Soruşturmaların çokluğundan hareketle, kafaların karışma ihtimalini düşünerek konuyu anlaşılır kılmada fayda var.
Ek klasörlerde, Koç Müzesi'ndeki denizaltında 300 çocuğu öldürme ve azınlıkları yok etme üzerine kurulan '
kaos oluşturmaya' yönelik planların
belgeleri var. Yani savcılar, iddia ettikleri her konunun belgesini ortaya koymuş. Bulunan
silah ve bombalar ile şüphelilere ait bilgisayarlardan çıkan dokümanlar ve ancak devlet imkânıyla ulaşılabilecek istihbarat bilgileri şunu gösteriyor:
Türkiye 2009 yılında gerçekten çok büyük bir felaketin eşiğinden dönmüş. Dört aşamada icra edilecek
Kafes Operasyonu'nun üç aşaması gerçekleştirilmiş. Dördüncü aşama olan kanlı
eylem için ise, silah ve bombalar dahil her şey mevcut. Eylemi engelleyen tek unsur var. O da bir ihbarla başlayan
savcılık soruşturması.
Operasyon
Planı;
hazırlık, korku oluşturma, kamuoyu oluşturma ve eylem safhası olarak belirlenmiş. Her safhada nelerin yapılacağı en ince ayrıntılarına kadar belli. Birinci aşamada azınlıklarla ilgili bütün adreslerin tespiti isteniyor.
Savcıların şüphelilerde bulduğu belgelere göre, adresler tespit edilmekle kalmamış; listelenen kişiler mahremine kadar fişlenmiş.
Tehdit dolu sözler içeren
mektup, e-
posta vb. yöntemlerle insanlar
taciz edilmiş. Ve bu konuda kamuoyu oluşturmak için gazetelerle temasa geçilmiş. Feyyaz Öğütçü'yü sorgulayan savcılar, "Bu bilgilerin temin edilmesinin profesyonel-istihbari bir çalışmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır." tespitinde bulunuyor. Ve şu soruyu soruyorlar: "Bu bilgiler temin edilirken kimlerden
yardım alınmıştır?" Basit bir gazetecilik refleksi ile listelenen isimlerden bazılarını aradığımız zaman gördük ki, hepsi gerçek ve doğru kişilermiş.
Derin soruşturmalar için 'yeter' diyenlere hatırlatmakta fayda var. Daha bir yıl önce, plan yapanların hedefine aldığı listenin aynısı
Ergenekon kapsamında
tutuklu bulunan Asena Fatma
Cengiz'in de bilgisayarında çıkmış. Savcı onun da belgesini koymuş klasöre.
Fatma Cengiz deyince akla İbrahim Şahin'in gelmemesi mümkün mü?
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız'a yönelik suikast planını hatırlamakta fayda var. Balkız, planı görünce değiştirdi Ergenekon'a bakışını. Klasörlerdeki en çarpıcı belge, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Kadıköy Şubesi'nde bulunmuş. Kafesçilerin eylem planında yer alan 'toplantı adresleri' ile dernekte ele geçirilen belgedeki adresler aynı. Savcı bunu tespit ediyor. Çağdaş yaşamcılar, buna ne diyecek?
Koç Müzesi'nde 300 çocuğun öldürülmesi planı için çok şey söylemeye gerek yok. Savcılar beş ayrı noktadan teyit ediyorlar bunu. TNT kalıbını öyle bir yere koymuşlar ki, unutulmuş demek mümkün değil. Savcının fotoğrafıyla gösterdiği yer, denizaltının en hassas bölgesi.
Hukukun evrensel ilkeleri belli. Savcılar
iddianameleriyle konuşurmuş. Bu iddianame yakından inceleyenlere çok şey söylüyor. Artık karar hâkimlerin. Türkiye bir yıl önce büyük bir felaketin eşiğinden dönmüş. Görülen o ki, birileri soruşturmalara rağmen, hâlâ plan yapmaya devam ediyor.
ZAMAN