Sincan 1. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin aldığı karar doğrultusunda
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB), ikinci kez inceleme yapılmasına başlandı. İlk incelemeyi de gerçekleştiren
Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Hakimi
Hayri Keskin, beraberindeki 3 bilirkişi ile birlikte, TİB'in binasına geldi. Keskin, ''
Telekulak'' iddialarıyla ilgili Sincan 1.
Ağır Ceza Mahkemesi'nce alınan karar doğrultusunda gerçekleştirdiği ilk inceleme sırasında, kendisine ''fiili engellemede bulunulduğu'' iddiasıyla TİB'de Hukuk Daire Başkanı olarak görev yapan M.A hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu da Hakim Hayri Keskin hakkında inceleme başlatmıştı.
Sincan 1.
Ağır Ceza Mahkemesi ise TİB'deki ilk inceleme sırasındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla ikinci kez inceleme yapılması talimatı vermişti.
MÜFETTİŞLER, HAYRİ KESKİN HAKKINDA İNCELEME BAŞLATMIŞTI
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)'nda devam eden
soruşturmaların kayıtlarını kopyalama yönünde bilirkişi incelemesi yaptırtan Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Hâkimi Hayri Keskin hakkında 19
Kasım'da inceleme başlatılmıştı.
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın görevlendirdiği müfettişler, Keskin'in TİB'de yaptırdığı aramaya ilişkin bazı evrakları incelemeye aldığı açıklanmıştı. Müfettişlerin, Ankara
Adliyesi'nde bazı kişilerin ifadesine başvurduğu kaydedildi.
MAHKEMELER, SİNCAN 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NİN TİB'E BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ KARARINA TEDBİR KOYMUŞTU
Öte yandan yine 11 Kasım'da
Cumhuriyet Başsavcılıklarını harekete geçirmiş, başsavcılıklar,
mahkemelere başvurarak, devam eden soruşturmaların gizliliğini ihlal edecek bilirkişi incelemesine
tedbir konulmasını istemişti.
Mahkemeler de talepleri kabul ederek, TİB'e soruşturmaların gizliliğini ihlal edilmesine izin verilmemesini, gizliliği bulunan dinleme karar ve kayıtlarının hiçbir şekilde başkasına verilmemesine hükmetti. Yaklaşık 20'ye yakın ilden gelen mahkeme kararlarının TİB'e tebliğ edildiği belirtiliyor. Mahkemelerin tedbir kararı sonrası Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin TİB'de bilirkişi incelemesini yaptırıp yaptıramayacağı merak ediliyor. Sincan'daki mahkemenin gizliliği bozacak bir bilirkişi incelemesi veya mahkeme kararlarının kopyalanması işlemini gerçekleştiremeyeceği belirtiliyor. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Osman
Kaçmaz, Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun yasadışı dinlendiği iddiaları üzerine Sulh Ceza Hakimi Hayri Keskin eliyle TİB'de bilirkişi incelemesi yaptırmıştı. İlk bilirkişi incelemesini yeterli bulmayan Sincan Mahkemesi, ''HTS'' kayıtlarının yeniden incelenerek, bunlara ilişkin mahkeme kayıtlarının bulunduğu bilgisayar disklerine el konulması kararı vermişti.
TİB BAŞKANI DİNLEME YAPMADIKLARINI AÇIKLAMIŞTI
BTK Telekomünikasyon İletişim Başkanı
Fethi Şimşek ise Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda kesinlikle dinleme yapılmadığını vurgulamıştı.
Dinlemelerin ceza soruşturmaları kapsamında soruşturma mercilerince yapılan talepler üzerine mahkemelerce verilen kararlarda aidiyet numaraları belirtilen adli kolluk görevlilerince kendi birimlerinde yapıldığına dikkat çeken Şimşek şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
"Hakim kararı olmadıkça veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda 24 saat içerisinde hakim onayı alınmak kaydıyla
Cumhuriyet Savcısı talebi bulunmadıkça dinleme yapılabilmesi hukuken mümkün değildir. Kim bunu yaparsa suç işlemiş olur. 5 Kasım 2009 tarihinde başkanlığımıza haber verilerek gelinen, öyle
baskın, basıldı değil, haber verilerek gelinen ve yapılan
keşif işlemleri sonrasında hukuka aykırı bir durum olmadığı tespit edilmiştir. 5 Kasım 2009 günlü keşif tutanağında da bu hususlar ayrıntılı olarak yer almaktadır. Özellikle bugün eksik bilgilendirmelerden kaynaklandığını düşündüğümüz bilgi kirliliği yaşanmıştır. Müşteki Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun iddiaları içerisinde yer almamasına rağmen, 5 Kasım 2009 tarihinde keşfi yapan hakimlikçe
telefonlarla ilgili inceleme yapılmak istenmesi üzerine, yapılacak işlemlerin hukuka aykırı olabileceği, yasal sorumluluk yaratabileceği söylenmiş, buna rağmen hukuki uyarılar dikkate alınmayarak inceleme yapılmıştır. Hakimlikçe 5 Kasım 2009 tarihinde yapılan incelemede, Yargıtay'a ait olduğu iddia edilen sabit telefonlardan biri ile ilgili olarak faaliyete başladığımızdan bu yana hiçbir dinleme işleminin yapılmadığı, diğer sabit telefon numarasıyla ilgili olarak hakim kararı olmasına rağmen kullanılan santralin özelliği nedeniyle dinleme işleminin gerçekleştirilemediği, hakim kararındaki tedbir süresi sona ermeden, talep eden yerin yazısı üzerine sonlandırıldığı; sonuç olarak Yargıtay'a ait olduğu iddia edilen telefonlarla ilgili olarak hiçbir dinleme işlemi gerçekleşmediği anlaşılmıştır."