Fişleme ve andıçlar neden Mart'ta sızıyor

Taraf'ın gündeme getirdiği yeni andıç doğal olarak andıç tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Tartışmalar iki ana soru etrafında toplanabilir.

Fişleme ve andıçlar neden Mart'ta sızıyor

Genelkurmay neden böylesi gereksiz, yasal temeli kuşkulu ve saçma işlere giriyor? Andıçlar nasıl ve kim(ler) tarafından sızdırılıyor? Her iki soru da aslında tepkisel motivasyonla yanıtlanmasının gerekliliğine inanılan sorular. Kuşkusuz, soruların haklılığı kadar tartışmanın bu yönde yapılması da sağlıklı. Ancak sanırız tartışmayı, 'Andıçlar neden sızıyor. Ve genellikle neden mart aylarında sızıyor' soruları ile genişletmek de gerekli. Kanımızca andıçların 'neden' sızdırıldığının yanıtını en iyi 'ne zaman' sızdırıldığına bakarak bulabiliriz. Yani andıçların sızdırılma zamanlarına paralel düşen gelişmelerle andıçların içeriğine bakarak mantıklar çıkarsamalar yapabiliriz. İlginç bir tesadüf müdür bilinmez ama biri hariç 2004 yılından bu yana hemen hemen her yıl mart ayında medyaya andıç sızdırılıyor. Kamuoyundaki bütün tepkilere rağmen andıçların içeriğinde de pek değişiklik olmadı. örneğin 'Sosyetik fişleme' haberi 10 Mart 2004 Hürriyet'te yer alıyor. Habere göre Kara Kuvvetleri Komutanlığı, kaymakamlıklara bir yazı yollayıp, 'AB ve ABD yanlısı kişiler ve yüksek sosyete' hakkında istihbarat toplamasını istemiş. İkinci haberimiz 2005 yılında geliyor. Çok sayılmasa da bu sefer haberin sızma tarihinde birazcık sapma var. Aralık ayında sızmış bu kez. Nazlı Ilıcak'ın yazısında yer alan bilgilere göre Jandarma teşkilatının bazı birimleri, sivil kuruluşları izlemeye ve kişiler hakkında istihbarat tutmaya devam ediyor. Fişleme işinin, Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Kurulu Başkanı Korgeneral Nurettin Çakır denetiminde yapıldığı da haberin içinde belirtiliyor. 2006 yılına geldiğimizde tarih yine şaşmıyor. Mart ayının son haftasında Sabah gazetesinin manşetten verdiği haber şöyle: 'Jandarma valiyi, hakimi bile fişledi. Diyarbakır'da vali, hakim, savcı ve müdürlerin Jandarma talimatıyla fişlendiği ortaya çıktı...' Özetle habere göre, asker tarafından kamu görevlileri hakkında istihbarat yapılıyor, fişlemeler tutuluyor. Yargı ve hatta Jandarma'nın bağlı olduğu mülki amir bile fişleniyor... Haberde bu işlemlerin Genelkurmay Başkanlığı'nca verilen bir emre atfen ve Jandarma Genel Komutanlığı'nca yayımlanan 'gizli" dereceli bir emirle gerçekleştirildiği belirtiliyor. 2007 yılının mart ayı adeta andıç ve fişleme haberlerinden geçilmez oldu. Nokta dergisinde yayımlanan andıçlardan, medyaya "güvenilirlik" notları verilen andıçlara kadar, mart ayı bütünüyle andıçlamalarla dolduruldu. 2008 yılına geldiğimizde de gelenek bozulmadı. Bu kez Taraf'ın ortaya çıkardığı yeni andıcın aynı döneme denk gelmesini yalnızca bir tesadüf olarak mı yorumlamalıyız? Ya da bahar canlılığı mı veya Nevruz temizliği mi diyeceğiz? Bizce bu "tesadüf"ün tek nedeni olabilir. Yüksek Askeri Şura'ya giden yolda son düzlüğe girilen zaman olarak bilinen yılın bahar aylarında, taraflar rakiplerini son bir kez sallayıp ilgili kişi haberlerinin, dosyalarda yer almasını hedefliyor olabilirler mi? Taraf'ın yaymladığı son andıç, TSK'nın içindeki darbeci ve anti Batıcı kanadın hamlelerini boşa çıkarmak için atılmış bir adım olabilir mi? Bu haberle taraflar eğer varsa darbeci guruba biz darbe istemiyoruz mesajı vermek istemiş olabilirler mi? Kuşkusuz bu hamleyle son günlerde dümeni darbeden yana kırmaya başlayan seküler elitlere de aslında darbenin AKP ve çevresi değil AB destekçilerini de hedefleyeceği mesajı verilmek istenmiş de olabilir mi? Her ne için olursa olsun ordunun içinden oldukça cesaretli gözüken bir kanat olduğu ve bunların darbecilere karşı çıktığı izlenmini doğruluyor. Andıcın sızma zamanı ve içeriğine bakılırsa sanırız darbeciler de ordunun içindeki bu kanadı dikkate almaları gerektiğinin farkında. Darbeye giderken darbe de yiyebilirler... ÖNDER AYTAÇ - EMRE USLU / TARAF
<< Önceki Haber Fişleme ve andıçlar neden Mart'ta sızıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER