okuyordum, bazı yazarların da bizzat müzikle ilgilerini biliyordum. Sektörde de farklı bir şeyler yapmak istiyordum. Derken yazarlar çıktı karşıma.
Yazarları neye göre seçtiniz?
Gazetelere göre yazar seçmedim. Sadece müzikle ilgileri olduğunu bildiğim gazetecilere teklif götürdüm. Çok heyecanlandılar. Böyle bir teklif ruhlarını da okşadı. Çünkü yazar olarak çok ciddi misyonları ve sorumlulukları var. Bu, biraz nefes aldıran bir proje.
Bu sürede hangi yazarın ne tür müzikle ilgilendiğini keşfettiniz?
Kimlerle çalışacağımızı belirlerken müzik tandansı olan kişilerle daha çok irtibata geçtik. Mesela Mehmet Barlas,
Türk musikisi üzerinde çok ciddi bir birikim sahibi, Ertuğrul Özkök müziği takip eden ve
pazar yazılarında zaman zaman değinen iyi bir müzik dinleyicisi.
Sedat Ergin çok yetenekli bir müzisyen ve iyi bir cazcı. Doğan Hızlan keza klasiklerde öyle. Murat Bardakçı iyi bir yaylı tambur üstadı. Can Dündar belgesellerde kullandığı müzikleri çok iyi seçer.
Kim hangi şarkıyı seçti?
Burada önemli olan seçilen şarkıların yazarların hayatında bir manası olması. Mesela Ertuğrul Özkök, gençlik filmlerinde seyredip beğendiği aryaları seçti ve şarkının onunla bağlantısını yazdı.
Bekir Coşkun ‘Şu gönlüm yırtılıp baksan dikenler aynı güldendir’i seçmiş. Can Dündar, Bülent Ortaçgil'den
Yağmur, Orhan Atasoy'dan Gemiler, Sezen Aksu'dan Kavaklar'ı beğenmiş. Mehmet Barlas, Türk müziği seviyor. Doğan Bey klasiklerden seçmiş... Herkes hayatıyla bağı olan şarkıları seçmiş.
İlk albüm kime hazırlanıyor, ne zaman çıkacak?
Ertuğrul Bey'inki bitti. Sanırım
Ramazan sonu çıkacak. Aryaları seçti. Dünyaca ünlü
Maria Kalas'ın Lovely'sini, Biset'in İnci Avcıları'nı, Giovanni'nin ‘O mio bobina kayo'sunu, Bach'ın Hendel'ini seçmiş. Genelde sinema filmlerindeki saundtrack müziklerden koymuş albüme.
Sizce yazarların fikirleri kadar dinledikleri şarkılar da ses getirecek mi?
Bunu bilemiyorum. Ama bizim
tiraj kaygımız yok. Bu çok önemli bir hatıra diye düşünüyorum. Kütüphaneye konulması gereken bir şey, çünkü yazarların şarkıyla ilgili düşünceleri de yer alacak albümde. O yazarların fanatiği olan okurları zaten alacaklardır bu albümü.
Siyasi gündemin yoğunluğundan dolayı son dönemde yazarlar arasında birtakım gerginlikler yaşandı. Bu proje o gerginliği yatıştırır mı, yoksa körükler mi?
Bu gerginliklerin aktörleri bir projenin içinde buluşuyorlar. Birbirlerine belki de hakarete varan yazılar yazan yazarlar da var, ama müzik onların birleştirici unsuru olacak. Zaman olursa hepsini bir yemekte bir araya getireceğim.
Müzik sektörüne nasıl bir katkı sağlayacak bu proje?
İnsanlar hep aynı şeyleri dinlemekten, aynı kişilerin kıyafetlerini ve vücutlarını görmekten sıkıldı. 10 yıl sonra bugün gündemde olan hiç kimseyi ekranlarda göremeyeceksiniz. Ben bir müzik adamıyım ve bu işi iyi biliyorum. Dolayısıyla sektörü daha canlı, daha çeşitli hale getirebilmek için bu projeyi yaptım. Bu bir renktir. Duyanların da hoşuna gidiyor.
Hangi yazar hangi albümle çıkacak
Ekrem Dumanlı: Sevdiği şarkı ve türküler
Ertuğrul Özkök: Arya
Bekir Coşkun: Türk
halk müziği
Mehmet Barlas: Türk sanat müziği
Sedat Ergin: Caz
Murat Bardakçı: Türk tasavvuf müziği
Ali Kırca: Sevdiği şarkılar
Doğan Hızlan: Klasik
Can Dündar: Sevdiği
Türkçe şarkılar
Ayşe Arman: Sevdiği pop şarkılar
Selahattin Duman: Sevdiği şarkılar
Hıncal Uluç: Sevdiği şarkılar
Mehmet Y. Yılmaz: Sevdiği şarkılar
40 yaş şarkılarını kayınvalidem için seslendireceğim
Allah nasip ederse seneye 40 yaşında olacağım ve kendi 40 şarkımı piyasaya çıkaracağım. Birçok insanın bilmediği ama bana ait olan şarkılardan oluşan bir albüm. Mesela
Gülben Ergen, Kurşini; Ferhat Göçer, Yastayım diye bir şarkı söyledi. Bu şarkılar benimdir ama kimse bilmez. Sözlerini ve bestesini yaptığım şarkılardan 40 şarkılık bir albüm yapacağım. Aslında kayınvalideme verdiğim söz yüzünden çıkarıyorum. Çok ısrar etti. İddialı bir albüm değil. TV'lere çıkmayacağım, reklam yapmayacağım; ama 40 yaş şarkılarını seslendireceğim.
***
Film müzikleri yapıyorum
Şu anda Kutsal Damacana isimli filmin müziklerini yapıyorum.
Şafak Sezer başrolde oynuyor. Yönetmenliğini Kamil Aydın yapıyor. Komik bir film. Gülmekten müziğini yapamıyorum. Tam Türk işi bir film, ama tutacağına inanıyorum. Ramazan sonrası girecek. Bu, hep yapmak istediğim bir şeydi.
***
Bu projeyle müziğe entelektüel camianın katkısı olacak
Sektöre tepeden baktığınız zaman batmış durumda. Sektörün niteliği açısından bakarsanız müzikal kriterler yerini başka kriterlere bıraktı. Dolayısıyla hem dinleyiciye hem sektöre biraz daha farklı bir açıdan bakmak lazım. Entelektüel bir camianın işe katkısı olarak düşünülebilir bu proje. Bizim milyonlar satalım iddiamız yok. Bu bir proje, ben prodüktör olarak hep bu tür işler yapmaya gayret ediyorum. 50-100 tane sanatçısı olan ve onlarla polemik yaratarak birbirine düşürecek bir şeyimiz yok Allah'a
şükür.
ZAMAN/CUMAERTESİ