Adana Şehit Aileleri Malulleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri, Büyükşehir Belediyesi önünde artan terör olaylarını protesto etti. Burada basın açıklaması yapan Gazi Astsubay Murat Caner, terör faaliyetlerinin başta şehit aileleri ve gazileri olmak üzere Türk milletinin yüreğini derinden yaraladığını söyledi. Her şehit haberinde tekrar aynı acıyı yaşadıklarını belirten Caner, şehit sayısının artmasından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a girmesinin söz konusu edildiğini hatırlattı. Caner, "Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi tek başına çözüm olmaz. Çünkü Türkiye daha önce defalarca Kuzey Irak'a girdi ancak PKK hala ayakta. Terör bir türlü bitmedi. Ben Kuzey Irak operasyonunda gazi oldum. Tekerlekli sandalyeye mahkum oldum" diye konuştu. Türkiye'nin önce kendi evinin önündeki pisliği temizlemesi gerektiğini söyleyen Caner, "Teröristler karakola kadar hatta karakolun içine kadar gelerek askerlerimizi şehit ediyor. Türkiye'nin başkenti Ankara'da bomba patlatıyor. Önce kendi içimizi temizlemeliyiz. Bugün Kuzey Irak'a girmek çok tehlikelidir. Çünkü oradaki köyler tamamen boşaltıldı. Bütün arazi mayın tarlasına döndü. Oraya girdiğimiz anda şehit sayımız 4 katına çıkar. Kuzey Irak'a girmek çözüm değil. Çözüm içimizde" dedi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bir uzvunu vatan için feda etmenin şeref olduğunu ifade eden Caner, asıl olanın vatanın birlik ve beraberliği olduğunu kaydetti. Türkiye'nin; asıl amacı kargaşaya ve moral bozukluğuna yol açmak olan terör örgütüne izin vermemesi gerektiğini ifade eden Caner, şunları söyledi: "Son zamanlarda oynanan kirli oyunlar bunu hedeflemektedir. Birçok kuruluş ve kişi bize 'terör neden bitmiyor? Neden zengin ya da yüksek makam sahiplerinin çocukları Doğu'da askerlik yapmıyor? Neden terör 25 yıldır artarak devam ediyor? Neden Apo asılmıyor? Bunların sorumlusu kim? Neden on binler Türk bayrağını alarak Anıtkabir'e kadar yürümüyor?' gibi onlarca soru soruyor. Biz 25 yıldır bitmeyen terör belasından dolayı devletin herhangi bir kurumunu sorgulayalım istemiyoruz. Ancak kamuoyundan isteğimiz şudur. PKK destekçisi Barzani'nin söylemleriyle tahrike gelinmemelidir. Türkiye'de bulunan Barzani ve tespit edilen PKK destekçisi sermayelerine el konulup sınır dışı edilmelidir. Bilinçli veya yanlış söylemlerle Anayasal kurumlarımızın birbirini suçlaması çok yanlıştır. Bu demeçler kutuplaşmaya neden olur. Teröristlerle mücadele için profesyonel birlikler oluşturulmalıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi sürgün yeri olmaktan çıkıp en iyi asker ve memurların gittiği yer olmalıdır. Bölgeye işadamlarının yatırım yapması gerekir".