Müvekkili hakkında suçlayıcı hiçbir somut delilin ortaya konulamadığını vurgulayan Albayrak, "Yakalama, tutuklama ve iade talebi işlemleri yargı faaliyetidir. Yargısal mahiyette olan bir işlemin NATO zirvesinde gündeme getirilmesi hukuken doğru olmadığı gibi, diplomatik olarak da yersiz bir girişimdir." dedi.

Yazılı açıklama yapan Avukat Nurullah Albayrak, şu görüşleri dile getirdi: "Bugün bazı ulusal gazetelerde, NATO ülkelerinin Afganistan, Ukrayna ve IŞİD'i konuşmak üzere toplandığı, zirvede Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın müvekkilimiz Sayın Fethullah Gülen'in iadesini isteyeceğine dair haberlere yer verilmiştir. IŞİD'in 87 gündür rehin tuttuğu 49 vatandaşımızın kurtarılması ve bölgemizde yaşanan hadiselerin yol açtığı soysal fatura ve ekonomik kayıpların değil, hakkında hiçbir resmi soruştuma açılmamış müvekkilimizin gündeme getirilmesini anlamakta zorlanıyoruz. Bu tutumu evrensel hukukla ve ülkemizin çıkarlarıyla bağdaştırmak mümkün değildir.

Öncelikle şu hususun herkes tarafından bilinmesi gerekir; soruşturma ve kovuşturma işlemleri yargısal bir faaliyet olduğu gibi, yakalama, tutuklama ve iade talebi işlemleri de yargı faaliyetidir. Yargısal mahiyette olan bir işlemin NATO zirvesinde gündeme getirilmesi hukuken doğru olmadığı gibi diplomatik olarak da yersiz bir girişimdir.

Kamuoyuyla defalarca paylaştığımız gibi Sayın Fethullah Gülen hakkında meydanlarda pervasızca dile getirilen suçlamalarla ilgili olarak bugüne kadar somut tek bir delil ortaya konulamamıştır. Durum böyle iken müvekkilim Sayın Fethullah Gülen'e suçlu muamelesi yapmak en masum ifadesiyle insafsızlık ve hukuku hiçe saymaktır.

Demokratik ülkelerde ayak üstü konuşmalarla yargısal bir işlem yapılamaz. Bunu bilmeyenlerin ya da yok sayanların söylemlerinin hukuken hiçbir anlamı yoktur. Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri'nde herhangi bir kişinin iadesine karar verecek olan Başkan değil, ABD yargısıdır.

'MÜVEKKİLİMİN İLLEGAL HİÇBİR EYLEMİ YOKTUR'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başlattığı ve yeni hükümetin de sürdürmeye kararlı göründüğü hukuksuz cadı avı ile toplumda gerginliği artırma ve masum insanları hedef gösterme, sayısı 100 binleri bulan iş adamını fişleme ve karalama faaliyeti ne yazık ki devam ettirilmektedir. Toplumun ayrışmasını, bazı sosyal grupların ötekileştirilmesini, nefret söylem ve uygulamalarını, engelleme görevini bizzat takip etmesi gereken Cumhurbaşkanlığı makamının tersi bir kampanyanın kaynağı olması ise ülkemiz açısından bir talihsizliktir.

Müvekkilimiz Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği, öğretileri ile yurt içinde ve dünyada eğitime ve barışa katkılarıyla saygınlık uyandıran bir kişiliktir. Fikir ve eserleriyle yarım asırdır dünyanın gözü önünde bulunan müvekkilimiz Fethullah Gülen'in illegal hiçbir eylemi bulunmadığı gibi her türlü illegal oluşum ve harekete de karşı aşikardır.

Ülkemizdeki hukuksuz bir husumetin, dünya liderlerinin bölgemizde yaşanan ve barışı tehdit eden Ukrayna kaosu, IŞİD istilası gibi son derece ciddi konuları ele alacağı bir toplantıda gündeme getirilmesi son derece üzüntü vericidir."