Prof. Lichtman, ABD’de başkanlığı Demokratlar’ın alacağını 2 buçuk yıl önce söylemişti. Geliştirdiği ‘istatistiksel
modelleme’ ile 1984’ten bu yana göreve gelen 6 başkanı önceden doğru tahmin etti. Ona göre formül,
Türkiye’ye de uygulanabilir.
Amerikalı bir tarihçinin, son yedi ABD başkanını kendi geliştirdiği istatistik formülüyle doğru tahmin ettiğini söylesek inanır mısınız? Hemen
cevap vermeyin, önce haberimizi okuyun.
Washington D.C’deki
Amerikan Üniversitesi’nde tarih
profesörü olarak görev yapan Allan J.Lichtman, 1984’ten beri tüm
başkanlık seçimlerini doğru tahmin etti. 2000’deki George
Bush-Al Gore mücadelesinin başa baş biteceğini seçimden iki yıl önce, Goerge W. Bush’un 2004’te yeniden kazanacağını bir yıl önce söyledi. 1992’de üç
adaylı ve karmaşık olan Bill
Clinton’ın zaferini de doğru tahmin etmişti. Prof. Lichtman son olarak, 4
Kasım’daki seçimi Demokratların kazanacağını
Barack Obama’nın adaylığını koymasından 2,5 yıl önce ifade etti.
Şubat 2006’da Foresight Dergisi’ne verdiği röportajda şöyle diyordu: “Demokratlar başkan adaylığı için
telefon rehberinden rastgele bir isim bile seçse seçimi kazanacaklar. Çünkü 2008 seçimleri de 1980 seçimlerine benzeyecek. 1980’de Başkan
Jimmy Carter, Ronald Reagan’a karşı kaybetmişti. O zaman da kötü bir ekonomi,
İran rehine krizi, Sovyetler’in
Afganistan’ı istilası ve olimpiyatların boykot edilmesi gibi dış
politikada sorunlar vardı. Bugün de, benzer şekilde kötü bir ekonomi,
dış politika sorunları ve bitmeyen savaşlar mevcut.”
Peki, kantitatif tarifçi Profesör Licthman, son yedi başkanlık seçiminde kazanan ismi nasıl bildi? Amerikan Üniversitesi’nde ‘ABD Başkanlık Seçimleri’ adlı dersler de veren Lichtman, bunun için ‘
Beyaz Saray’a
Anahtarlar’ adını verdiği bir modelleme kullanıyor. Lichtman, Rus sismolog Prof. Volodia Keilis-Borok’un deprem tahmini için kullandığı ‘istatistiksel örüntü tanımlama algoritması’nı ABD seçimlerine uyarlamış. Bu yöntem sayesinde başkan ve senatörleri önceden kestiriyor. 1860’tan beriki bütün seçimleri
analiz eden Lichtman, ilk tahminini 1981’de yapmış. Modeline dayanak gösterdiği teori ise şu: “Başkanlık seçim sonuçları büyük oranda Beyaz Saray’ı
kontrol eden partinin performansına bağlıdır. İktidardaki parti ya da
rakiplerinin yürüttüğü kampanyaların sonuç üzerinde etkisi yoktur.”
Bu teoriye göre geliştirdiği ‘13 anahtar’,
iktidardaki partinin gücünü, birliğini ve performansını ölçen ve teşhis etmeye yönelik önermelerden oluşuyor. Sadece 12. ve 13. anahtarlar rakip adayların kalitesiyle ilgili. Önermeler sadece ‘
evet’ ya da ‘hayır’ cevaplarına yönelik hazırlanıyor. 13 soruya verilen cevaplardan ‘evet’ler fazlaysa iktidar partisinin gücünü koruduğunu, beş veya daha az ‘hayır’ iktidarın devam edeceğini, altı veya daha fazla ‘hayır’ ise rakip partinin iktidara doğru yükseldiğini ortaya koyuyor. Diğer çoğu istatistiksel modellerin aksine, bu modelde
sandık sonuçları ile ilgilenilmiyor. Tahminler, iktidardaki partinin gücü ve seçim öncesi ülkenin genel durumuyla ilgili. Ayrıca Lichtman, seçmenlerin sadece ülkedeki
ekonomik duruma bakarak karar vermediğini, uluslararası ilişkiler, sosyal güvenlik gibi diğer konuları da değerlendirdiğini söylüyor. İşte ‘anahtar sorular’ bu değerlendirmeyi yansıtıyor.
Lichtman 4 Kasım’daki seçimde Cumhuriyetçilerin kaybedeceğini (Demokratların kazanacağını) yine bu 13 anahtar sorudan oluşturduğu modeline dayandırarak şöyle açıklamıştı: “2006’daki ara seçimleri kaybettiler (anahtar soru 1), yeni bir adayla seçime girdiler (anahtar soru 3), ekonomik
büyüme durdu (anahtar soru 5), uzun dönemli ekonomik büyüme sağlayamadılar (anahtar soru 6), dönemleri boyunca anlamlı politikaları yoktu (anahtar soru 7),
Irak savaşında başarısız oldular (anahtar soru 10), dış politikada da başarısızlar (anahtar soru 11) ve Cumhuriyetçilerin adayı McCain karizmatik değil (anahtar soru 12). Cumhuriyetçiler, en az yedi ‘hayır’a sahip olduklarından dolayı seçimi kaybedecek.” Modele göre altı “hayır” cevabı iktidarı koltuğundan ediyor.
‘YEDİ BAŞKANI DA ŞANS ESERİ BİLME İHTİMALİ BİNDE 8’
Anahtar modellemesinin detaylarını “Beyaz Saray’a Anahtarlar” (The Keys to the White House: 2008 Edition) adlı eserinde açıklayan, seçim boyunca CNN’de analiz yapan Allan J. Lichtman, sorularımızı şöyle cevapladı:
- Başkanları tahmin için kullandığınız istatistiksel yöntemin başarısızlık ihtimali nedir?
Kullandığımız örüntü tanıma yöntemi başarısızlık olasılığını gösteren bir istatistik üretmiyor. Ancak, bu metodoloji ardışık yedi başkanlık seçimini başarılı bir şekilde tahmin etti. Bu tür bir tahminler dizisinin şans ile belirlenme olasılığı binde 8’dir. Dolayısıyla bu şans eseri bir başarı değil, bilakis modelin geçerliğinin kanıtı.
- Son 27 yıldır yedi başkanı doğru tahmin ettiniz. Bu süreçte herhangi bir parti veya bürokrattan teklif aldınız mı?
1991’de
Arkansas Valisi Bill Clinton’ın özel asistanı Kay Goss’dan bir davet almıştım. O sıralarda Cumhuriyetçi Başkan
George W. Bush oldukça popülerdi ve önde gelen Demokratlar ona karşı savaşmak istemiyordu. Ancak, 1990’da basılan ‘Başkanlığa Götüren 13 Anahtar’ adlı kitabımda Bush’un başkan seçilebileceğini modelimi kullanarak tahmin etmiştim. Goss bana, Bush’un 1992 seçimlerinde mağlup olup olmayacağını konusunda sorular sormuştu, tahminlerimi ona anlattım. O da kitabımın bir kopyası ile Bush’un neden kazanacağının argümanlarını Clinton’a iletti.
-Kullandığınız modelleme çok partili bir sistemin uygulandığı ülkelerde, örneğin Türkiye’de kullanılabilir mi?
Mümkün olabilir. Ancak çok partili bir sistemde uygulamak daha zor olur. Benim hazırladığım 13 Anahtar Soru modeli, kararlı iki partili sistemler için tasarlandı. Ama farklı bir
seçim sistemi için de yeni anahtarlar oluşturarak, çok partili bir sistemde iktidardaki partinin kalıp kalamayacağı tahmin edilebilir.
- Siyasal ve tarihsel değişkenlerden oluşan 13 soruyu nasıl belirlediniz?
Değişkenleri belirlerken esas aldığımız teori şuydu: Amerikan seçimlerinde oylar çoğunlukla Beyaz Saray’ı elinde bulunduran partinin performansına bağlı olarak artar ya da azalır. Dolayısıyla, değişkenlerimiz Beyaz Saray’daki iktidar partisinin gücünü, birliğini ve performansını ölçmeye yönelik. Örüntü tanıma metodolojisi geniş değişkenler kümesinden, iktidar partisinin kazandığı seçimlerle muhalefet partisinin kazandığı seçimler arasındaki en iyi ayırımı veren değişkenleri belirliyor.
-Bu yöntemi (algoritmayı) oluşturmak ve geliştirmek ne kadar vaktinizi aldı?
‘Anahtarlar’ı geliştirmek için istatistiksel araştırmamız yaklaşık iki ayımızı aldı. Fakat, kitabımı okuyan ve sistemi anlayan biri 13 soruyu cevaplandırıp tahminini geliştirebilir.
13 ANAHTAR SORU:
• İktidar partisi ara seçimlerde
Temsilciler Meclisi’ndeki
sandalye sayısını artırdı mı?
• Görevdeki partinin adayı ilk seçmenler toplantısında mevcut oyların 2/3’ünü aldı mı?
• İktidardaki partinin adayı aynı kaldı mı?
• Oyların en az yüzde 5’ini alan üçüncü parti ya da
bağımsız aday var mı?
• Seçim kampanyası süresince ekonomi büyüdü mü?
• İktidar döneminde kişi başına ekonomik büyüme, önceki iki dönem için ortalama büyümeye eşit veya ondan fazla mı?
• Yönetim, dönem boyunca büyük politika değişikliğine gitti mi?
• Döneminde toplumun çözülmesine yol açabilecek büyük kargaşalıkların önü alındı mı?
• Doğrudan başkana dokunan büyük skandallar önlendi mi?
• Dönem boyunca ulusal çıkarları veya dünyadaki duruşunu zaafa uğratacak askerî ya da siyasi başarısızlıkların yaşanması engellenebildi mi?
• Dönem boyunca ulusal çıkarları veya dünyadaki duruşunu geliştirecek şekilde askerî ya da siyasi bir başarı gerçekleştirilebildi mi?
• Görevdeki partinin adayı karizmatik bir aday ya da ulusal bir kahraman mı?
• Rakip aday karizmatik olmadığı gibi ulusal bir kahraman da değil mi?
Yöneylem araştırması uzmanı Doç. Dr. Eyüp Çetin:
“LICHTMAN’IN YAKLAŞIMI TÜRKİYE’YE DE UYARLANABİLİR”
Allan Litchman’ın başkanlık ve senatörlük seçimlerini tahmin için kullandığı modelin Türkiye’deki seçimlere de uygulanabileceğini ifade edenler var. Tıp, psikoloji ve reklam alanında matematiksel modeller üzerinde çalışan yöneylem araştırması uzmanı Doç. Dr. Eyüp Çetin, bu görüşte olanlardan: “Litchman’ın geliştirdiği ve bilimsel makalelere konu olan model sosyal alanlarda kullanılan başarılı bir istatistiksel yaklaşım. Yöntemin son yedi başkanlık seçiminin sonuçlarını başarıyla tahmin etmesi modelin başarısının da göstergesi. Söz konusu yaklaşımın yeniden yapılandırılması hâlinde Türkiye’de de kullanılabilmesi mümkün. Ayrıca, yöneylem araştırması, istatistik ve veri madenciliği disiplinlerinin etkin araçlarıyla da seçim sonuçlarının tahminine yönelik farklı örüntü tanıma ve bilgi keşfi çalışmaları yapılabilir.
Simülasyon, oyun teorisi ve çeşitli sayısal karar modelleri ile de siyasi partilerin uygulayabileceği optimal stratejiler geliştirilebilir.”
AKSİYON