Midyat Cezaevi'nde çalışan bir gardiyanın
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiği mektupta,
davanın
tanıklarından Mehmet Nuri Binzet'in uğradığı
baskılar anlatılıyor. Binzet'in ifadesini değiştirmesi için neler yapıldığı, ayrıntılarıyla dile getiriliyor. Mektubuna,
Mardin-Midyat Cezaevi'nde çalıştığını belirterek başlayan gardiyan, savcıya şu bilgileri veriyor: "Sizin çalışmalarınızın
altını oymak için bazı kirli oyunlar oynanıyor.
Cemal Temizöz Albay'ı cezaevinden çıkarmak için Midyat Cezaevi'nde yatan Mehmet Nuri Binzet'e ifadesini değiştirmesi için değişik tekliflerde bulunuluyor."
Tanıklara yönelik baskılar bilirkişi raporlarında da yer alıyor. Tanıklardan Mehmet Nuri Binzet'in beyanını değiştirmesine karşılık olarak rüşvet teklifinde bulunulup tehdit edildiğine ilişkin raporlar dava
dosyasına eklenmişti. Alınan bilgilere göre Binzet'in 30 Haziran 2009'da
Abdulhamit isimli bir şahısla yaptığı görüşme söz konusu tehdidi açık bir şekilde ortaya koyuyor. Binzet, telefondaki şahsa, "Git evinde otur onlara de ki onlardan korkmuyorum. Ellerinden ne geliyorsa yapsınlar." diyor.
A
lbay
Cemal Temizöz ve korucubaşı Kamil Atağ'ın
tutuklu yargılandığı davada tanıklar, aldıkları tehditler doğrultusunda ifadelerini bir bir geri çekiyor. Dosya kapsamında ifade veren iki
gizli tanık da daha sonra kimliklerini açıklayarak ifadelerini geri aldıklarını söyledi. Her iki tanık da
duruşma salonundaki
savunmalarında daha önceki ifadeleri savcının tehdit ve baskıları sonucunda verdikleri, içeriğini bilmedikleri evraklara
imza attıklarını iddia etti. Ancak alınan bilgilere göre tanıkların bu iddiaları gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü her iki gizli tanığın verdiği ifadelerin görüntü ve
ses kayıtları bulunuyor. Hukukçulardan alınan bilgilere göre gizli tanıkların kimliklerini duruşma salonunda açıklayıp, ifadelerini geri aldıklarını söylemeleri de bir anlam ifade etmiyor. Çünkü kanuna göre gizli tanıkların özel oturumda kapalı olarak
mahkeme heyeti tarafından dinlenmeleri gerekiyor. Gizli tanıklar, mevcut dosya kapsamında suçladıkları diğer
sanıklarla birlikte yargılandıkları için, uğradıkları baskı ve tehditlerden dolayı ifadelerini geri almak zorunda kalabilir.
USUL HATASI YAPILIYOR
Diyarbakır'da görülen davada gizli tanıkların durumu, tanık koruma programındaki tüm aksaklık ve çarpıklığı gözler önüne seriyor. Tanıkların korunmasına ilişkin hiçbir işlem yapılmış değil. Her iki gizli tanık da aynı zamanda sanık durumunda. Üstelik, dosya kapsamındaki her iki gizli tanık, diğer sanıklarla birlikte aynı araçla duruşmalara getirilip götürülüyor. Duruşmada diğer sanıklarla yan yana oturtuluyor. Savunmalarını diğer sanıklarla yapıyor. Gizli tanıkların avukatları ile diğer sanıkların avukatları da aynı isimler. Önceki günkü duruşmada savunma veren
PKK itirafçısı
Fırat Altın kod isimli Abdülhakim
Güven, kendilerinin korunmasına ilişkin
savcılık kaynaklarınca verilen hiçbir sözün tutulmadığından şikâyet etti.
AÇIK TANIK, BAŞKA CEZAEVİNE NAKLEDİLDİ
Davanın açık tanığı Mehmet Nuri Binzet ise başka bir suçtan hükümlü yattığı Midyat Cezaevi'nden savcılığa ifadelerini geri aldığına dair dilekçe verdi. Ancak tanık Biznet, ağustos ayında avukatları aracılığıyla gönderdiği yazılı açıklamada söz konusu dilekçenin kendisine zorla imzalatıldığını ve ifadelerini geri almadığını açıkladı. Bu açıklamadan sonra ilginç bir olay yaşandı. Tanık Mehmet Nuri Binzet, bu açıklamasından kısa süre sonra
Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi'ne nakledildi.
TEHDİT TELEFONLARI DAVA DOSYASINDA
Bu arada, tanıklara yönelik baskılar bilirkişi raporu ile de tescillendi. Mehmet Nuri Binzet'in beyanını değiştirmesine karşılık olarak rüşvet teklifinde bulunulup tehdit edildiğine ilişkin ses kayıtları ve bilirkişi raporu üç gün önceki duruşmada savcının talebi üzerine dava dosyasına eklendi. Buna göre, Tanık Binzet'in 30 Haziran 2009 yılında Abdulhamit isimli bir kişi ile yaptığı görüşmede, şahsa "Git evinde otur, onlara de ki, onlardan korkmuyorum, ellerinden ne geliyorsa yapsınlar.'' dediği belirtiliyor. Binzet'in Midyat Cezaevi'nde kendisini ziyarete gelen Nihat adlı bir kişiyle yaptığı görüşme tutanaklarında ise 30 bin TL karşılığında ifadelerini geri çekeceğini anlattığı ifade ediliyor.