CNN TÜRK'te yayınlanan Ankara Kulisi programında Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını yanıtlayan Fırat, tehdidin kaynağının ise ana muhalefet partisi CHP olduğunu söyledi ve "Birilerini davet ediyor" yorumunu yaptı. CHP, AKP'nin halkoylamasına da sunulan Anayasa değişikliği paketini sert bir dille eleştirmiş, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Fırat, "Darbe tehdidi almadan oturup modern bir anayasa, özgürlükçü bir anayasa yapılması benim en temel arzularımdan biri" ifadesini kullandı. Şu anki Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Fırat, bu konuda tüm taraflarla mutabakat arayacaklarını belirtti ve "Yalnız Meclis çatısı altında değil, Meclis dışında da" diye ekledi. Parti kapatmanın Türkiye'nin en büyük ayıbı olduğunu belirten Fırat, iddianamenin de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu kaydetti. Türban Fırat, İstanbul'daki bir özel okulda fotoğrafları çekilen türbanlı öğrenciler için de, "Öğrenci okula girdiği andan itibaren bana aittir, ama sokakta ailesine aittir" yorumunda bulundu. "Ben veliyim. Şöyle giyinir böyle giyinir, o beni ilgilendirmez" diyen Fırat, "Okula girdiği andan itibaren benim gösterdiğim kılık kıyafet içinde olmak zorundadır" dedi. Fırat, üniversitede ise öğrencilerin belli bir yaş ve olgunlukta olduğunu, dolasıyla kendi iradesiyle hareket edebileceğini söyledi ve "Türban sorununu genç kızların yükseköğretimdeki sorunu şeklinde anlıyorum" dedi. Atamalarda "başörtüsü" kriteri Fırat, resmi atamalarda "eşi başörtülü kişilerin tercih edildiği" yönündeki eleştirileri de yanıtladı. Fırat, "Tersinden bakarsak, eşlerin başının açık olması noktasına geliriz. Hangi yasaya dayanarak eşinin başının örtülü veya açık olmasına göre bir devlet memuru atanabilir ki?" dedi. "Bizden öncekilerde eşinin başı bağlı olanların mağdur olduğunu siz söylüyorsunuz" diyen AKP'li Fırat, "Namusum ve şerefim üzerine taahhütte bulunuyorum ki; kimseye 'eşinin başı örtülü mü' diye sormadık, devlet memurunun kapıcısına sormadık. Böyle bir talebimiz olmadı" dedi. 301'inci madde ve Cumhurbaşkanı Fırat, "TCK'nın 301'inci maddesindeki değişiklik önerisinde hakemlik işinin neden cumhurbaşkanına bırakıldığı" sorusuna da, "Muhalefet partileri Adalet Bakanı teklifi getirsinler, Adalet Bakanı yapalım. Biz Adalet Bakanı dediğimizde ne cevap alacağımızı biliyorduk, onun için Adalet Bakanı demedik. O zaman (siyasi bir mercidir' diyorlardır" şeklinde konuştu.