1969 yılında Kırşehir'de doğan Ferhat
Sarıkaya Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
Abdurrahman ve Akile Sarıkaya çiftinin altı çocuğundan beşincisi olarak Kırşehir'deki Pekmezci köyünde dünyaya geldi. Yoksul bir aileden gelen Sarıkaya, demircilik mesleği ile uğraşan ağabeyinin yardımlarıyla ortaokula Kayseri'nin
Pınarbaşı İlçesi'nde, liseyi Pazarören'deki Mimar
Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi'nde tamamladı. Lise eğitimini bitirdikten sonra
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı.
Savcılık kariyeri
1992 yılında
mezun olan Sarıkaya, hakim ve savcı stajını müteakiben hakim ve
savcılık mesleğine
Bitlis iline bağlı Mutki ilçesine
Cumhuriyet savcısı olarak atanması ile adım attı. Ardından
Aksaray iline bağlı Güzelyurt Cumhuriyet savcısı,
Zonguldak iline bağlı
Çaycuma Cumhuriyet savcısı, en son Van
Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmıştır.
Van
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yücel Aşkın hakkında önce "tarihî eser kaçakçılığı" ardından da "çete kurmak" suçuyla bir
iddianame hazırlamıştır. Aynı
soruşturma da Üniversitenin genel sekreter yardımcısı Enver Arpalı da gözaltına alınmış ve beş aya yakın bir zaman gözaltında tutulduğu halde iddianamenin hazırlanması bitmediği için yargılanamamıştır. Sonunda Enver Arpalı hapisteyken
intihar etmiştir. Prof.Dr.Yücel Aşkın ise davanın ilk duruşmasında
beraat etmiştir.
2005
Şemdinli Olayları ile ilgili soruşturmayı da yürüten Cumhuriyet Savcısı
Ferhat Sarıkaya hazırladığı iddianamede; KKK
Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Van Asayiş
Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu ile
Hakkari Dağ ve Komando Tuğay Komutanı
Tuğgeneral Erdal Öztürk haklarında "Büyükanıt'ın
Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurduğu iddialarını ortaya atmıştır.
Meslekten men edilmesi
Mesleki yeterlilikten uzak olduğu gerekçesi teklifi ile
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 20
Nisan 2006 günü almış olduğu kararla meslekten tardedilmiştir. Kurulun 5
hukukçu üyesi
ihraç yönünde oy kullanırken tek karşı oy müsteşar Fahri Kasırga'dan geldi. Aynı zamanda TC sınırları içinde avukatlık dahi yapması yasaklanmıştır. (
Adalet Bakanı Cemil Çiçek toplantıya katılmamıştır.
Nitekim adı geçen savcının hazırlamış olduğu iddianame yargılamayı yapan ağır ceza
mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir başka deyişle mahkeme tarafından "iddianamenin iadesi" mekanizmasının çalıştırılmasına lüzum görülmemiş ve sanıklar ağır cezalara çarptırılmıştır. Akabinde yargılamayı yürüten mahkeme üyeleri gene
HSYK tarafından bu mahkemeden alınarak başka yerlere gönderilmiştir. Bu karar daha sonra
Yargıtay'ın önüne gelmiş ve Yargıtay tarafından olayda askeri yargının görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.[6] Üyeleri değiştirilen mahkeme tarafından da bu
görevsizlik kararına uyularak
dosya askeri ceza mahkemelerine gönderilmiştir. Sivil mahkemenin ağır cezalara çarptırdığı sanıklar,
askeri mahkeme tarafından ilk celsede serbest bırakılmışlardır.