Tatil için gittiği
Paris'te havaalanı polisi tarafından pasaportuna el konulup, gözaltına alınan Rumeysa
Marmara, "Artık havaalanı ve
uçak lafı duymak istemiyorum." dedi. Baba
Tuncel Marmara ise olayla ilgili
Dışişleri Bakanlığı'na şikayette bulunacak.
Paris'teki havaalanında pasaportuna 'sahte' olduğu gerekçesiyle el konuldu, 20 saat nezarette tutuldu ve apar topar Türkiye'ye gönderildi. Rumeysa Marmara, İstanbul'da da sürprizle karşılaştı. Paris'ten pasaportsuz geldiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Tatili kâbusa dönen
genç kız, artık havaalanı lafını duymak istemiyor.
Genç kızın yaşadığı olay, başrolünde Tom Hanks'in oynadığı Terminal filmini akıllara getirdi. Steven Spielberg'in yönetmenliğini üstlendiği filmde Viktor Navorsky (Tom Hanks), ülkesindeki
iç savaş sonucu evsiz kalır. Yeni evine gitmek üzere New York'ta bir havaalanında beklerken, ülkesinde yönetimin değiştiği ve uluslararası alanda tanınırlığını kaybettiği haberini alır. ABD'nin ülkesini diplomatik olarak tanıyıncaya kadar havaalanından çıkışına
yasak konmuştur. İşi, pasaportu ve kimliği geçersiz hale gelen Viktor Navorsky, havaalanını kendisine yeni
yaşam alanı seçer.
Rumeysa Marmara da 27
Ekim 2005 tarihinde
Malatya Emniyet Müdürlüğü'nden aldığı B043684
seri No'lu pasaportu ile 17
Aralık 2006 tarihinde
Air France uçağı ile Paris'e akrabalarını ziyarete gitmiş. Ancak Paris Havaalanı'nda pasaport
kontrolü yapan güvenlik görevlileri Rumeysa'yı gözaltına almış. "Beni hepsi erkek ve çoğu zenci olan kişilerin tutulduğu bir nezarethaneye attılar. Eşyalarıma el koyup hepsini aradılar." diyen genç kız yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Daha sonra
Türkçe bilen bir tercüman geldi. Tercüman bana kimliğimin v
e pasaportumun sahte olduğu için gözaltına alındığımı söyledi." Malatya'daki ailenin, kızlarının pasaportunun sahte olmadığını ispat çabaları da bir sonuç vermemiş. Genç kız uçakla Türkiye'ye gönderilmiş. Rumeysa Marmara, eşyaları uçak görevlilerine teslim edildiği için pasaportuna el konulduğundan habersiz olarak geldiği ülkesinde ise ikinci bir şok yaşamış.
Pasaportu olmadığı için bu kez de
Atatürk Hava Limanı'nda gözaltına alınıp hava limanı dışında bir karakolda nezarete atılan Marmara, "Ben polislere bir gün önce buradan kendilerinin kontrol ettiği pasaport ile yurtdışına çıktığımı anlatmaya çalıştım.
Bilgisayar kayıtlarından benim doğru söylediğimi de anladılar. Ama bana iyi davranmadılar. Barodan istenilen
avukat gecikmeli olarak geldi ve ifadem alındıktan sonra serbest kaldım." şeklinde konuşuyor. İlk defa yurtdışına çıktığını ve tek başına gittiği için tedirgin olduğunu söyleyen Marmara, Paris'te yaşadığı olaydan sonra bir daha böyle bir şeye cesaret dahi edemeyeceğini anlatıyor. Baba Tuncel Marmara ise en çok Türkiye'de yaşananlara üzülüyor. Konuyu Dışişleri Bakanlığı'na da şikayet eden
baba Marmara, eşinin sağlığının bozulduğunu söylüyor. "Tam ülkemize döndü, sıkıntı bitti derken Türkiye'de de 7 saat nezarette tutulması bizi derinden yaraladı." diyen baba Marmara, "Hadi onların bize karşı tavrı belli, bir mağduriyet yaşayan kızım bizim
emniyet birimlerimizce teselli edileceğine aynı tavrı onların da sergilemesini kabul edemiyorum." diyerek tepkisini dile getiriyor. Öte yandan Malatya Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürü Hüseyin Kara, Rumeysa Marmara'nın Malatya Emniyet Müdürlüğü'nden aldığı pasaportun tamamen yasal bir pasaport olduğunu açıkladı.
Zaman