Uluslararası Kriz Grubu, yayınladığı Kürt raporunda Hizmet Hareketi’nin, çözüm sürecinde olumlu rol oynadığını vurguladı. Hizmet Hareketi’nin reformcu bir çizgi benimsediği belirtilen raporda, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin anadilde eğitime destek verdiğine işaret edildi...
Uluslararası Kriz Grubu (ICG) yayınladığı Kürt raporunda Hizmet Hareketi’nin, çözüm sürecinde olumlu rol oynadığını vurguladı. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin anadilde eğitime destek verdiğine işaret edilen raporda, Hareket’in ileri gelenlerinin vatandaşlık ve Türklük kavramlarının tekrar tanımlanması yönünde beyanatlar verdiğine dikkat çekiliyor. Fahri başkanlığını Gülen’in yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın da anadilde eğitimin ülkeyi bölmeyeceği, tam tersine birleştireceğine dair açıklamalar yaptığı belirtiliyor.
Zaman'da yer alan habere göre; 44 sayfalık raporda, ideolojik farklılıklarına rağmen aşırı sağcı, milliyetçi, köktendinci, laik ve sosyalist çevrelerin Türkiye’de bir Kürt meselesi olduğunu inkâr ettikleri ve çözüm sürecini bölgede bir Kürt devleti kurdurmak için ABD/Batı destekli bir plan olarak gördükleri belirtiliyor. Güvenlikçi siyasetlerin kuvvetli destekçisi milliyetçi ordunun da reformlarla etkisinin azaltıldığına işaret edilen raporda bu grupların aksine Hizmet Hareketi’nin süreci desteklediği ifade ediliyor.
Dünyada açtığı okullar ve her yıl düzenledikleri Türkçe Olimpiyatları ile Hareket’in “kültürel milliyetçi” olarak kabul edildiği savunulan raporda, Hizmet’in son zamanlarda aldığı tavırlara işaret ediliyor. Kürtçü akımın, Hizmet’i, Kürtleri etkileyebilecek bir rakip olarak gördüğü ve KCK tutuklamalarından sorumlu tuttuğu belirtiliyor. Raporun PKK-BDP çizgisini bütün Kürtlerin temsilcisi ön kabulünden hareket ettiği görülüyor.
Irak’ta Kürtçe yayımlanan Rudaw Gazetesi’ne verdiği mülakatın iktibas edildiği raporda Fethullah Gülen’in “Anadilde eğitimin ilke planında kabul edilmesi devletin vatandaşlarına karşı adil olmasının gereğidir.” ifadelerine atıf yapılıyor. Gülen’in aynı mülakatta “Öte yandan Kürt anne-babaların da evlatlarına Türkçe öğretmek konusunda hassas olmaları gerektiğini vurgulamak ihtiyacı hissediyorum.” dediği de aktarılıyor.
Raporda, Hareket için “son zamanlarda anadil, etnik kimlik gibi temel konularda reformcu bir çizgi benimsemiş” ifadeleri kullanılırken, Gülen’in “anadilde eğitime açık olduğunu belirttiği” kaydediliyor. Bunlara ek olarak, “Hareket’in ileri gelenleri vatandaşlık ve Türklük tanımının tekrar yapılması konusunda olumlu beyanlar vermişlerdir.” deniliyor.
Hizmet Hareketi’nin, okullarında anadilde eğitim vermeye hazır olduğu ve söz konusu adımın ülkeyi kaynaştıracağını açıkladığı belirtilen rapor GYV Başkan Yardımcısı Cemal Uşak’ın “Kürtlerin ve Müslümanların mühim bir kısmı kendilerini Türklük kavramının bir parçası olarak görmüyor. Daha kapsayıcı bir tanım geliştirilebilir.” sözlerine yer veriliyor. Gülen, 27 Haziran’da Rudaw gazetesinde yayımlanan mülakatında anadilde eğitime destek veren net bir tavır almıştı. Gülen, “Anadilin öğrenilmesi ve öğretilmesi evrensel insan haklarındandır; bir kavmin, bir topluluğun anadili, elbette onlara yasaklanamaz; bu, bir zulüm olur; fıtrata aykırılık ve fıtrata başkaldırma olur. Dolayısıyla, böyle bir yasak zaten sürdürülemez de.” demişti.
PKK, BARIŞ İSTEDİĞİNİ GÖSTERMELİ
ICG’nin raporunda, PKK’nın Ankara’yı barış istediğine ikna etmesi için daha uzlaşmacı bir rol üstlenmesi gerektiği vurgulanırken, Ankara’nın da bir an evvel Kürtlerin demokratik sorunlarını çözmesi çağrısı yapılıyor. Hükümet’in “milliyetçi” tepkilerden endişe ettiği ancak Türk toplumunun demokratikleşme adımlarına net destek verdiğinin altı çizilen raporda, AK Parti için asıl riskin arka arkaya 3 seçimin yapılacağı bir süreçte terörün hortlaması ihtimali olduğu ifade ediliyor.
Anamuhalefet partisi CHP’nin “orduya yakın, Türk milliyetçiliğinin temel savunucusu” olarak tanımlandığı raporda, partinin demokratikleşmeye nispeten açık olmasına rağmen geçmişten gelen “otoriter eğilimleri” muhafaza ettiği vurgulanıyor. ICG, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çözüm sürecine ilişkin çelişkili açıklamalar yaptığını kaydediyor. Raporda, hem MHP hem de CHP tabanının çözüm sürecine partilerinden daha “sıcak” yaklaştığı tespiti yapılıyor.